The Others Hak geldi işkenceci zail oldu

Hak geldi işkenceci zail oldu

03.01.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hak geldi işkenceci zail oldu

Hak geldi işkenceci zail oldu
3 Ocak 1999
Nadire MATER

Dita Indah Sari, Tsitsi Tiripano, Akın Birdal, Nadajda Chaoukova, Eşber Yağmurdereli, Mumia Abu - Jamal, Fred M'embe, Mansur Kikhiya, Ngawang Sangdrol, Ragıp Duran, Cheikh Mansur Al-Jamri ve daha nice isim yankılanıyor. İnsan hakları mücadelesi verirken hayatını kaybeden, hapsedilen ya da ülkelerinden çıkmalarına izin verilmeyenler; "sizi hatırlayacağız", "mücadeleye devam", "bizimlesiniz" notlarıyla salona katılıyorlar.
50 yıl önce İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin imzalandığı Palais De Chaillot'daki bu salonda Uluslararası Af Örgütü (AI), 4. Dünya (ATD), Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) ve Fransa Özgürlükler Vakfı'nın ortaklaşa düzenlediği İnsan Hakları Savunucuları Zirvesi 8 - 11 Aralık günlerinde beş kıtadan gelen 300 insan hakları savunucusunun katılımıyla gerçekleşti.
Açılışta dev ekranda bir kadın beliriyor: "Dünyaya insan haklarını yeniden hatırlatmak açısından bu zirve çok önemli. Her yerde sorunlar ve ihtiyaçlar aynı; insan hakları savunucusu olarak mücadeleden asla vazgeçmeyin, iyi bir iş yaptığınızı unutmayın, devam!"
Çağrının sahibi Doğu Asya ülkesi Burma'nın muhalefet lideri, Nobel Barış ödüllü Aung San Suu Kyi salona, halen memleketinde göz hapsinde tutulduğu evinden ulaşıyor.
Zirvenin asıl temasını giderek artan ve öldürülmeye varan tehditlere karşı savunucuların korunmasına dair önlemler oluşturuyor.

Pinochet salonu boşalttı
9 Aralık Çarşamba günü İngiltere Lordlar Kamarası'nın Pinochet'nin dokunulmazlığının olmadığı yolundaki kararı Latin Amerikalıların sevinç?çığlıkları arasında duyulunca toplantı salonu bir anda boşalıyor. Arjantinli Plaza De Mayo büyükanneleri, Kolombiyalılar ve en çok da Şilililer gözyaşları içinde birbirlerine sarılırken, kadehler Şili halkının zaferine ve "darısı dünyanın başka Pinochet'lerine" diye kalkıyor.
Gazetecilerin Şilililerden ne hissettiklerine dair birkaç?cümle almaya çalışmaları boşuna... Sevinçten konuşamıyorlar. Bir gazetecinin, "Pinochet çok yaşlı, yargılanmadan ölürse ne olacak?" sorusuna Şilili Sola Sierra'dan şöyle bir yanıt geliyor: "Terörist olarak ölür." "Yargı sonuçlanıncaya kadar herkes masum değil mi?" sorusu ise havada kalıyor, Sola duymuyor bile.
Kolombiyalı Yanetta Bautista'yı Şilili sanan gazeteciler onun hikayesini dinliyor: "Kardeşim gözaltında kaybedildiğinde 11 yaşındaydım. Onu hala arıyorum. Onun için mücadele verirken 22 yaşında tutuklandım, gözaltında bana tecavüz edildi."

En kötüsü hangisi?
Cezayirli anneler kaybolan çocukları için Trocadero'daki İnsan Hakları Alanı'nda balonlar uçururuyor, "Çocuklarımızı istiyoruz" diye bağırıyorlar. Türkiye'nin Cumartesi Anneleri'nden bir kadın onlarca kez duyduğu bir hikayeyi dinliyor: "Oğlum öğle yemeğine geldi, telsizli adamlar onu kapının önünden götürdüler. Ölü ya da diri oğlumu istiyorum." Cezayirli annelere "Bizde yok" diyen Resmi İnsan Hakları Örgütü olduğu için, onlar her çarşamba örgütün kapısında toplanıyor, dövülüyor, tartaklanıyorlar ama açıklamalarını okuyorlar.
Zirvede çocuk emeği, seks işçileri, Yehova şahitleri, kara mayınları gibi sürüyle konu tekrar tekrar gündeme geliyor. Kosovalı Jetta Xhara, "Bu insanları dinledikçe en kötüsünün kendi yaşadığının olup olmadığını bilemiyorsun. Savaş her yerde aynı. İşte şimdi Avrupa'da..."diyor

Asıl Birleşmiş Milletler burası
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Pierre Sane insan haklarının hayata geçmesi için bir yıldır sürdürülen kampanyada 100'den fazla ülkede toplanan 10 milyon imzayı Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'a sunuyor. Annan, birçok kişinin insanların hakları üzerine duygularını döktükleri, mesela Fransız oyuncu Catherine Deneuve'in, "Yaşam ve ölüm... Ben tercihimi yaşamdan yana kullanıyorum," diye yazdığı defterin sayfalarını çeviriyor, salona dönüyor ve "Asıl Birleşmiş Milletler burası, birleşmiş halklar yani," diyor.
10 Aralık günü akşamı, Paris'in Bercy kapalı salonunda, zirvenin destekleyicilerinden Body Shop'un kurucusu Anita Roddick'in deyişiyle, "Hayatlarında ne yazık ki bir şey kutlamaya pek fırsatları olmayan" insan hakları savunucuları Peter Gabriel, Youssou N'dour, Tracy Chapman, Asian Dub Foundation, Axella Red, Shania Twain, Orlando Poleo ve 17 bin insan hakları savunucusuyla şarkılarda buluşuyor.
Kapanışta kulaklık dağıtıcısından 5 dilde anında çeviri yapanlara, bütün organizasyonu gönüllü ama profesyonelce yürüten kalabalık grup alkışlarla sahnede yerini alıyor. Şilili Sola'nın öncülüğünde Venceromos'u ayakta herkes kendi dilinde söylüyor. Onlar birbirlerini artık daha çok tanıyorlar. Hem ne de olsa ihtiyaç?duyulan her anda İstanbul, Yeni Delhi'ye bir tuşluk mesafede.

Yazarlar