The Others Hangi ayrıntı gereksizdir?

Hangi ayrıntı gereksizdir?

07.10.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hangi ayrıntı gereksizdir?

Hangi ayrıntı gereksizdir


Küçük Özge, Kayseri’de yaşıyor. Sorunlu bir anne babanın kızı. Çalışkan bir öğrenci olan Özge, bu yıl okul forması alamadığı için okula sokulmayınca validen yardım istemiş. Olumlu yanıt almış, sorunu hallolmuş.
Haber, 26 Eylül tarihli gazetenin taşra baskısında ön sayfadan Yardım Et Vali Amca başlığıyla, fotoğraflı olarak verilmiş. 12. sayfada da, aynı şekilde.
Haberin önemli bir bölümü, Özge’nin ailevi sorunlarını olduğu gibi içerecek şekilde, ayrıntılı (tırnak içinde) anlatımı üzerine kurulmuş.
Ancak, Tayfun Özdemir ve Kerime Uslu, yayın ilkeleri açısından önemli bir çelişkiyi yakalamışlar.
"Ön sayfada Özge’nin yüzü taranmış. Ama iç sayfadaki fotoğrafta yüzü olduğu gibi görünüyor" diyor Özdemir. "Bence lahana turşusu yerine perhizde kalmak daha doğru olurdu" diye not bırakmış Uslu.
Yorum: Okurların işaret ettiği çelişki doğru. Ama, acaba bu tür "yaygın bir sosyal meseleyi" gündeme getirmeye yardımcı olan bir haberde, küçüğün yüzünü göstermemek gerekir miydi? Elimizdeki yayın kuralları - örneğin TGC’ninki - resim ve isim yayınını ancak suç, şiddet veya cinsel saldırılarla ilgili haberlerde men ediyor. Kriz ve eğitim sistemiyle ilgili bir sorunu aktaran bu haberde resim ve isim yayınının bence bir sakıncası yok.
Ama, başka bir sorun var: Öykünün, küçüğün ailesindeki akıl hastalığı ve alkolizm gibi, - haber için gereksiz - ayrıntılar kendisine anlattırılarak sunulmuş olması. Bu öyküde asıl önemli olan, şu veya bu şekilde çektiği ekonomik sıkıntı nedeniyle okul giderlerini karşılayamayan bir öğrencinin derdine örnek bir sosyal girişimle derman olunması. Okurun o ailenin özel yaşamıyla ilgili ayrıntıları bilmemesi öyküye hiçbir şey kaybettirmezdi. Bu tür insani öyküleri kaleme alan muhabirlerin, "özel hayata saygı"yı göz ardı etmeyecek şekilde bir anlatım yolu bulup denemeleri gerekiyor.

Mustafa Cehiz’in sorusu: "1 Ekim tarihli Milliyet’in 20. sayfasında ABD’nin Ankara’ya gönderdiği Bayan Jones’un unvanı ‘ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı" olarak yazılmış (resim altı metinde). Ayrı sayfada Sayın Sami Kohen ise ‘Dışişleri Bakan Yardımcısı’ diyor. Bu iki unvan birbirinden çok farklı geldi. Hangisi doğru?"
Yorum: ABD sistemi Türkiye’den farklı. Orada müsteşarlık ve türevleri yok. Bizde de bakan yardımcıları yok. Bayan Jones’un unvanının İngilizcesi, "Assistant Secretary of State".
Bunun muadili müsteşar sayılabilir, ama doğru unvanı Sami Kohen yazmış.