The Others ‘Hedef NATO’

‘Hedef NATO’

14.01.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Avrupa - NATO çatlağı büyüyebilir. Balkanlar’da yaşamsal kararların alınacağı bir dönem bu. Bosna federasyonunun geleceğine ilişkin kararlar vardı gündemde. Dayton süreci nasıl sürdürülecek? Balkanlar’da kim kalacak? Amerikalılar mı, Avrupalılar mı?

‘Hedef NATO’

İtalyan strateji ve güvenlik uzmanı Stefano Silvestri ile uranyum krizinin esrarını konuştuk:
‘Hedef NATO’

Avrupa - NATO çatlağı büyüyebilir. Balkanlar’da yaşamsal kararların alınacağı bir dönem bu. Bosna federasyonunun geleceğine ilişkin kararlar vardı gündemde. Dayton süreci nasıl sürdürülecek? Balkanlar’da kim kalacak? Amerikalılar mı, Avrupalılar mı?

Nilgün Cerrahoğlu / ROMA

BİR aydır Avrupa basını manşetlerinden inmeyen "İndirgenmiş Uranyum (IU) krizi" İtalya’da patlak verdi. Başta İtalya olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden Balkan operasyonlarına katılan 18 askerin kanserden ölümü, bu ölümlerin ardında IU silahlarından kaynaklanan "radyasyon" ya da "zehirlenme" faktörlerinin bulunabileceği kuşkularını yarattı. Büyüyen kuşkular önyargı, cehalet ve yoğun medya bombardımanı ile birleşince olay kısa sürede Avrupa çapında skandala dönüştü.
Türk askerlerinin - İtalyanlar gibi - Kosova’da IU silahlarının en yoğun kullanıldığı yörelerden birinde görev yapması, skandalı bizim de ilgi alanımıza sokuyor. İtalya’nın en önde gelen strateji ve güvenlik uzmanlarından Stefano Silvestri ile görüştük bu nedenle.
Savunma Bakanı yardımcılığı ve çeşitli başbakanlara danışmanlık yapmış olan, Roma’daki "Uluslararası İlişkiler Enstitüsü" Başkan Yardımcısı Stefano Silvestri "garip biçimde" patlak veren skandalın; NATO’yu yıpratmak amacıyla devreye sokulan bir dezenformasyon kampanyasından kaynaklanabileceğini iddia ediyor. Anlamlı istatistiksel veriler ve olayla irtibatlandırılan askerlerin tıbbi kayıtlarını karşılaştırmalı bir araştırmayla incelemeye tabi tutmaksızın; IU kaynaklı bir "Balkan sendromundan" söz edilemeyeceğini anlatıyor. Stefano Silvestri. Ve yapılacak ilk işin bu bilimsel araştırmalardan yola çıkmak olduğunu söylüyor.

Körfez Savaşı’ndan on yıl geçti. İlk kez Körfez’de kullanılan "indirgenmiş uranyum" (IU) on yıldır tartışılıyor. Şimdi yeni bir olaymış gibi Avrupa’yı sarsan bu IU skandalı nedir?
- Tuhaf gerçekten. Balkan politikası ve NATO’yu yıpratmak amacıyla bir dezenformasyon kampanyası yürütülüyor sanki... Kosova’da IU silahlarının hangi bölgelerde kullanıldığı Avrupalı ortaklar için bir sır değildi. Silahların kullanıldığı yörelerin haritaları müttefiklerin bilgisi dahilindeydi. Öyle ki, bu silahların en çok kullanıldığı bölgelerden biri olan Pec’de görev yapan İtalyan ordusu Kosova’ya hareket etmeden önce, yöreye önce bir (nükleer, biyolojik ve kimyasal silahları inceleyen uzmanlardan oluşan) NBQ ekibi gönderildi. Ekip söz konusu alanı taradı ve bölgede olağanüstü radyasyon bulmadı. Bu durumda tek olasılık kalıyor o da IU’dan arta kalan tozlardan kaynaklanan zehirlenme riski. Tozların tüm ağır metaller gibi bir "zehirlenme riski" taşıdığı iddia ediliyor. Kurşun zehirlenmesinde olduğu gibi...

NATO müttefiklerinin tümü bu bilgilere sahip miydi?
- Kesinlikle. Ko sova krizi sırasında basında yer aldı bu konu. ‘80’lerde de Cenevre’de yapılan (soğuk savaş döneminin) silahsızlanma görüşmelerinde vaktiyle konuşuldu. Sovyetler o dönemde bu silahların zehirleyici olduğunu ihsas ediyor, kimyasal silahlar gibi yasaklanmasını istiyordu. IU’nun zehirleyici silahların özelliklerine sahip olmadığı sonucuna varıldı o tartışmalarda. IU’nun belli bazı olumsuz yan etkileri olduğu söylendi. Ancak bunların (patlama anıyla) sınırlı olduğu belirlendi. Düşünün ki, bunlar koca bir uluslararası silahsızlanma pazarlığında ortaya konmuş neticelerdi. Belki tüm bu bilgileri bir araya getirmediler; bilemiyorum. Fakat her halükarda geniş biçimde bilinen, tanınan bir silah IU.

Internette de yıllardır yığınla bilgi var IU üzerinde. Arama motoruna IU ("depleted uranium") yazıp, bilgisayar tuşuna basınca önünüze geliyor...
- Öyle. Pentagon’un kabullendiği tek risk unsuru, "zehirlenme"ye ilişkin olanı. Yani IU patlaması ardından yayılan tozlardan kaynaklanan "zehirlenme" olasılığı.

Avrupa-NATO ilişkileri
O zaman niçin böyle bir zamanlamayla gündeme geldi IU skandalı? Skandalın AGSK (Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği) tartışmalarına denk gelmesi rastlantı olabilir mi?
- Doğrudan AGSK ile bir bağlantı kurulabilir mi bilemem. Ancak Avrupa - NATO arasındaki çatlak büyüyebilir. Balkanlar’da yaşamsal kararların alınacağı bir dönem bu. Bosna federasyonunun geleceğine ilişkin kararlar vardı gündemde. Dayton süreci nasıl sürdürülecek? Balkalar’da kim kalacak? Amerikalılar mı, Avrupalılar mı? Belgrad’da yeni bir hükümet var. Internetteki IU sitelerine baktığınızda, çoğunun Sırbistan kaynaklı olduğunu görüyorsunuz.

Bu ne demek? Miloşeviç yanlılarınca yönlendirilen bir dezenformasyon kampanyası mı?
- Bosna, Kosova müdahalelerini ve NATO’yu yıpratmakta çıkarı olan çevreler var. Ben yalnız bunu söylüyorum. Öte yandan Balkanlar’daki operasyonlarının ardından Avrupalı 18 NATO askerinin de öldüğü de bir gerçek. Ama Balkanlar’a gönderilen toplam asker sayısı düşünüldüğünde istatistiksel olarak anlamsız bir rakam bu. İtalya için örneğin onbinde bir civarında kalan bir kayıp oranı söz konusu.
Medyada bilgi az, rivayet çok

Skandal ama İtalya’da patlak verdi. Neden?
- İtalyan basını aralık başında Bosna’dan dönen bazı askerlerde IU bağlantılı ölümlerden söz etti. Medya bir ayda bunu büyüyen bir koroya dönüştürdü. Başlangıçtan beri İtalya’nın Balkan operasyonlarında yer alması ve NATO’ya karşı olan Yeşillerle, "Komünizmin Yeniden Doğuş Partisi" konuyu sahiplendi. Ve iş şirazesinden çıktı. IU hakkında bir sürü rivayet yer almaya başladı basında. IU’yu "atom çekirdeğinin bölünmesine yol açabilecek bir maden" (fissile miniral) olarak tanımladılar örneğin. IU’nun bu tanımla ilgisi yok.

Nedir peki IU?
- Tüm madenler gibi izotoplardan oluşur uranyum. Bu izotoplardan yalnız bazıları radyasyon çıkarır. İçlerinde bu özelliğe sahip en güçlü izotop uranyum madeni içinde % 0.7 oranında bulunan U - 235’tir. Risk düzeyine erişmeyen, doğada bulunan bir oran bu. Bunu nükleer alanda kullanabilmek için çoğaltmanız gerekir. Bu şu demektir: Uranyum madenini blok olarak alırsınız. % 99.3’ünü atar; kalanı (U - 235’i) çoğaltırsınız. Nükleer santrallarda kullanılan uranyum için (bu izotopu) % 3 - 4 - 5 misli oranında çoğaltmanız gerekir. Atom bombası içinse % 70 - 75 misli. Yani nükleer amaçlı kullanımlar için bir çoğaltma yapmanız gerekir, indirgeme değil. Maddenin geri kalan kısmının da nükleer kullanımla ilgisi yoktur.

Bilimsel kanıt yok
Peki Körfez Sendromu nasıl çıktı? Ve bu sendromdan kaç ABD askeri etkilendi?
- Böyle bir rakam vermem mümkün değil. Çünkü "Körfez Sendromu" olarak ifade edilen ölümler ABD’de Iraklıların kullandığı kimyasal silahlar ve Amerikan askerlerine yapılan aşılarla; bu bileşimin IU ile etkileşiminden ortaya çıkan karma nedenlere bağlanıyor. Yani akla gelen her türlü sebebe bağlıyorlar ölümleri. Ortada bilimsel kanıt yok henüz. Pentagon halen Körfez’den dönen bir grup askeri gözlem altında tutuyor. IU patlamalarından doğrudan etkilenen ve vücutlarında IU parçacıkları olan askerler bunlar. Yapılacak tek şey bu askerlerin tıbbi kayıtlarını Pentagon’dan istemek...

Müttefikler arasında NATO’ya ilişkin suçlamalar sürüyor. Ve yalnız İtalya’da değil, örneğin Almanya da NATO’yu sıkıştırıyor. NATO ile Avrupa başkentleri arasındaki bu çapraz suçlamanın anlamı ne?
- Dezenformasyonun yanı sıra bir miktar siyasi spekülasyon da olabilir işin içinde. ‘99 güzünde Kosova ve Bosna operasyonlarıyla ilgili olarak konu İtalyan parlamentosunda da görüşüldü. Yani sadece "biliniyor" değil "resmen biliniyordu" mesele.

Balkanlar’daki çevre kirliliği korkunç...
Bosna ve Kosova’daki müdahaleler "insancıl müdahale" olarak adlandırılıyor. Ancak "insancıl müdahaleye" katılan Batılı askerlerin sağlığı konuşuluyor. Bosna ve Kosovalılar neden hiç gündeme gelmiyor?
- Bosna ve Kosova’daki yerel otoriteler bu konuyla ilgili özel bir sağlık krizini gündeme getirmedi. Bir de tabii Yugoslavya’da savaş on yıl sürdü. On yıllık savaş korkunç bir çevre badiresi yarattı. IU’dan kaynaklanmıyor bu. İçme sularına karışan ceset artıklarından tutun, her tür kimyasal kirlenmeyi kapsıyor. Dolayısıyla bölgenin sağlık sorunları içinde IU’nun etkisini araştırmak çok zor.

Savunma Bakanlığı yardımcılığı yaptınız. Sırp ordusunu alt etmek için IU kullanılması kaçınılmaz mıydı? Geleneksel silahlarla sonuç elde edilemez miydi?
- NATO bir ittifak. Müttefik askeri, müdahalelere ellerinde bulundurdukları, sahip oldukları silahlarla katılır. Düşman tanklarını tahrip etmek için ABD IU kullanıyor normalde. IU kullanımına getirilmiş herhangi bir yasak yok. Yasal olarak kullanılan silahlar bunlar. Kullanılmamaları için ortaya konmuş kesin veriler de yok. Şimdi moratoryum konsun deniyor. İyi de niçin? Müdahalelerin ardından yaşamını yitiren askerlerin ölüm nedenleriyle IU kullanımı arasında anlamlı bir koralasyon bulunmadı ki. IU’nun yaydığı toz mudur tehlikeyi yaratan? Nedir? Bunu bilmek gerekir. Bunu öğrenmenin tek yolu da Körfez Savaşı ve Balkanlar’daki operasyonların ardından ölen ya da hastalanan tüm askerlerin tıbbi kayıtlarını bir araya getirip, incelemektir...



ENTELLEKTÜEL BAKIŞ