The Others Hırsızlığa karşı sessizlik

Hırsızlığa karşı sessizlik

08.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hırsızlığa karşı sessizlik

Hırsızlığa karşı sessizlik




Enron, WorldCom ve Parmalat gibi dev firmaların batmasına sebep olan kötü yönetimin aslında sadece yönetim kurullarından kaynaklanmıyor. Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. İbrahim Kavrakoğlu, batıda yolsuzlukluk skandallarıyla ortaya çıkan şirketlerde dürüst yönetim sorununun, CEO ve yönetim kurulları ile sınırlı olmadığını savunarak, "Aslında ahlâksızlık (bazı) şirketlerde çok yaygın ve bunların çoğu gizli ahlâksızlıklar" iddiasında bulundu.
Kavrakoğlu, günümüzde kurumsal yönetişim ifadelerine sıkça rastlandığını kaydederek, dürüst yönetim diye nitelendirilebilecek bu kavramın son yıllarda özellikle ABD, Avrupa ve Japonya'da görülen yolsuzluk skandallarının bir sonucu olarak ortaya çıktığını bildirdi. Kavrakoğlu, tipik yolsuzluk vak'asını şöyle tanımladı:
"Kazancı şirket performansına endekslenmiş olan CEO ve diğer tepe yöneticiler muhasebe oyunları ile şirketi olduğundan daha başarılı göstererek, yıl sonu prim ve bonuslarını fahiş şekilde artırırlar. Bunun ortaya çıkmamasını sağlamak üzere de kendi yandaşlarını ya da paydaşlarını yönetim kurullarına seçtirirler. Böylece uzunca süre şirketi soyarken kendileri ve çevreleri de zenginleşir."

Avanta karşılığı taviz
'İçeriden soygun' nedeniyle Batı dünyasının çalkalanmasının yönetişim konusunu öne çıkardığına dikkat çeken Prof. Dr. Kavrakoğlu, başta halka açık şirketler olmak üzere dürüst yönetim üzerinde durulduğunu vurguladı. Kavrakoğlu, şirket ve müşteri ilişkilerini yürüten bazı kişilerin şirketlerin talep ettikleri tavizlere küçük avantalar karşılığı olumlu yanıt verdiğini belirterek, "Bu tavizler, geç ödemeler, kusurlu ürünlerin kabulü, geç teslimatlar, dönen çekler, yanlış sevkiyat gibi konular olabilir" dedi.
Avantaları bedava maç bileti, ucuz tatil, hediye ürün ve bir yakını işe alma olarak sıralayan Kavrakoğlu, kaytarmacılığın da çok yaygın olduğunu belirterek, "Kaytarmacılar, şirket için harcamaları gereken vakti kendileri için harcarlar. Telefonda uzun yarenlikler, müşteri ziyareti diye arkadaşlarla buluşma, meşgul görünüp dalga geçme, üç günlük işi beş güne yayma gibi davranışlar sergilerler" dedi.

Kavrakoğlu, "Kimi yönetici kaybetme olasılığı düşük olsa bile kendisinin de kayba uğrayacağını düşünür ve riske girmez" dedi.
Bazı yöneticilerin pozisyonlarını riske etmemek için parlak kişileri ekarte etmeye çalıştığını da dile getiren Kavrakoğlu, bunun demotive etmek, küçük başarısızlıkları abartarak başarısız damgası vurmak, eğitimi ve gelişmeyi frenlemek, önemsiz işler vermek, yetki vermemek, başarıyı kendine mal etmek gibi davranışlarla sağlandığını anlattı.
Bazı şirketlerde suiistimal yapan kişileri görenlerin ya da tespit edenlerin çeşitli nedenlere hırsızlığı haber vermek yerine sessiz kalmayı tercih ettiğini belirten Kavrakoğlu, bunların kötü kişi olmamak, muhbir gibi algılanmamak ya da kendi durumunu riske etmemek için böyle davrandıklarını kaydetti.