The Others Hülya: Kaya olsa ağzını burnunu dağıtırdı

Hülya: Kaya olsa ağzını burnunu dağıtırdı

21.10.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hülya: Kaya olsa ağzını burnunu dağıtırdı

Hülya: Kaya olsa ağzını burnunu dağıtırdı


Hülya Avşar: "Bin kere de ceza alsam yine söylerim, cehalet gider eşeklik baki kalır"


       Önceki gün Erol Kerim Aksoy'un Zincirlikuyu'daki galerisinin açılışında ressam Prof.Dr. Adnan Çoker'le kapışan Hülya Avşar, dün düzenlediği basın toplantısında Çoker'e ateş püskürdü. Avşar'ın sözleri Türkiye'nin aydın kesiminde yepyeni tartışmaları doğurarak ve skandala yeni boyut katacağa benziyor.
       Başrolünü oynadığı televizyon dizisi Savunma'nın Etiler'deki çekimlerinde Prof Dr. Adnan Çoker'le arasında yaşanan tartışmayı anlatmak için bir basın toplantısı düzenleyen Hülya Avşar açtı ağzını yumdu gözünü. Daha önce de Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencileri tarafından kendilerine "Cehalet gider, eşeklik baki kalır" dediği için hakkında dava açılan ve tazminat cezasıyla cezalandırılan Avşar "Eşeklik" seramonisini bir kez daha tekrarladı. Prof. Çoker hakkında, "O, kendini bilmez, dengesiz şovmenin teki" diyerek ekledi: "Bin kere de ceza verseler yine aynısını söylerim cahillik gider eşeklik baki kalır. Bu adam profesörlerin ismini kirletiyor. Benim kayınpederim de profesör ve ben onunla konuşurken tir tir titriyorum. Profesör dediğin zaman karşısında düğmeni ilikleyeceksin. Prof. Dr. Adnan Çoker dengesiz şovmenin teki."
       Daha önce de İzmir'de düzenlenen ekonomi konferansında konuşmacı olarak yer alacağı için Prof Dr. Orhan Kural tarafından eleştirilen ve yine medyada yankı gören bir tartışmanın kahramanı olan ünlü sanatçı, Prof, Dr. Adnan Çoker için "Kadınlarla nasıl konuşulması gerektiğini bilmiyor. Hiç olmazsa Prof Dr. Orhan Kural bir kadına hitap etmesini biliyor" dedi

Kaya olsa ağzını burnunu dağıtırdı

       Prof. Dr. Adnan Çoker kendisini eleştirdiği sırada muhabirlerle şakalaştığına dikkat çeken Hülya Avşar resimden anladığını, evindeki tüm duvarların tablolarla kaplı olduğunu belirterek profesörü sanata saygısızlık ve kendi reklamını yapmakla suçladı. Ünlü yıldız, "Ressamlar sadece resmini yapar, resmin tarihinden bahseder, siz de bakıp hissedersiniz. Ressamın kafasından geçen düşünceyi anlamak zorunda değilsiniz. Kendisinin de aynı galeride sergisi var reklamını yapmak için şov yaptı" şeklinde konuştu. Eşi Kaya Çilingiroğlu'nun kendisiyle birlikte açılışa katılmadığı için Allah'a şükrettiğini dile getiren sanatçı ekledi: "Kaya olsaydı bu duruma çok sinirlenir onun ağzını burnunu dağıtırdı. Herşeyde bin hayır vardır iyi ki gelmemiş."
       Kendisine ülkedeki gelir dağılımının dengesizliği nedeniyle profesörlerin bile kendisi kadar kazanamadığı bu nedenle bunun sosyal bir tepki olup olamayacağı hatırlatılınca Hülya Avşar şöyle yanıt verdi: "Ben onlardan daha çok çalışıyorum ve kazanıyorum. Ekonomik şartların zorluğunu da Abuzer Kadayıf'ta tinerci çocuklara bir yuva kurabilmek için gerekli parayı bulabilme umuduyla arabesk şarkıcısı olan profesörü görünce anladım ama bana böyle tepki gösteremezler.

Tartışma Nasıl Çıktı?

       Fahr el Nisa Zeid'in resim sergisinin açılışında konuklardan Beşiktaşlı Hülya Avşar fotooğrafının çekmek isteyen muhabirlere "Sarı - kırmızı tablonun önünde olmaz. Bunun silah - beyazı yok mu?" diye takıldı. Galeride bulunan ressam Prof. Dr. Adnan Çoker, Avşar'a "Resimden hiç anlamıyorsunuz. Daha önce de çapınızdan büyük laflar edip profesörlerle tartıştınız" diyince tartışma büyüdü.
       Hatırlanacağı gibi Hülya Avşar daha önce de TV programında Küçük İbo'yu kucağına oturttuğu için dönemin Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Işılay Saygın ile mahkemelik olmuş, bir süre önce de çevreci Prof. Orhan Kural, ünlü yıldızın bir konferansa katılmasını "O konferans verirse ben de şarkı söylerim" diye protesto etmişti.

'O renkten ne anlar..'

       AYŞEGÜL SÖNMEZ
       Pentürde Selçuklu kültürünün mirasçısı, minimalizm akımının Türkiye'deki öncü ismi, modernist ressam Adnan Çoker, Hülya Avşar'la tartışması sonrası açtı ağzını yumdu gözünü. İşte Çoker'in Milliyet'e söylediklerinden satırbaşları:
      
  • Avşar ben tepki verince, 'Efendim renkler üzerine konuşuyorum' dedi. Ben de 'Siz bilemezsiniz efendim, ne anlarsınız' dedim. Elleriyle konuşuyor. İkide bir dokunuyor. 'Dokunmadan konuşun' dedim.
  • Fahr el nissa Zeid, Erol Aksoy'un sergisi değil. Birkaç esere, hatta salona sahip olabilirsiniz, ama serginin sahibi belli. Senin sergin nereden oluyor?

    'Programına gitsem ne olur?'

          
  • Avşar'ın yaptığını Batı'da yapabilir misiniz? Gider herkes gibi gezer sergiyi. Bu tamam. Halktan gelirse alkış da kopar ama röportaj yapamaz orada.
  • Türkiye'de sanat nereye kadar halka nüfuz edebildi? İşte bu soruya yanıt bu olay. Resimde yeni bir ülke burası. Yaralar, bereler, savaşlarla olacak.
  • Hülya Avşar programına çağırırsa gitsem ne olacak? Gidersem aynı şeyi söyleyeceğim. Onun dilinde konuşmam. O kendi dilinde konuşuyordu. Terbiyesiz merbiyesiz falan. Onun dili bu.