The Others İffetli fahişe!

İffetli fahişe!

16.05.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

İffetli fahişe!

İffetli  fahişe
16. yüzyılın Venedik'inde kadınlar ikiye ayrılırdı. İyi kadınlar; yani erkeklerinin himayesinde yaşayan, imtiyazlı, soylu kadınlar... Ve kötü kadınlar; erkeklerin seks objesi olmayı tercih eden daha da imtiyazlı kadınlar... Yani courtesan'lar.
"Saraylı Kadınlar" olarak da anılan courtesan'lar aslında para karşılığında soylu erkeklerle yatan, kültürlü fahişelerdi. Yalnızca iyi eğitimli ve sofistike kadınlar courtesan olup, soylu erkeklere hem erotik, hem de entellektüel birikimlerini sunabilirlerdi. Aristokrat kadınların iyi sevişen versiyonu oldukları için, tüm önemli erkeklerle, senato üyeleriyle araları çok iyiydi.
Erkek egemen bir toplumda, erkeklerin arasında yaşama şansına sahip oldukları için soylu kadınların aksine bilgi ve görgülerini arttırma şansları vardı. Çok para kazandıklarından, çok görmüş geçirmiş olduklarından her zaman en değerli mücevherler ve kostümlerle gezen bakımlı kadınlardı courtesanlar. Hatta Venedik modası onların öncülüğünde ilerledi. Buna karşılık doğuştan zengin ve saygıdeğer kadınlar her zaman çenelerini kapalı tutmak zorundaydılar. Akıllarından geçenleri söylemeye kalkarlarsa, edebiyata ya da güzel sanatlara merak sararlarsa iffetsizlikle suçlanırlardı. Ve Venedik'te bu iki cins kadının dışında bir de "İffetli Courtesanlar" vardı. İki cinsin de üzerinde olan, en mutlu çoğunluk. Soylularla şiir düellosu Courtesan'lar yataktaki becerilerini, artistik yetenekleriyle birleştirdiklerinde "İffetli Courtesan/ Cortigiana Onesta" olma şansını yakalarlardı. Çünkü bu kadınlar güzel sanatlar sayesinde, geçimlerini sağlayacak güce erişir. Erkeklerle yatmayı bırakırlardı.
Veronica Franco tarihe geçen en önemli İffetli Courtesan'dı. Dünya onun hayatını İtalyan tarihi profesörü Margaret F. Rosenthall'ın "İffetli Courtesan: Veronica Franco, 16. Yüzyıl Venedik'inde Bir Vatandaş Ve Yazar" adlı kitabıyla tanıdı. Bugünlerde ülkemizde de gösterilen "Tehlikeli Güzellik" adlı film de Rosenthal'ın yazdığı biyografi temel alınarak çekilmiş.
Edebiyata özellikle de şiire olan yeteneğini sınıf atlamak ve ekonomik bağımsızlığını elde etmek için gayet ustaca kullandı Franco. Bu uğurda soylu erkeklerle ve usta edebiyatçılarla büyük bir yarışa bile girdi. Güzelliği ve kültürüyle tüm Venedik'i etkileyen bu kadın, hayatının büyük kısmında yalnızca şiirlerinden elde ettiği gelirle yaşamayı becerebildi. Bu başarısına rağmen yine aynı Venedik'te ahlaksızlığın simgesi sayılarak, cadılık ve büyücülükle suçlanıp, engizisyon mahkemesinde yargılandı. Veronica Franco'nun 1546'da Venedik'te doğduğu sanılıyor. Franco soyu ve maddi durumu uygun olmadığı için aşık olduğu senato üyesi Marco Venier ile evlenemiyor. Eski bir courtesan olan annesi, kızına soylu olmayan bir kadının ancak courtesan olarak soylu erkeklerle birlikte olabileceğini öğretiyor. O da "İffetli" bir courtesan olarak tüm Venedik'i kendine aşık ediyor. Franco 1570-1580 arasında kendisini destekleyen birçok soylu erkeğe yazdığı şiirler ve mektuplarla ünlü oldu. En büyük destekçisi ve hamisi, Marco'nun amcası olan Domenico Venier idi. Franco, entellektüel olduğu kadar bir aktivistti de... Kazandığı paraların büyük kısmını gözden düşen courtesanlar ve çocukları için açtığı evlere harcadı. Sefadan cefaya... Vebanın Venedik'i vurduğu dönemde halk tüm courtesanlara cephe aldı. Birçoğunu meydanlara çıkarıp linç etti. Franco da 1575- 77 yılları arasında sürgün hayatı yaşadı. Bu dönem onun edebi açıdan en verimli olduğu iki dönemden biriydi. Venedik'e döndükten sonra engizisyon mahkemesinde büyücülük ve cadılık suçuyla yargılandı. Ve en güzel şiirlerini hapiste yazdı. O şiirlerini yazarken, halk evini yağmalamakla meşguldü. Engizisyon mahkemesinde suçsuz bulunduğu halde, onuru kırıldı. Hayatının son günlerinde, Domenico Venier'in kendisine bıraktığı küçük mirasla geçindi. Başarılı "kariyer"ine rağmen İffetli Courtesan'ın 1591'de Venedik'te yoksulluk içinde öldüğü sanılıyor.
"Tehlikeli Güzellik" filmi yalnızca bir tek yerde Margaret Rosenthal'ın yazdığı biyografiye sadık kalmamış. Engizisyon sahnesinde... Franco'nun aşıkları, filmde olduğu gibi mahkemede teker teker dökülüp, onun suçuna ortak olduklarını söylememişler. Tüm kurtarma çalışmaları büyük bir gizlilik içinde yürütülmüş. Ama Franco mahkemede en az filmdeki kadar etkili ve sivri dilli bir savunma yapmış.