İki DHKP - C'linin itirafları

Alibeyköy Cemevi’ni biz kundakladık


       Alibeyköy Cemevi'nin kundaklanmasıyla ilgili gözaltına alınanlardan biri yasadışı DHKP - C örgütü üyesi çıktı. İsmi açıklanmayan kişi polisteki sorgusunda, kundaklama eylemini provokasyon için yaptığını itiraf etti.
       Eyüp Karadolap Mahallesi Saya Yokuşu Caddesi'ndeki, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği olarak da bilinen Alibeyköy Cemevi'ne arka pencereden giren ve elinde benzin bidonu bulunan bir kişi, yakalanarak gözlem altına alındı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürülen ve üzerinden sahte kimlik çıkan, ismi açıklanmayan bu kişinin sorgulanmasında, kendisine yardım ve yataklık ettiği belirlenen iki kişi daha yakalandı.
       Aynı yeri 19 Şubat 2000 'de tiner dökerek yakmak isteyen, ancak başaramayan bu kişilerin, cemevini yakmaya yönelik eylemi iki gün sonra tekrarladıkları belirlendi. Sorgulamalar sonucu bu kişilerin ayrıca, 1 Mart 2000'de HADEP Eyüp İlçe binasının yakılması eylemini de gerçekleştirdikleri ortaya çıkarıldı.
       Örgüt üyesinin sorgusunda, kundaklama eylemlerini provokasyon için yaptığını itiraf ettiğini belirten emniyet yetkilileri, militan sıkıntısı çeken örgütün, bu eylem sonrası çıkacak olayları yönlendirerek güç gösterisi yapmayı ve yeni militan kazanmayı hedeflediğini söylediler. Yetkililer, vatandaşları bu tür provokasyonlara karşı uyardılar.

Şahin öldürmekten son anda vazgeçtik

       İstanbul'da geçen yıl eylem yapma hazırlığındayken yakalanan yasadışı DHKP - C örgütü üyesi İmdat Bulut, Susurluk davası sanıklarından, Özel Harekat Dairesi eski Başkan Vekili İbrahim Şahin'e yönelik eylem girişiminde bulunduklarını, ancak son anda vazgeçtiklerini itiraf etti.
       İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin yakaladığı "Zekeriya Sucu" sahte kimlikli "Barış" kod adlı Bulut ifadesinde, Şahin'e suikast girişiminde bulunduklarını söyleyerek şu bilgileri verdi:
       "Ocak 1998'de daha önce istihbaratını yaptığımız Şahin'in, Topkapı Oteli'nde kaldığını belirledik. Ben, Ayhan Özgül, Oktay Kaplanseren ve İnan Gök, otelin lobisine gittik. Burada Şahin'in gelmesini bekledik. Aldığımız talimat gereği, Şahin'in yanında ve etrafında kim varsa hepsi öldürülecekti. Ancak, Şahin otele geç geldi ve geç saatlere kadar otelden ayrılmadı. Zaten biz eylemi, otelden ayrılırken yapacaktık. Şahin, otelden ayrıldığı sırada, grup sorumlumuz Ayhan'dan işaret bekledik. Herhangi bir işaret gelmeyince bir şey yapamadık. Sonradan öğrendim ki, Oktay, eylem yapmaktan korkmuş ve Ayhan ile tartışmış. Onun için eylemi gerçekleştiremedik."