The Others İki oda, bir salon ve 10 koyun

İki oda, bir salon ve 10 koyun

19.09.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

İki oda, bir salon ve 10 koyun

İki oda, bir salon ve 10 koyun


Nazım Alpman / Şırnak


       Gözlerinizi bağlayarak getirip sizi şantiyenin orta yerine bıraksalar, sonra bağlarınızı çözüp sorsalar:
       "Burası nedir?"
       Hiç bir baskı altında kalmadan özgür iradenizle şu yanıtı verirsiniz:
       "Ya bir tatil köyü ya da zenginler için yapılan villa kentlerden birinin inşaat sahası..."
       Gevşek dokulu orman alanının çevirdiği bir vadinin ortasında, 312 metrekarelik bahçe içinde 82 metrekarelik müstakil villalar; yalıtım için en elverişli malzeme olan Ytong tuğlalarla örülüyor. Kiremitsiz çatıların üzerinde güneş enerjisi sistemi yerleştiriliyor. Konutların musluklarından 24 saat sıcak su akacak. Toplam 106 konuttan oluşan sitenin meydan bölümünde kültür merkezi, okul, market, sağlık ocağı ve cami yer alıyor. Merkezi çanak antenle yerli ve yabancı 50'den fazla televizyon kanalı izlenebilecek. Sitenin, aynı anda 5 helikopterin inip kalkabileceği geniş bir de pisti var.
       Bu bilgileri aldıktan sonra "normal" olarak soruyoruz:
       "Yüzme havuzu nerede?"
       "Nazım Bey, burası tatil köyü değil, bir Güneydoğu Anadolu köyüdür!"
       Gerçekten de "göz bağlama" dışında Güneydoğu ile hiç bir ilgisi olmayan fantaziyle karşı karşıyayız.
       ***
       İnanmak kolay değil... Bulunduğumuz şantiye Şırnak merkeze bağlı Başağaç köyü... Başbakan Bülent Ecevit'in 23 Eylül'de çalışmaları yerinde göreceği örnek köy... Terör nedeniyle 1989'da boşaltılmış.
       Başbakan Ecevit'in 30 yıllık hayalinin yeni "versiyonu" olan Başağaç, "Köy-Kent" projesinin kardeşi sıfatıyla en uygun coğrafyada yeşerecek... 1990 yılında sahici bir "köy" iken Türkiye'nin 72. kenti olarak ilan edilen Şırnak; on yıldır köyden kente geçememiş olmanın "burukluğunu" taşıyor. Bu haliyle de yaşayan en büyük "köy-kent" olarak tarih yazıyor.
       Şırnak'ta şehir şebeke su sistemi yok. Başağaç köyünde ise var. Tabii bu durumda kimin köyü, kimin kentinde belli olmayacak ama önemli değil. Çünkü Şırnak dağlarının arasında, bir grup insan mucizevi bir tempo ile model ve modern bir köy yaratmak için çalışıyorlar.
       ***
       Başağaç Köyü'nün fiili şantiye şefi, Şırnak Vali Yardımcısı Hakan Yusuf Güner, bütün mesaisini burada geçiriyor. Vali Hüseyin Başkaya ise günde bir kez mutlaka köye uğruyor. Hakan Güner'in şantiye şefliği "Vali Yardımcısı da orada" desinler kaygısından uzak... Örneğin biz köydeyken konutlardan biri plana ters olarak inşa edildiğinden, Güner bunu yıktırıp yeniden yaptırıyordu.
       Güner'le birlikte Köy Hizmetleri Müdürü Nurcan Öktüren ve Bayındırlık Müdürü Baki Aday da Başağaç'ta "tam gün" mesai yapıyorlar.
       Yani burası çok özel... Başbakan'ın ziyareti de bunun bir başka kanıtı. Çünkü Ecevit, -önceden basında yer aldığı gibi- köyü oturuma açmayacak, örnek olarak inşa edilen iki evin bitmiş halini görecek.
       Bütün başbakanlar ya temel atarlar ya da bitirilmiş olan tesisleri hizmete açarlar. Ecevit ise "farkını konuşturarak", inşaatı süren bir projeyi denetleyecek!
       ***
       Başağaç köyünün sakinlerinden bir bölümü de şantiyedeler. Onlar da işgücü olarak projeye "biraz" destek oluyorlar. Başağaç köylüleri Batuhan Aşireti'nin mensupları olarak terör döneminde devletin yanında yer almışlar. Aşiretin Reisi Osman Ağa Kumçatı'nın Belediye Başkanı ve "korucubaşı" olarak çift şapkalı hizmet veren fedakar bir "bölge halkı" lideri.
       Batuhanlar uzun yıllar koruculuk yaptıklarından, kazma kürek sallamak kalaşnikof taşımaktan biraz zor geliyor. O nedenle Vali Yardımcısı Hakan Güner, sürekli "arayış" içeren talimatlar veriyor:
       "Duvarcılar nerede? Sıvacılar gitti mi? Bunlar yine kaytarıyorlar galiba?"
       ***
       Başağaç'ın çalışkan köylülerini şantiyenin üzerindeki tepede buluyoruz. Çardakta uzanmış çay içiyorlar. Kadınlar yemek çamaşır gibi "önemsiz" işlerle uğraşıyorlar, erkekler de köye dönüş hakkında "önemli" açıklamalar yapıyorlar:
       "Bu köy, dedelerimiz köyüdür, 802 yıllık geçmişimiz vardır. Devletimiz çok iyi bir iş yapmıştır. Biz gittikten sonra köy yanmıştır. Kimin yaktığını bilmiyoruz. Şimdi aynı yerde yaşayacağımız için mutluyuzdur."
       Başağaç'taki "Şırnak Terör Konutları" projesi tam olarak 29 Ekim 2000'de bitecek. Batuhan Aşireti'nden 106 aile buraya yerleşecek. Her aileye bir koç 10 koyun ve arı kovanları verilecek. Köye Dönüş projesinde "merkez köy" modeli Şırnak'tan yola çıkacak.
       Darısı kanlı yıllarda eline silah almayan, şimdi kent varoşlarında sürünen köylülerin başına!