The Others İlahlar beni kurban seçti

İlahlar beni kurban seçti

12.12.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

İlahlar beni kurban seçti

İlahlar beni kurban seçti

       SAHTE pasaportla Avusturya'dan Almanya'ya geçerken yakalanan kapatılan RP'nin milletvekili İbrahim Halil Çelik, ifadesi alınmadan, hüküm giymeden "postmodern" bir darbeye kurban gittiğini söyledi.
       Çelik, serbest bırakılmasının ardından "Çok kan akacak, fıstık gibi olacak" sözlerini kanıtlayacak herhangi bir kanıt bulunmadığını belirterek Milliyet'e şunları söyledi:
       "Savunmam alınmadan beni mahkum ettiler, ceza verdiler. Ortada ne bant ne de kaset var. Basına verdiğim özel bir demeç yok. Beyanat vermedim. Ben TBMM'de idare amirliği yaptım. Hani bant, hani kayıt, ispat hani nerede? İddia eden iddiasını kanıtlamak zorunda. Tekzip ettim. Bir basın mensubunu manken olarak buldular ve manken olarak kullandılar.
       Bazı şahinler Türkiye'de demokrasiyi işletmemek için elinden geleni yapıyor. Avrupa'daki sistem Türkiye'de maalesef işletilemiyor. İlahlar kurban istiyordu. Beni buldular. Bonn'daki insan hakları toplantısına katılacaktım pasaportumun süresi bittiği için beni misafir ettiler. Avusturya hükümeti beni tutuklamadı. Bu gayet normal bir olay."
       Siyasi haklarının elinden alındığını, bu yüzden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduğunu belirten Çelik şu görüşleri dile getirdi:
       "5 yıl siyasetten men kararı antidemokratik. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden lehime bir karar çıkmasını bekliyorum ve en kısa zamanda Türkiye'ye döneceğim. Türkiye'de eminimki postmodern bir darbenin etkisinde kalmayan yiğit hakimler var. Gazetelerde çarpıtılan haberler olmasa şimdi Türkiye'deydim. Şu anda sade bir vatandaşım Türkiye döneceğim ve 18 Nisan da oyumu kullanacağım. İnsan Hakları herkese eşit olmalı İsmail Beşikçi, Eşber Yağmurdereli, Tayyip Erdoğan ve İbrahim Çelik için de eşit olmalı. Siyasi mücadelemi Türkiye'de sürdüreceğim."
       Avusturya hükümeti tarafından alıkonulduğu müddet içinde Türk Başkonsolosluğu'ndan hiçkimsenin kendisini ziyarete gelmediğini ifade eden Çelik, "Ben de hiçbir istekte bulunmadım. Konsolosluktan birisinin gelmesi gerekirdi" diye konuştu.

       SALZBURG Yabancılar Polisi Müdürü Dr. Bruno Wurhofer, Çelik'in, iki günde bir Salzburg Emniyet Müdürlüğü'ne kendini göstermek koşuluyla serbest bırakıldığını söyledi.
       Wurhofer, Çelik'in, geçici bir izin belgesiyle salı verildiğini ve "koşullarda köklü bir değişklik olmazsa" önümüzdeki 4 ay boyunca Avusturya'da kalabileceğini, ancak ikamet edeceği yeri kendilerinin göstereceğini belirtti. Çelik'in sığınma talebinde bulunmadığını, Türkiye'nin de iade için başvuru yapmadığını belirten polis müdürü, 4 ay sonra dosyanın yeniden inceleneceğini ve bir değişiklik olmaması durumunda Çelik'in Avusturya'da kalma süresinin bir yıla kadar uzatılabileceğini kaydetti.
       Wurhofer, Çelik'in salıverilmesinin Türkiye ile hiçbir ilgisi olmadığını, kendisinin, kaçmayacağına dair bir güven duyulması nedeniyle bırakıldığını ve "oturma izni yasasını çiğneme" suçunun mahkemelik değil, arabayı yanlış park etmek gibi idari bir suç olduğunu ekledi.