The Others İnsan her yerde insan ama...

İnsan her yerde insan ama...

12.07.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

İnsan her yerde insan ama...

İnsan her yerde insan ama...


Ford'dan işçilere tazminat

Amerika'nın büyük otomobil üreticilerinden Ford, 1 Şubat'ta meydana gelen ve altı kişinin öldüğü fabrika yangınında, yaralananlarla kurbanların ailelerine yaklaşık 20 milyon dolar (8 trilyon 600 milyar lira) tazminat ödeyebileceğini açıkladı.
Ford, aile başına yaklaşık 1.5 milyon dolar verilmesini öngören teklifi, mağdur ailelerle yaralı işçilere yazılı olarak da bildirdi. Wayne County Mahkemesi'nde yanan Rouge fabrikası aleyhine açılan üç davanın avukatlığını üstlenen Gerard Mantese, Ford avukatlarıyla yaptıkları görüşmelerden böyle bir sonuç çıkmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Üç davadan birinin kahramanı olan ve Rouge fabrikasındaki yangın nedeniyle vücudunun yarısından fazlasında ağır yanıklar bulunan 53 yaşındaki işçi Ralph Irvin, fabrikada gerekli bakımların, tasarruf önlemleri nedeniyle yerine getirilmediğini, bunun da yangına neden olduğunu savunuyor. Davanın en önemli delili ise, Ford firmasının, fabrikanın bakımlarını önemsemediği yönünde, 1996'da Michigan Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Birliği'nce hazırlanmış bir rapor.
Yangın, ABD'de son 50 yılın en korkunç otomobil fabrikası yangını olarak anılıyor.

Müşteri gerçek velinimet

Yasemin Çongar Los Angeles
General Motors (GM), adı üstünde "motorizasyonun" her kolunda aktif bir şirket. Amerikan kapitalizminin kurucularından, otomotiv endüstrisinin temel direklerinden biri. İşte Los Angeles Mahkemesi'nin GM hakkında verdiği 4.9 milyar dolarlık tazminat cezasının asıl önemi de burada.
Bir tarafta, kendi halinde, iktisadi gücü ve sosyal nüfuzu sınırlı bir zenci kadın var. 1993 Noeli'nde, arkadan bir başka araç çarpınca, yanmaya başlayan otomobilinin içinden kendisinin ve çocuklarının sağ kurtulmasına şükredip susmamış bir kadın.
Kızının yüzündeki yanık izlerinin hesabını sormayı iş edinmiş, otomobilinde yapım hatası olduğu şüphesinin üzerine gidip hakkını aramış "sıradan" bir Amerikalı. İşin sırrı da, bu "sıradan" Amerikalının başına geleni "kader" gibi kabullenmemesini teşvik eden, tüketiciyi üretici karşısında hak sahibi kılan "tazminat hukuku" geleneğinde.
Bu gelenek, piyasaya mal ve hizmet arz edenleri, kar azamileştirme yarışında dizginliyor. Sundukları mal ve hizmetin güvenliğinden hukuki düzeyde sorumlu tutuyor onları. Mal ve hizmetin kullanımına ilişkin gerekli açıklama ve yan önlemleri sağlamayan üreticinin, olası kaza ve zararların yükünü üstlenmesini gerektiriyor.
İşte tüketicinin hakkını gözeten yasalar ve bu hakkın elde edilmesini sağlayan mahkemeler de, ABD'de kapitalizmin çehresini büyük ölçüde değiştiriyor. Nasıl mı?
Bir binanın cilalı mermer girişinde, "Dikkat kayabilirsiniz" levhası karşılıyor sizi, karton kapta aldığınız kahvenin kenarında "Sıcaktır, hızlı içmeyin" yazıyor. Çünkü eğer, kayar düşerseniz ya da kahveden ağzınız yanarsa sizi uyarmayanlar hakkında tazminat davası açabilirsiniz.
Hele GM davasında olduğu gibi, malının tehlike unsuru içeren bir yapım özelliği olduğunu bilen üretici, buna rağmen önlem almazsa hiç kurtuluşu yok ya da son dönemin nikotin davalarındaki gibi sigaranın kansere yol açmasından, tiryakisinden ziyade üreticisinin "sorumlu" tutulması mümkün.
Tabi yüklü tazminat kokusunu alan avukatlar da, "haklı" tüketicinin davasını üstlenmek için tam bir yarışta. Çoğu zaman avukat parası, tümüyle kazanılan tazminattan çıkıyor. Tüketici avukata gitmeden, "kaza" haberini alan avukat tüketiciyi buluyor.
Kısacası ABD'de müşteri, dükkan duvarındaki levhalarda değil, yasalarda "velinimet"!

Ağır para cezası: 150 bin lira!

Ercüment İşleyen
ABD'de alev alan bir otomobilde altı kişinin yanmasına neden olduğu gerekçesiyle dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden General Motors'un 4.9 milyar dolar (yaklaşık 2 katrilyon 100 milyar lira) para cezasına çarptırılması insan yaşamına verilen değeri ortaya koydu.
Türkiye'de açılan tazminat davalarında hükmedilen para cezaları ise, ABD ve Avrupa'daki örneklerin çok altında kalıyor. Mahkemeler, tazminat davalarının Yargıtay'ın "özendirici olmaması" ve "zenginleşme ya da yoksullaşmaya yolaçmaması" ana ilkelerinden hareket ediyor. Üstelik mahkemelerde yaşanan tıkanıklık nedeniyle davalar yıllarca sürüyor.
Ord. Prof. Sulhi Dönmezer, Yargıtay'ın bu konuda içtihatları bulunduğunu vurgulayarak, "Ancak tazminat her memleketin zenginlik derecesine göre değişir" diyor.
Türkiye'de trafik kazalarında sürücü hatası sonucu ölümlerde hükmedilen manevi tazminat cezaları 100 - 200 milyon lira arasında değişiyor. Tazminat davlarını üstlenmesiyle bilinen Avukat Cengiz Hortoğlu ise, yakın bir geçmişte sonuçlanan Ferhat Koç davasını örnek göstererek şunları anlatıyor:
"Ferhat Koç, SSK Okmeydanı Hastanesi'nde hemşirenin iğneyi toplar damar yerine atar damarına yapması sonucu kolunu kaybetti. Mahkeme hemşireye üç ay hapis cezası verdi. Ceza, günlüğü 10 bin liradan 900 bin lira para cezasına çevrildi. Ayrıca 150 bin lira ağır para cezası verildi. Ferhat Koç'un kesilen kolunun karşılığı olarak bir milyon 50 bin lira cezaya hükmedilmiş oldu. Manevi tazminat ise Türkiye'de belki de ilk kez 15 milyar lira olarak belirlendi."

Saatini gasp etseydi...

Oysa Türk Ceza Kanunu'na göre aynı hemşire Ferhat Koç'un saatini kolundan zorla alsaydı gasp suçu işlediği için 20 yıl hapis cezasına çarptırılacaktı. Hukukçular, Türkiye'de manevi tazminat davalarında insan unsurunun yeterince gözönünde bulundurulmamasından yakınıyor.
Ölümlerde verilen para cezaları, milletvekili ya da bakana hakaret davalarında hükmedilen para cezalarının da çok altında kalıyor. Hakaret davalarında 5 - 15 milyar lira arasında para cezası verilirken, iş kazalarında kendi hatası dışında nedenlerle yaşamını yitirenlerin ailelerine en çok 200 milyon lira tazminat ödeniyor.
Mahkemelerin verdiği para cezalarının düşük olması nedeniyle ABD ve Avrupa ülkelerinde benzerleri görülen gönüllü avukatlara Türkiye'de rastlanmıyor. Hükmedilen ceza çoğu kez mahkeme ve avukatlık ücretlerinin de altında kaldığı için mağdurlar dava açmayı bile düşünmüyor.
General Motors'un 4.9 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum edildiği davanın sadece 10 hafta sürmesine karşılık Türkiye'de açılan davalar, mahkemelerin yoğun gündemi nedeniyle yıllar sonra sonuçlanabiliyor.