The Others İNTİHARDA ‘TAKLİT’ ETKİSİ

İNTİHARDA ‘TAKLİT’ ETKİSİ

30.05.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Son dönemde artan şiddet ve intihar haberlerinde medyanın olay anlatımı, betimleme ve ölümün dramatize edilmesi örneklerinin artması Milliyet dahil, daha sorumlu editoryal değerlendirmeleri gerekli kılıyor

İNTİHARDA ‘TAKLİT’ ETKİSİ

ABD, İngiltere, Avustralya gibi ülke medyaları intihar haberlerinin sunumunda ‘özendirici’ olabilecek yayınlardan kaçınıyor. Muhabir ve editörleri bağlayıcı ölçütler şöyle özetlenebilir: “Abartmayın, romantize etmeyin, kritize etmeyin, büyütmeyin, çekici hale getirmeyin; intiharı çok basitleştirmeyin; intihara yönelten nedenler hakkında tahmin yürütmeyin; acılı yakınlara soru yöneltmeyin; fazla bilgi sunmayın; toplumsal bir önemi yoksa hikayeyi baş sayfaya ya da baş haber olarak koymayın; büyük harfle yazmayın, varsayılan yöntemleri ya da nedenleri vermeyin...”
Milliyet, uzun süre ‘intihar haberlerini vermeyerek’ hayli radikal bir önlem uyguladı.
Türkiye’de şiddet, tecavüz, cinayet, intihar gibi haberlere ilişkin istatistikler ürkütücü boyutlara ulaşırken, Milliyet dahil medyadaki eski özen kaybolmaya başladı.
“Uçurumdan atlayarak intihar etti”, “Sınıfta arkadaşlarının ve öğretmeninin gözü önünde kendisini boşluğa bıraktı”, “İpi boynuna doladı” gibi ifadeler ya da “Dört kardeş tavana asılı bulundu” örneğindeki betimlemeler, intiharları sıradanlaştıran, normalleştiren başlıklar, Kahramanmaraş olayındaki “anne sevgisi” gibi gerekçeler medya özeleştirisini kaçınılmaz kılıyor.
Son olarak Merve adlı bir kız çocuğunun intiharı gazetelere yansıdı. Milliyet, 24 Mayıs 2011’de, Kozan Lisesi birinci sınıf öğrencisi Merve Temizkan’ın intiharı haberini, “Evde kimsenin olmadığı bir sırada oturma odasının tavanına bağladığı iple intihar etti. Bir süre sonra eve gelen yakınları, kapıyı kırıp içeri girince Temizkan’ın cesedi ile karşılaştı. Temizkan’ın anne ve babasının bir süre önce ayrı yaşamaya başlamasına üzüldüğü için intihar etmiş olabileceği ileri sürüldü” ifadelerini kullanarak verdi.

TAKLİT EDİLME
Milliyet Okur Temsilcisi olarak, intihar haberlerinde uygulanacak ölçütleri Yeditepe Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Meltem Erinçmen Kânoğlu’a sorduk, değerlendirmesi şöyle:
“Kahramanmaraş’ta meydana gelen toplu intihar olayı ile birlikte, intihar vakalarının haber olarak sunulma biçimi de üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkmakta. Medyanın, haber içerikleri ile toplumsal normların oluşturulmasına katkıda bulunması, intihar haberlerindeki olayların taklit edilebilir etkisini de (copycat effect) göz önünde bulundurmak ihtiyacı doğurmakta.
İntihar vakalarının ayrıntılı sunumları, gençleri, bu konuya meyilli ve hassas kişileri taklit etme yolunda cesaretlendirebilir. Bu nedenle, intiharı haber olarak sunmak zor ve karmaşık olmakla birlikte, büyük sorumluluk gerektirir.
Haberi yetiştirme endişesi içinde olunsa bile intihar edenin kimliğini ve ölümcül hareketine neden olan durumunu ve sorunlarını sansasyon yaratılmadan gerçeklere ve delillere dayandırarak vermek gerekir. Zamana karşı yarış içinde, muhabirler teyid edilmemiş olasılıkları da haber içeriği olarak sunabilmektedir. Bu durum, bir intihar vakasının gerçekte meydana geliş şekliyle, hikaye haline getirilişi arasında fark yaratır.
Bu durumda ayrıntıyla anlatılmış intihar yöntemleri, ölümün dramatize edilmesi, ölenlerin fotoğraflarının gösterilmesi ve haber başlığının büyük harflerle yazılması büyük etki yaratabilir ve hatta genç yaştaki medya takipçisi bundan etkilenebilir.”

TAHMİN YÜRÜTME
Doç. Kanoğlu, şöyle devam ediyor: “İntihar haberlerinin izleyici üzerinde olumsuz etki bırakmamasını hedefleyerek ABD, İngiltere, Avustralya gibi ülkeler bu haberlerin sunumu ile ilgili ana hatlar çizmişlerdir. Bu anahatları şöyle sıralayabiliriz: Haberi gerçeklere dayandırın, haberi abartmayın, romantize etmeyin, kritize etmeyin, büyütmeyin, çekici hale getirmeyin, intiharı çok basitleştirmeyin, intihara yönelten nedenler hakkında tahmin yürütmeyin, acılı yakınlara soru yöneltmeyin, fazla bilgi sunmayın, toplumsal bir önemi yoksa hikayeyi baş sayfaya ya da baş haber olarak koymayın, büyük harfle yazmayın, varsayılan yöntemleri ya da nedenleri vermeyin, ‘başarılı’ veya ‘başarısız’ intihar girişimi gibi sözler kullanmayın, intiharın dikkat çekmek için bir yol olduğunu söylemeyin, intiharın ‘bir soruna olası bir çözüm’ olabileceği gibi ifadeler kullanmayın ve en önemlisi bu gibi durumlarda nerelerden ve kimlerden yardım alınabileceğini belirtin.”

Ayrıntılı değil
Doç. Kanoğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ndeki intihar haberleri ile ilgili maddeyi şöyle yorumluyor:
“Bildirgedeki maddenin yukarıda bahsettiğimiz ülkelerin belirlediği ana hatlarla karşılaştırıldığında yeterince ayrıntılı olmadığı görülmektedir. Bu maddeye göre: İntihar olayları hakkında haber çerçevesini aşan ve okuyucu veya izleyiciyi etki altında bırakacak nitelikte ve genişlikte yayın yapılmamalıdır.
Olayı gösteren fotoğraf, resim veya film yayınlanmamalıdır. Maddede olmayan bir diğer unsur ise intihar olaylarının canlandırılarak sunulması konusudur. Oysa, intihar haberini dramatize edebileceğinden, canlandırma yapmak da sakıncalı olabilir.
Sonuç olarak, intihar bir öyküleme aracı olarak ele alındığında olumsuz ve taklit etkilerinin oluşabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu bağlamda, intihar haberini yazan bir medya çalışanına büyük sorumluluklar düşmektedir.”

Haberin Devamı

Milliyet Yazı İşleri’nin görüşü:
Milliyet’in intihar haberi kriterleri

Öncelikle Milliyet’in intihar haberleriyle ilgili hassasiyeti devam ediyor. Bu tür haberleri verirken uyguladığımız kriterler; sunuşun özendirici olmaması, olayın sosyal boyutunun bulunması ve intihar detaylarının aktarılmaması şeklinde sıralanabilir. Örneğin, eşinden sürekli şiddet gören ve bu konuda resmi şikayette bulunduğu halde destek alamayan bir kadının intiharını, olayın bu boyutunu ön plana çıkartarak kullanıyoruz. İntihar eden kişi tanınmış biriyse veya olay gündemdeki başka bir haberle bağlantılıysa, yine aynı kriterlere uyarak yayımlıyoruz.