The Others * İSKİ'nin Suudi sempatisi!...

* İSKİ'nin Suudi sempatisi!...

11.10.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

* İSKİ'nin Suudi sempatisi!...

* İSKİnin Suudi sempatisi...

       * İstanbul'un içme ve atık su sorunlarını gidermekle görevli İSKİ'de yolsuzluk iddialarının arkası kesilmiyor. İddialar doğruysa trilyonlar Suudi kökenli firmaların kasalarına uçmuş... Arada alınan avantalarsa meçhul.
       Gerçi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan, genel müdürü Veysel Eroğlu'na kol kanat gerip savunuyor, söylenenleri yalan olarak nitelendiriyor ama; iddialar ve belgeler hiç de yabana atılacak cinsten değil.
       Anımsayacaksınız ilk iddia Ağustos ayı içinde gündeme gelmişti. İşçi Partisi (İP) İstanbul İl Başkanı Turan Özlü'nün iddiasına göre; İSKİ'nin 22 Mayıs 1997 de çıktığı "düktil font boru" alım ihalesine Türk, İsveç ve Suudi Arabistanlı üç firma katılmış, en yüksek fiyatı vermesine rağmen Suudi firmayla anlaşma yapılmıştı!.. İddia bununla da kalmıyordu. İhaleyi kazanan Suudi Amiantit' in Türkiye temsilcisi Hamle İnşaat ile Eroğlu'nun eşinin ortak olduğu VADİ kardeş kuruluşlardı.
       Başkan Erdoğan doğal olarak genel müdürüne sahip çıkıp, olayı yalanlamıştı. Hatta Suudi diye zikredilen şirketin aslında Fransız Pont - A - Mousson firmasının kurmuş olduğu bir fabrika olduğunu savunmuştu. Anlayacağınız ihaleyi Arap değil, Fransız firması kazanmıştı.
       Bugün anlatacağımsa, yine "Düktil boru" alımıyla ilgili İSKİ'nin bir başka marifeti. Üstelik iddianın taraflarından birisi de Başkan Erdoğan'ın savunma gerekçesi olarak gösterdiği Fransız kökenli Pont - A - Mousson...
       İhaleye çıkış tarihi 29 Nisan 1998.
       İSKİ'nin gereksinimi 1890 kilometrelik Düktil boru ve bağlantı parçaları. Bir diğer hesaba göre de 61 bin tonluk boru alımı.
       Pont - A - Mousson (Fransız), Tianjin (Çin), Sadip (Suudi Arabistan), Acipco (Amerikan), Theyggen (Alman) firmaları ihaleye talip oluyorlar. Ancak iştirakçi firmaların hiçbirisi su paralarının temliki karşılığı teklif vermeyi kabul etmiyor. Anlamı; firmalar hazine garantisi istiyor.
       Ve "nihai eksiltme" (En düşük fiyatı verme) turları başlıyor. Tamı tamına 36 tur gerçekleşiyor. Sonunda ilk üç firma belirleniyor.
       Pont - A - Mousson (65.900.000 DM), Tianjin (65.985.000 DM), Sadip (66.000.000 DM)
       Doğal olarak iş Fransız firmasının. Çünkü en düşük ücreti o önermiş. Teknik kapasitesi de oldukça yüksek.
       Ama ihale sahibi İSKİ olunca iş değişiyor. Fiyat sıralamasında üçüncü olan Suudi firma Sadip aradan sıyırıyor.
       Fransız firma suskun kalsa, kaşla göz arasında trilyonluk ihale gidecek.
       Pont - A - Mousson yetkilileri durumu Devlet Bakanı Güneş Taner'e aksettirerek, Hazine'nin durumu incelemeye alması için ricada bulunuyor. Aynı günlerde de İSKİ, Suudi firmasıyla imzaladığı kontratı Hazine'ye göndererek garantör sıfatıyla İslam Kalkınma Bankası'na kefalet vermesi talebinde bulunuyor.
       Hazinenin yapacağı tek hareket var. Her iki dosyayı karşılaştırmak, doğruyu bulmak. Öyle de yapıyor, dosyaları istiyor.
       İki ay geçiyor dosya hala ortada yok. İSKİ kendi açısından haklı, gönderse foyası ortaya çıkacak. İşi sallıyor.
       Sonuçta Hazine, 23 Ağustos 1998 tarihli yazısında İSKİ'nin projesine kefil olamayacağını bildiriyor. Gerekçesi de son derece nazik vurgulanıyor:
       "1998 kredi limitlerim dolmuştur..."
       Anlayana!..
       Sonraki gelişmelerse daha vahim. İSKİ ihaleyi Suudi firmasına vermek amacıyla başka çözüm arıyor. Ve de buluyor.
       Vakıfbank'ta toplanan İstanbul halkının su paraları teminat gösterilerek adı geçen bankanın kefaleti için girişim yapıyor.
       Bugün gelinen nokta bu. Öğrendiğim kadarıyla da anlaşma sağlanmak üzere...
       Şimdii... İstanbullu sade bir vatandaş olarak sayın Eroğlu'na soruyorum:
       "Eşinizin, Sadip - İstanbul temsilcilik ofisinin gizli ortağı olduğu iddiası doğru mu?
       SADİP'in önerisi ortada, nerede kaldı en ucuz teklif?
       Şimdi kefil olmak için devlet ya da özel bankaları aracı kılmak suretiyle bu bankalara yılda ödenecek asgari yüzde 2 - azami yüzde 6 arasında bir komisyon gerekmiyor mu? Banka kefalet giderleri de Sadip'in fiyatlarına eklendiğinde kredi değerlendirmesinde kaçıncı sıraya düşeceği hiç hesaplandı mı?
       Sadip'in yıllık boru üretim kapasitesi ne kadar?
       Sayın Eroğlu'ndan tez zamanda yanıt bekliyorum. Çünkü vatandaş olarak bu en doğal hakkım...


       * Antalya - Serik İlçesine bağlı Kürüş Köyü'nü kafaya taktık. Okurlarımızın desteğiyle köyün kütüphanesini kitapla dolduracağız. Bu konuda sevindirici gelişmelerde var.
       Bunu daha öncede iki kez duyurdum. Bu da üçüncüsü... Türkiye'nin onca derdi varken bu da neyin nesi diye sormayın. Çünkü sorunların özünde yatan neden belli; eğitimsizlik.
       İşte o nedenle Kürüşlü Ömer Çelik'in girişimi önem kazanıyor. Fotoğraf kanıtı. Köylü artık kitap okumaya başlamış. Ama kitap çeşitliliği ve sayısı yetersiz.
       Kürüş Köyü : 0242 722 15 80, 722 35 38, 722 00 14