The Others İşte işkence!

İşte işkence!

18.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

İşte işkence!

İşte işkence


Burdur Cezaevi mahkûmları, işkencenin korkunç yüzünü göstermek için kendi kendilerini fotoğrafladı


       Burdur Cezaevi’nde çıkan olaylar sonrası Bergama’ya nakledilen 6 tutuklu ve hükümlü, çektikleri kendi fotoğraflarıyla işkencenin korkunç yüzünü gözler önüne serdi.
       Burdur’da tutuklu ve hükümlülerin mahkemeye götürülüşü sırasında 5 Temmuz’da çıkan olaylarda 61 tutuklu ve hükümlü çeşitli yerlerinden yaralandı, Veli Saçılık’ın kolu kepçeyle duvar arasına sıkışarak koptu.

       Her tür işkence vardı
       Olaylardan hemen sonra cezaevine giden avukatlar, müvekilleriyle görüşerek konuya ilişkin bir rapor hazırladı. Raporda; koğuşlara sis ve göz yaşartıcı bomba ile sinir gazı atıldığı, kepçelerle duvarların yıkıldığı, tutuklu ve hükümlülere jop, hortum, demir kazık ve taşlarla vurulduğu, üzerlerinde sigara söndürüldüğü ve kadın mahkumlara ağır derecede cinsel tacizde bulunulduğu belirtildi.

       Zulmün 60 fotoğrafı
       Olaydan hemen sonra tutuklu ve hükümlülerin bir kısmı, çeşitli cezaevlerine nakledildi.
       Bergama Cezaevi’ne gönderilen 6 tutuklu ve hükümlü, uğradıkları işkenceyi belgelemek için cezaevine soktukları bir fotoğraf makinesiyle vücutlarında oluşan korkunç izleri görüntüledi.
       Tutuklu ve hükümlüler, 60’a yakın fotoğrafı ailelerine vererek, basın kuruluşlarına dağıtmalarını istedi.
       Dün basına dağıtılan bu fotoğraflar da, işkencenin gerçek ve korkunç yüzünü, tüm dünyaya haykırdı..

       ‘Çocuklarımızı sağ istiyoruz’
       Burdur Cezaevi’nde korkunç bir şiddete maruz kalan tutuklu ve hükümlülerin yakınları da, durumu protesto için 2 gün önce başladıkları açlık grevini İzmir’de sürdürüyor.
       Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği TAYAD’ın binasında açlık grevi yapan 20 tutuklu ve hükümlü yakını arasında bulunan Hüseyin Ali Günay’ın annesi İnci Günay, isyanını şu sözlerle dile getirdi:

       ’Arkadaşları olmasa ölüyormuş’
       “Çocuğumun burnu kırılmış, vücudunun her yeri jop izleriyle dolu. Üzerinde sigara söndürmüşler. Açlık grevleri nedeniyle Hüseyin rahatsızlanmıştı, heyecanlanınca gözleri görmüyordu. Olay günü de tamamen kör olmuş. Üzerine duvar düşüyormuş, arkadaşları kurtarmış. Çocuklarımızı bizden sağlam alan devletten, geriye sağlam istiyoruz."