The Others K. Irak'ta Sakık operasyonu

K. Irak'ta Sakık operasyonu

14.04.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

K. Irak'ta Sakık operasyonu

K. Irakta Sakık operasyonu

       PKK'nın ikinci adamıyken Abdullah Öcalan ile anlaşmazlığının derinleşmesi üzerine 15 Mart'ta Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) güçlerine sığınan "Parmaksız Zeki" kod adlı Şemdin Sakık, Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı timlerce yakalanarak Türkiye'ye getirildi.
       Genelkurmay Başkanlığı'ndan dün yapılan açıklamada, 15 Mart'ta, Kuzey Irak'ta gözetim altında bulunduğu PKK kampından kaçan Şemdin Sakık'ın, Duhok'a ikamet ettiğinin saptanarak yakından izlenmeye başlandığı belirtildi. Açıklamaya göre dün Duhok'ta kaldığı yerden özel bir araçla ayrıldığı belirlenen Sakık, kardeşi Hasan Sakık ile birlikte, Özel Kuvvetler Komutanlığı timlerinin yaptığı operasyon sonucu yakalandı. Gerekli yasal işlemler için kolluk güçlerine teslim edilen Sakık ve kardeşinin sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi.
       Operasyonun ardından Diyarbakır'a getirilen Sakık'ın, burada bir süre sorgulanacağı öğrenildi. Sakık'a, 1993'te Bingöl'de 33 erin şehit edilmesi olayı başta olmak üzere, gerçekleştirdiği eylemlerle ilgili yer gösterme tatbikatı yaptırılacağı kaydedildi. Sakık'ın, Diyarbakır'da sorgulandıktan sonra Ankara'ya getirileceği belirtildi.
       Genelkurmay Başkanlığı, Sakık'ın teslim edilmesi konusunda daha önce KDP nezdinde girişimde bulunlduğunu belirtek, "Ancak KDP'nin bu talebi kabul etmemesi üzerine böyle bir operasyon icra edilmiştir" açıklamasını yaptı.

       İçişleri Bakanı Murat Başesgioğlu ise dün gazetecilerin Sakık'ın yakalanmasıyla ilgili sorularına "Bakanlık olarak getirilmesi komusunda herhangi bir teşebbüsümüz yok. Daha doğrusu bizim görev sahamız içerisinde olan bir konu değil. Ama bir şekilde girişimler var, gayretler var. Zannederim bu konuda bir açıklama yapılacak" yanıtını verdi.
       Başesgioğlu "Sakık Türkiye'ye getirildi mi?" sorusu üzerine ise "O konuda bize ulaşan bir bilgi yok" diye konuştu. Başesgioğlu, "Diyarbakır'a getirildiği yolunda haberler var" diyen bir gazeteciye de "Şu anda sizi yanlış bilgilendirmek istemiyorum. O konuda net bilgi yok. Ama Genelkurmay Başkanlığı bir açıklama yapacak zannedersem" dedi. Başesgioğlu, "Genelkurmay Başkanlığı, size bilgi vermedi mi, şu ana kadar" sorusunu da "Şu ana kadar net bilgi yok" diye yanıtladı.
       Milli Savunma Bakanı İsmet Sezgin de Bakanlar Kurulu toplantısı girişinde Sakık'ın yakalanmasıyla ilgili sorulara "Ajans haberlerinden okudum. Daha sonra size bilgi verilir" karşılığını verdi.

       PKK'nın önemli isimlerinden Şemdin Sakık'la kardeşi Hasan Sakık'ın Kuzey Irak'ta düzenlenen bir operasyonla yakalanmasının ardında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin özel birlikleri "bordobereliler" yer alıyor. Subay ve astsubaylardan oluşan birlik, "A Timi" olarak da biliniyor.
       Yurt içi, yurt dışı ve ihtisas eğitimi olmak üzere üç ayrı dalda 47 ders eğitimi gören Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı "bordobereliler", 3.5 yılda yetişiyor. Özel kuvvet mensupları, her yerde, her zaman ve her şekilde mücadele kabiliyetini sürekli ve zorlu eğitimlerle kazanıyor. Bordobereliler karadan, havadan, su üstünden, su altından, ortam ne olursa olsun, daima hedefe ulaşıyor, yeter ki görev verilsin.
       Özel Kuvvetler, 2. Dünya Savaşı sonrasında duyulan gereksinim üzerine 27 Eylül 1952'de Yüksek Savunma Kurulu'nun kararıyla kuruldu. 1992'de yeniden teşkilatlandırılan Özel Kuvvetler Komutanlığı, dünyadaki bütün demokratik ülkelerin benzer kuruluşları gibi görev yapıyor.
       Seferde, düşman derinliklerinde bilgi toplamak, hedef belirlemek, taktik akın ve pusular uygulamak ve düşman işgalinde kalmış bölgelerde mukavemet harekatını başlatmak amacıyla kurulan Özel Kuvvetler'e mensup personelin yeteneklerini artırmak üzere NATO üyesi ülkelerin özel birlikleriyle taktik ve teknik bilgi alışverişi, teknik malzeme ve müşterek eğitim alanlarında işbirliği yapılıyor.
       Bordobereliler, sınıf okulları ve kıtalardan gönüllülük esasına göre seçiliyor. Adaylar, çeşitli kurs ve eğitimlere tabi tutuluyor. Yurt içinde 72 hafta süreli temel nitelikli kurs gören personele daha sonra yurtiçi ve yurtdışında ihtisas eğitimi veriliyor. İhtisas süreleri 10 ila 52 hafta arasında değişiyor. Yaklaşık 3 - 3.5 yıl sonunda aday, gerçek bir "bordobereli" olmak suretiyle özel timlerde görev alacak duruma geliyor.
       Bordobereliler'in dışında Sualtı Taarruz (SAT), Sualtı Savunma (SAS), 1. Komando Tugayı, 2. Komando Tugayı, Amfibi Deniz Piyade Tugayı, Foça Jandarma Komando Okulu da Özel Kuvvetler arasında yer alıyor.

       * Yurtiçinde: Savaş beden eğitimi, özel harekat, yakın muharebe, teşhis -tanıma, uzak mesafeli keşif ve devriye, sızma, yaşamı sürdürme - sorgulama sorguya mukabele, kaçma - kurtulma, hedef tarifi - ateş tanzimi - hasar tespiti, özel operasyon, psikolojik harekat, halka yardım, paraşüt, komando, gayri nizami savaş, koruma, kış muharebesi, kurbağa adam, serbest paraşüt eğitimi.
       * İhtisas kurslarında: Atlatıcı ve yer ekip komutanlığı, tahrip teknikleri, mayın ve bubi tuzakları, ilk ve acil yardım, cerrahi teknisyen, hayatta kalma - kurtulma, cephane imha, hafif silah uzmanlığı, ağır silah uzmanlığı, istihbarat uzmanlığı, harekat uzmanlığı, muharebe kursları, psikolojik harekat kursları.
       * Yurtdışında: Özel kuvvetlerde uzmanlık, ranger, hava indirme, sivil işler, halkla ilişkiler, devriye, yaşamı sürdürme, psikolojik harekat kursları.
       ÖZBEKİSTAN gezisini sürdüren Başbakan Mesut Yılmaz, Şemdin Sakık'ın Türkiye'ye getirilmesiyle ilgili olarak önceden kendisinin bilgisi olmadığını söyledi. Yılmaz, Sakık'ın Genelkurmay özel kuvvetlerinin bir operasyonuyla Türkiye'ye getirildiğini ve yargıya teslim edileceğini bildirdi.
       Taşkent'te Türk - Özbek İş Konseyi toplantısı öncesi kendisine Sakık'ın yakalanmasıyla ilgili soru sormak isteyen gazetecilere fırsat bırakmayan Yılmaz, "Biliyorum, biliyorum, yakalanmış ama daha sonra konuşalım" dedi. Yılmaz toplantı sonrası konuyla ilgili sorulara şu yanıtları verdi:
       Soru: "Sakık hakkında bilgi verir misiniz?"
       Yılmaz: "Kendisi emniyette."
       Soru: "Genelkurmay'ın operasyonu mu?"
       Yılmaz: "Evet."
       Soru: "Bilginiz var mıydı?"
       Yılmaz: "Hayır. Daha önce KDP'den talep etmiştik. Vermeyi kabul etmemişlerdi. Ondan sonra Genelkurmay özel kuvvetleri izlemişler. Dohuk'ta kaldığı evden ayrılınca bir operasyon yapıp, Türkiye'ye getirmişler. Yanında kardeşi de varmış. Türkiye'de yargıya teslim edilecek."
       Soru: "Genelkurmay özel kuvvetlerinin ilk operasyonu mu?"
       Yılmaz: "Onların görevi bu tür operasyonları yapmak."
       Soru: "Genelkurmay'la görüştünüz mü?"
       Yılmaz: "MİT'le görüştüm. Dediğim gibi 15 Mart'ta kamptan kaçmıştı. O zamandan beri Dohuk'ta bir evde kalıyordu. Bir muhafızla evden ayrıldığını tespit etmişler. Operasyon yaparak Türkiye'ye getirmişler."
       Soru: "Operasyon sırasında bir çatışma yaşanmış mı? Yaralanma söz konusu mu?"
       Yılmaz: "Çatışma ve yaralanma yok."
       Soru: "İkna edilerek mi getirildi?"
       Yılmaz: "Bir operasyon sonucu getirildi. "
       Soru: "Bundan sonra ne olacak?"
       Yılmaz: "Yargı işleyecek."

       KUZEY Irak'ta Özel Kuvvetler Komutanlığı'nca düzenlenen operasyonda yakalanarak Türkiye'ye getirilen Şemdin Sakık hakkında sorgusu tamamlandıktan sonra Türk Ceza Kanunu'nun "vatan hainliği, devletin ülkesine ve egemenliğine karşı suçlar" bölümünde tanımlanan 125. maddesine göre idam istemiyle dava açılabilecek.
       Bir DGM savcısı, işlenen suçun "devletin topraklarının bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik" olduğunu belirterek Sakık hakkında DGM kapsamında bulunan TCK'nın 125. maddesine göre dava açılması gerektiğini belirtti. Sakık'ın TCK'nın "Devletin Anayasa ve Temel Nizamlarını Bozma" bölümünde yer alan 146 / 1. maddesine göre de yargılanması gündeme gelebilecek. Bu sonuca varılabilmesi için Sakık'ı sorgulayan DGM savcısının işlenen suçu "TC Anayasası'nın tamamını veya bir kısmını değiştirmek" olarak belirlemesi gerekiyor. Sakık bu durumda da idam cezası istemiyle yargılanacak.
       Sakık'ın PKK'da yönetici konumunda yer aldığı göz önünde bulundurulduğunda da yine TCK'nın 168. maddesine göre cezalandırılması gündeme gelebilecek.
       "Devletin emniyetine karşı silahlı çete kurma" başlığı altında düzenlenen TCK'nın 168. maddesi sanığın 15 yıldan az olmamak üzere ağır hapisle cezalandırılmasını öngörüyor. Söz konusu madde, "silahlı örgüt oluşturmak veya böyle bir örgüt içinde amirliği, kumandayı elinde bulundurmayı ve özel bir görevi yerine getirmeyi" tanımlıyor.