Kadın vekile şiddet

CHP’li Canan Arıtman, Ensest ve Çözüm Önerileri Alt Komisyonu’nda Ak Partili erkek vekillerden “şiddet gördüğü” gerekçesiyle TBMM Başkanlığı’na başvurunca Milliyet haberi “Ensest Komisyonu’nda Arıtman’a katanalı hakaret” başlığıyla verdi.
4 Şubat tarihli gazetede yer alan habere göre, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesinde kurulan Ensest ve Çözüm Önerileri Alt Komisyonu toplantısında “sahtecilik” kavgası yaşandı. AKP Samsun Milletvekili Fatih Öztürk ve Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, CHP İzmir Milletvekili Arıtman’a yönelik ağır ifadeler kullandılar. Hakaret içeren sözcük, haberde “katana (iri at)” olarak geçiyor.
Arıtman, Milliyet muhabirine “O hakaretlere inanamazsınız. Duymamak için kulaklarımı kapattım. İçim acıdı. Ben, ‘Siz bunu ancak eşlerinize yaparsınız’ dediğimde hepsi gülüyorlardı. Bakar mısınız hallerine” diye olayı anlatırken, hakaret ettiği öne sürülen AKP’li milletvekilleri ise “Kadın bize her türlü hakareti yaptı. Terbiyesizliğimizi, kabalığımızı bırakmadı. Asıl şiddeti uygulayan Arıtman’ın kendisi” diye tepki göstermişler.

Sözel şiddet eleştirisi
Ayşe Saynur Kılıç, Okur Temsilcisi’ne haberle ilgili görüş ve eleştirileri içeren bir değerlendirme notu geçmiş. Şöyle diyor:
“Milliyet benim için her zaman ahlaki değerler, ulusal bilinç, kamu vicdanına seslenen bir gazete oldu. Ancak Milliyet bu değerleri kadınlara yönelik haberleri verirken unutuyor, hatırlattığımızda da her nedense hemen “objektif gazetecilik” gibi bir kavramının arkasına saklanıyor.
Bugün gazetenizde Ensest Komisyonu toplantısında CHP Milletvekili Canan Arıtman’a komisyon üyelerinin yaptığı hakaretleri yazmışsınız. (katana değil, doğrusu kadana’dır) Başka zaman olsa bu işi büyütürsünüz, ‘Densizlik’, ‘Saygısızlık’ diye kocaman başlıklar atarsınız ama bu haberi öylesine iç sayfalarda geçiştirmişsiniz. Ben kesinlikle CHP’li değilim. Ama bu ülkede erkek zihniyetiyle savaşmanın ne kadar zor olduğunu bilecek tecrübe ve yaştayım. Bir kadın vekile erkek vekillerin yaptığı hakaretleri öylesine geçiştiremezsiniz. Bu şiddete girer, bu aynı zamanda sizin defalarca köşenizde yer verdiğiniz nefret suçudur. Yarın Arıtman’a ya da başka bir kadın vekile fiziksel şiddet uygulandığında bunun sorumlusu da basın olacaktır. Çünkü hakaretle yapılan şiddeti, şiddetten ve haberden saymamak bunun üzerine gitmemek yarın daha tehlikeli bir kapıyı aralamak demektir.”

Ombudsman’ın görüşü
Okurumuz haklı. Kadınlara yönelik sosyal, ekonomik cinsiyetçi eşitsizlikler şiddeti de körüklüyor. Medyanın da gereken duyarlılığı göstermediği bir gerçek. Dolayısıyla erkek egemen kültürün bir alışkanlığı haline gelen sözel şiddetin Meclis çatısı altında bile sürdürülüyor olması, üzerinde düşünülmesi gereken bir durum.Genel olarak başlıkta yargıda bulunmaktan kaçınılmasını istiyoruz ancak, şiddete varan hakaret karşısında parti farkı gözetmeden kadın parlamentere yönelik davranışı net olarak kınayan bir başlık atılabilirdi. Ayrıca, okurumuzun da belirttiği gibi hakaret içeren sözcük “Katana” değil, “Kadana” dır. Uyarısı için sayın Ayşe Saynur Kılıç’a teşekkür ederiz.