The Others Kafayı yemenin keyfini çıkaralım

Kafayı yemenin keyfini çıkaralım

08.04.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kafayı yemenin keyfini çıkaralım

Kafayı yemenin keyfini çıkaralım

Kafayı yemenin keyfini çıkaralım

Çok değil üç ay öncesine kadar yağmalanan dükkan görütüleri bize Uzak Doğu'dan, ya da Latin Amerika ülkelerinden gelirdi. Haberi izler konumda olmanın rahatlığında zannederdik kendimizi. Ve bugün o görüntüler ekrandan çıkıp üzerimize doğru geliyor. Hayal değil düş değil. Yanı başımızda artık. Çünkü o görüntülerde biz varız...

Çekişelim
Akşamüstü Hisarüstü'nde somon rengi bulutlara bakarak; tahta bankın üstünde soğuk birayı içmek, iskelenin dibinde kuytuya sığınmış yaşlı köpeğe sosisli sandviç ikram etmek keyfi olacak mı?
Haber bültenlerinden kulağıma gelen bir cümle; "Derviş güne yine erken başladı..." 60'lı yılların kadınlarına benzetirim onu hep, "Gözleri o kadar güzel ki çok hoş adam" diyor Derviş için. Güne erken başlaması önemli değil. Kanal D haberlerde Osman Altuğ, Defne Samyeli'ne ekonominin yeni orkestra şefi olduğunu açıklıyor... Hocam eserleri nasıl yorumlayacak? Andante moderato mu yoksa allegro mu? Ne yazıyorsa öyle demek kolay. Orkestra şefinin de bir hızı vardır. Hisar'daki bankta duran bira gibidir bu hız. Somon rengi bulutların akış hızı gibidir...

Osmanlının torunları
"Osmanlının torunları, Atatürk'ün çocukları ne yapacak"... Reha Muhtar soruyor. Tribünlere soruyor, bize soruyor. Sanırım onlardan biri de ben oluyorum. Şimdi büyük laflar etsem bir işe yaramaz ki. Ahmet Çakmak fırlattı yazar kasayı. İşte o da Osmanlının torunu ve Atatürk'ün çocuğu olarak başbakana hükümete, devlete ve Türkiye'ye yolladı yazar kasayı.
Güneş yakmaya çalışıyor, ama rüzgar buna engel. Sert esiyor Karadeniz istikametinden yüzüme doğru. Şarapçı, siftahı bira ile açmış bir de elinde tost. Köpeği seviyor. O da Osmanlının torunu ve Atatürk'ün çocuğu. Ne yapıyor? Bir tost ve bir bira. Ve sonrasında Marmara şarabına açılan yola gidecek. 60'lı yılların sarışın kadını gülümsüyor. Yeniköy'e doğru yürüyor salına salına... Osmanlının torunu ve Atatürk'ün çocuğu olarak...

Müstehcensin
Müstehcensin, müstehceniz, müstehcensiniz... Cep telefonu reklamında hoş frikik veren Deniz Akkaya bi şekilde yine gündemde. RTÜK reklamı inceleyecekmiş. Bizim Galatasaray Lisesi'nde bir hikaye anlatılırdı. Bu inceleme işi bana o günleri geri getirdi. Rahmetli hocalarımız Ülkü Hoca ile Alaaddin Hoca odada malum dergilerden birini inceliyorlarmış . Rivayet o ki bizim arkadaşlar bu incelemeye dışarıdan şahit olmuşlar. Ülkü Hoca "Çevir Alaaddin abi, çevir" diyormuş heyecanla. Bizim RTÜK'ün toplantısı da böyle olmasın sakın!...