Karar Fırtına kopardı

Ulaş Özdemir - Trabzon


Trabzon İdare Mahkemesi'nin Fırtına Vadisi'ndeki santral için verdiği yürütmeyi durdurma kararını kaldıran Bölge İdare Mahkemesi'nin bir hafta içerisinde hazırladığı gerekçeli kararın çelişkilerle dolu olduğu iddia edildi.
Karar metninde, projeye kredi veren Dünya Bankası ve Asya Kalkınma Bankası'nın çevre dostu olmayan projelere destek vermediği ifade edilerek, üç profesörün hazırladığı 62 sayfalık bilirkişi raporunun tamamen varsayımlara dayalı olduğu vurgulandı ve yeniden keşif yapılarak bilirkişi raporu hazırlanmasına karar verildi.
Kararda şu görüşlere yer verildi:
"Tahmini bilgilerle sonuç alınmak istenerek derede kurbağa ve balık çeşitleri bulunabileceğinden sözediliyor. Yerleşim alanları içinden geçen dere, kimyasal atıklara muhatap olduğu için balık varlığının tespitine yönelik bir inceleme raporu bulunmamaktadır. Kesilen ağaçlar konusunda tahmine dayalı yüksek rakamlar gösteriliyor. Oysa yaklaşım yolları tamamlanan yolda Pazar Orman İşletme Şefliği'nce zarar gören ağaçların sayısını 1158 olarak belirlemiştir."

Çevreciler: "Karar baskı altında verildi"

Çamlıhemşin Girişimcileri Trabzon Şube Başkanı Yaşar Yurtseven, mahkemenin tamamen çelişkilerle dolu ve taraflı bir karar verdiğini belirterek şunları söyledi:
"Varsayımlara dayalı denilen bilirkişi raporunda şirketin ÇED raporuna göre çalışmadığı, raporun eksik ve yetersiz olduğu vurgulanmıştır. Ancak Bölge İdare Mahkemesi, İdare Mahkemesi'nin bir yıl içinde sonuçlandırdığı davayı bir hafta gibi kısa bir sürede sadece birbuçuk sayfalık gerekçeli kararla ortadan kaldırmıştır. Bilirkişi raporunda devletin izleme ve denetleme görevi yapmadığı açıkça belirtilmiştir. Bu sözler şirketin kendi elemanları tarafından bilirkişiye söylenmiştir. Kararı veren Mahkeme Heyeti'ne Başbakanlık Müsteşarlığı tarafından gönderilen yazıda açıkça baskı vardır. 'Ya kararı bozun ya da ülke çıkarları zarar görecektir' ifadeleri yer alıyor. Karar yanlıdır. Mahkemenin baskı altında bırakıldığı bu kararla açıkça ortaya çıkmıştır."
"Dereye kimyasal atık karışıyor" iddiasına da tepki gösteren Yurtseven sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu ana kadar hem ÇED raporunda hem de bilirkişi raporunda dereye kimyasal atık atıldığını kimse söylemedi. Ancak mahkeme böyle bir iddiayı bir hafta içerisinde aldığı kararda nasıl yazıyor? Fırtına Deresi'nde 40 yıldır aynı yuvalara yumurta bırakan Deniz Alası ve Karadeniz Alası balığı yaşıyor. Kimyasal atıklar nedeniyle balıkların çoktan ölmesi gerekiyordu. Mahkeme heyeti bunu bir hafta içinde nasıl tespit etmiş? Bölge İdare Mahkemesi verdiği kararın kendisine ait olmadığını bir kez daha göstermiştir."

"Bakanlığın tutumu bizi şaşırttı"

Türkiye Erozyonla Mücadele ve Ağaçlandırma (TEMA) Vakfı Başkanı Hayrettin Karaca da, Fırtına Vadisi'nde kurulacak hidroelektrik santraliyle ilgili Çevre Bakanlığı'nın tutumunu eleştirirken, mahkemenin bozduğu yürütmeyi durdurma kararını siyasi olarak değerlendirdi.
TEMA Vakfı Yönetim Kurulu üyeleriyle Çamlıhemşin, Uzungöl ve Ayder Yaylası'nda incelemelerde bulunmak üzere Trabzon'a gelen Karaca, Çevre Bakanlığı'nın da ilk etapta bu projeye karşı olduğunu belirterek, "Mahkemenin kararı bizi üzmüştür. Santral inşaatının yeniden başlamasıyla oluşacak doğa tahribatını, kararı bozan mahkeme tekrar geri getirebilecek mi? Dönemin Çevre Bakanı İmren Aykut bile santral inşaatının başladığı tarihlerde projeye karşı olduğunu söylemişti. Ancak şimdi bakanlık projenin yapılması için taraf oldu" dedi.