The Others Kariyerin mabedi ÇÖKTÜ MÜ?

Kariyerin mabedi ÇÖKTÜ MÜ?

16.09.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Dünya Ticaret Merkezi’nin yok edilmesi, ABD’de çalışma ve kariyer yapma fikrinin yeniden sorgulanmasını gündeme getirdi.

Kariyerin mabedi ÇÖKTÜ MÜ

Kariyerin mabedi ÇÖKTÜ MÜ?

Dünya Ticaret Merkezi’nin yok edilmesi, ABD’de çalışma ve kariyer yapma fikrinin yeniden sorgulanmasını gündeme getirdi.

Kariyerin mabedi ÇÖKTÜ MÜ
MELİH ARAT

Dünya Ticaret Merkezi’nin yok olmasıyla çok iyi eğitimli yaklaşık 30 bin kişinin öldüğü varsayılıyor (New York Belediyesi’nin talep ettiği ceset torbası sayısı 14 Eylül günü 30 bine ulaştı). Tüm dünyada 'New York’ta Dünya Ticaret Merkezi’nin ofislerinden birinde çalışıyorum' demeye can atan binlerce genç olmuştur. Dünyaca ünlü böyle bir binada ofisi ya da genel merkezi olan AT&T, Bank of America, Sun, Xerox gibi şirketlerde çalışmak için iyi bir üniversite diploması, kıvrak bir zeka, dünya kalitesinde bilgisayar ve iletişim yetenekleri, mükemmel bir İngilizce’nin yanı sıra işine göre belki ikinci bir yabancı dil, belli bir tecrübe gerekir. Birçok insan, öğrenim hayatının tamamını iş dünyasının merkezi olan New York’ta çalışma fırsatı yaratmak için tasarlamıştır. New York, sadece ABD dışından olanlar için değil, ABD içindeki birçok insan için bir rüya şehir olmuştur. Tıpkı İstanbul’un Türkiye’de diğer şehirlerde yaşayan insanlar için ifade ettiği anlam gibi bir anlamı vardır.

Amerikan Sisteminin İkilemi
New York, seçenek çeşitliliği anlamında dünyanın en demokratik şehriyse de, güvenlik olarak diğer dünya şehirlerine benzemez. Örneğin, şehirde herhangi bir saldırı veya soygun riskine karşın kendini korumaya çalışan insanlar takım elbiselerinin ve tayyörlerinin üstüne taktıkları sırt çantaları ve ayaklarında spor ayakkabılarıyla koşar adam yürürler. Amerika’nın sıradan eyalet ve şehirlerinde bulunanlar bilirler, New York, Chicago, Los Angeles gibi belli başlı şehirlerin dışında hayat neredeyse durmuşçasına sakindir. Buna karşın sıradan bir günde insanın kendini güvende hissedebileceği bu şehirlerde de zaman zaman televizyon haberlerinden izlendiği gibi, bazı insanlar okul ya da restoranları tararlar, iş arkadaşlarını öldürürler. Bütün bunlarla birlikte son olarak Dünya Ticaret Merkezi’nin yok edilmesi, Amerikan iş ve yaşam sisteminin sorgulanmasına yol açtı.

ABD’de Kariyerin Geleceği
Birçok genç profesyonel ve aileleri, bir kariyer yolu olarak ABD’yi tereddütle değerlendirmeye başladı. İşletme mastırı olan Alper Özel, ABD’de doktora yapma fikrini uzunca bir süre için ertelediğini belirtiyor. 'Kişisel olarak bir terör eyleminin kurbanı olma riskini almak istemiyorum. Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırı bir tür kan davasını da başlatmış olabilir. ABD’nin yapacağı bir intikam saldırısına belirli bir süre sonra yeniden başka bir terör saldırısıyla cevap verilebilir ve masum insanlar ölürken bu çatışmalar bir karşılıklı atışma gibi devam edebilir. ABD, terör açısından güvenli bir alan olmaktan çıktı. ABD’nin tüm küresel marka kurumları Harvard, Microsoft, Disneyland ve diğerleri bundan sonra terörün hedefi olabilir. Eski tip savaşların sonu vardır; ama terörün sonu yoktur.'
Brisa İnsan Kaynakları yöneticisi Necip Özçer’e göre dünya insan kaynakları ABD’ye yerleşme fikrinde bir tereddüt geçirse de, geçmişteki akım devam edecektir. 'Türkiye’de de terörle birlikte yaşıyoruz, örneğin İstanbul’un merkezinde patlatılan bir bombayla siviller de ölebiliyor. Terör endişesi, dünya insan kaynakları kariyer tercihlerini uzun vadeli etkilemeyecektir.' Kipa İnsan Kaynakları Yöneticisi Özer Şener de, kısa ve orta vadede yetenekli Türklerin Türkiye’deki koşullara kızarak ABD’de okuma ya da çalışma projeleri belirli bir sekteye uğrasa da uzun vadede aynı trendin devam edeceğini belirtiyor; 'Elbette Türkiye’deki koşulları iyileştirerek Türkiye’yi tekrar bir çekim merkezi haline getirmeliyiz.'

Merkeziyetçi yönetim anlayışının sonucu
ABD ve özellikle New York, gökdelenleriyle tüm dünyanın iş merkezi yapılarını etkilemiştir. İstanbul’daki birçok iş gökdeleni gizli bir Amerikan hayranlığı ve onlara benzeme çabası ile yapılmıştır. Aslında şirket gökdelenleri, yönetimde merkeziyetçiliğin ve hiyerarşinin binalarla ifadesidir. En üst katlarda patron ve genel müdür odaları bulunur ve daha alt katlarda hiyerarşiye göre bir dağılım olur. Washington eyaletindeki Microsoft binaları, klasik bir şirket merkezine benzemekten çok, bir üniversite kampüsünü andırır, tüm binalar iki katlıdır ve adem-i merkeziyetçiliği çağrıştırır bir şekilde dağılmıştır. Dünya Ticaret Merkezi’nin terörist bir saldırıyla yok edilmesi, merkeziyetçi yönetim anlayışının iflas ettiğinin ilginç bir göstergesi olmuştur. Eğer 50 bin kişinin çalıştığı bir bina yapılmamış olsa, o binaya çarpan uçak da o kadar çok insan öldüremezdi. Örneğin, Microsoft’un üstüne düşürülecek bir uçak, Microsoft’un merkezi olmayan mimarisi yüzünden bu etkiyi yaratamaz.
Dünya Ticaret Merkezleri’nin yok edilmesi ile birlikte Pentagon’a zarar verilmesi, söylendiği gibi yüksek teknolojinin değil, yaratıcılığın ve bilginin eseridir. Yaratıcılık ve sıra dışı olmak, terörizmin elinde bile müthiş sonuç yaratmaktadır.

Terörizm yaratıcılıkta sınır tanımıyor
1. Teröristler denenmemişi denediler; bir icat yaptılar. Yolcu uçaklarını füze gibi kullandılar.
2. Kamuya açık bilgi ve imkanları birbirine bağlayarak amaçlarına ulaştıracak uygun bir model yarattılar. Uçak tarifeleri, pilotluk eğitimi / pilotlar, birkaç sıradan kesici alet, birkaç uçak bileti ve Amerika için stratejik noktaları uygun bir modelde birleştirdiler.
3. Yarattıkları fikri, sadece yaratıcı bir fikir olarak bırakmadılar ve uygulama yaptılar.
4. Yaratıcılığın kuralı olarak düşük girdi kullanarak, yüksek çıktı elde ettiler. Operasyon için katlandıkları maliyetle kıyaslanmayacak büyüklükte bir sonuç aldılar.
Maalesef yaratıcılık tekniklerinin teröristlerin ellerinde bile çalışmasını önleyecek bir engelleme mekanizması yoktur. Yaratıcı ve sonuç getiren bir terörist uygulamaya verilmesi gereken cevap, kaba kuvvetten öteye yine yaratıcılık içermelidir.