The Others Kayıp silahların son adresi Çatlı

Kayıp silahların son adresi Çatlı

28.06.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kayıp silahların son adresi Çatlı

Kayıp silahların son adresi Çatlı


Savcı Yalçın, kayıp 'Hospro' silahlarının son olarak Ağar'ın emriyle, Eken tarafından 'bir takım' operasyonlar için Çatlı'ya verildiğini iddia etti


       Emniyet Genel Müdürlüğü'ne Ertaç Tinar aracılığıyla İsrail'in "Hospro" firmasınca hibe edilmesinin ardından kaybolduğu anlaşılan silahların son adresi Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı çıktı.
       Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Özel Harekat Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin ve Emniyet Genel Müdürlüğü eski Başdanışmanı Korkut Eken'in de aralarında bulunduğu altı kişi hakkında "devlete ait silahları, aranan ve yasadışı oluşumun mensubu olduğu ileri sürülen kişilere tevdi ve teslim ettikleri, bunu gizlemek izin resmi kayıtların usule uygun tutulmasını engelledikleri" gerekçesiyle dava açtı.

Eken, Ağar'ı gösterdi

       Geçtiğimiz günlerde İbrahim Şahin'in mahkumiyetiyle sonuçlanan diğer "Kayıp silahlar davası"nın da iddianamesini hazırlayan Savcı Hüseyin Yalçın, 1996 yılından beri "zimmet" suçundan yürüttüğü soruşturmada yeni bulgular elde etmesi üzerine 20 Haziran'da bir iddianame daha hazırladı.
       İddianamesinde, sanıklar dışında Ertaç Tinar, Mehmet Ağar ve Haluk Kırcı'nın ifadelerine de başvuran Yalçın, olayın "yurtdışından elde edilen belge ve bilgilerle çözüldüğünü" vurgulayarak, şunları belirtti:
       "Sanık Korkut Eken ifadesinde, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın talimatı doğrultusunda, Özel Harekat Dairesi Başkanlığı'ndan imza ve mühimmat teslim aldığını, belirli operasyonlarda kullanılmak üzere (X) ülkelere gönderdiğini, silahlardan bir bölümünün iade edildiğini, iade edilmeyenlerin geriye teslim edilemediğini savunmuştur."

Ağar "Devlet sırrı" dedi

       "Müfettişler tarafından ifadesi alınmak istenen Mehmet Ağar, 'İlgili yazınızda bahsi geçen Korkut Eken'e, genel müdürlüğüm sırasında gizli bir görev verdiğim ve bahse konu silahların bu amaçla kullanıldığı tarafımdan bilinmektedir. Konu TCK'nın 132 - 137. maddelerinde varolan devlet sırrı kapsamında değerlendirildiğinden durumu bilgilerinize sunarım' açıklamasında bulunmuştur."

Kırcı, Çatlı'yı gösterdi

       İddianamede tanık sıfatıyla Haluk Kırcı'dan 12 Ocak 1999'da alınan ifade ise şöyle:
       "Eken, Çatlı'yı Ankara'ya çağırıp yurtdışında görev önerdi. Görevlendirmeden Ağar da bilgi sahibiydi. Çatlı, 1994 - 95 - 96 yıllarında 'Mehmet Özbay' kimliğiyle birçok kez yurtdışına gidip geldi. Yurtdışındaki eski arkadaşları Ethem Kıskıs, Kürşat Poyraz ve Rıfat Yıldırım'dan yardım aldı. Yurtdışındaki araştırmalarıyla ilgili raporlarını Eken'e gönderdi ve Eken de sayısını bilmediği Uzi marka silahları Çatlı'ya verdi. Çatlı, silahların bir kısmını operasyonlar için yurtdışına gönderdi. Geriye kalanları ise Florya'daki evinde sakladı. Eken 96 yılı başında silahları geri istedi. Yurtdışındaki silahlar gelmedi. Diğer silahları ise iade etti. Çatlı'nın çantasında taşıdığı Mikro Uzi silahı Eken'e teslim etmemesi nedeniyle aralarının açıldığını öğrendim."

18 yıl hapis istendi

       Savcı Yalçın, aldığı ifadelerin sonucunda, "Susurluk'taki araçtan çıkan Baretta'nın hibe edilen silahlardan olduğunun anlaşıldığını", "diğer silahların da yasadışı oluşumlardaki kişilere, devlet yetkililerince verildiğinin ortaya çıktığını" belirtti.
       İbrahim Şahin, Korkut Eken, Emniyet eski Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Ogan, Özel Harekat Dairesi Antalya Kurs Eğitim eski Müdürü Lütfi Eraslan, Antalya Kurs Eğitim Müdürlüğü'nde Başkomiser Şemsettin Canpolat ve Emniyet Genel Müdürlüğü Bakım İkmal Dairesi eski Müdürü Necmettin Ercan'ın 18 yıl hapisle cezalandırılmalarını isteyen Yalçın, memuriyetten de ömür boyu men edilmelerini talep etti.