The Others Kelebeklerin Dili

Kelebeklerin Dili

04.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kelebeklerin Dili

Kelebeklerin Dili



Kelebeklerİn Dİlİ (CNBC-E'nin pazartesi gecesi filmi)... Küçük Moncho'ya kelebeklerin ismini öğreten, ağaçtan kopardığı sulu elmayı veren, aşık olduğu küçük kıza bir çiçek götürmesini söyleyen öğretmeni bir gün faşistler tarafından yakalanır. Emekli olduğu gün okulda yapılan törende "Bu kuşağın özgür yaşaması için onlara bir şans verin" dediği zaman bir veli çocuğunu çekiştirerek salondan uzaklaştırdığında küçük Moncho bir şey anlamamıştı. Bu bir işaretti ama neyin işareti?
Kasabanın ortasında duran kamyonun kasası açık, birilerini bekliyordu. En şık elbiselerini giyen kadın erkek çoluk çocuk toplanmışlardı meydana. Askerler bir evin kapısını açarlar ve içeriden itile kakıla tanıdık yüzler çıkmaya başlar. Çıkanlar, beraber gülüp oynadıkları, şarkılar söyledikleri komşularıdır. Bugün onlar "komünist", "ateist", "katil" ve "kızıl" olmuşlardır. Küçük Moncho'nun ağabeyi çaldığı orkestranın şefini görür. Kasaba kasaba dolaşmışlardır. Boğazı kurur bağıramaz. Sonra Moncho'ya yaban ördeklerinin maceralarını anlatan öğretmeni görüldü kapıda. Okula başladığı gün adını sormuş, arkadaşları "Serçe" demişlerdi. O gün bugün adı "Serçe" olarak kalmıştı Küçük Moncho'nun. Cumhuriyetçi'ydi ailesi. Babası kasabada biliniyordu. Bugün bu meydanda, "Serçe"nin annesi bağırıyordu öğretmenine; "katil", "Allahsız", "komünist"... Sonra Moncho bağırmaya başladı. Öğretmen (Fernando Fernan Gomez olağanüstü oynadı bu rolü) "Serçe"sine baktı. "Sen de mi?" demiyordu gözleri. Hiç kızmamıştı. Çünkü o kuşağa bir şans verilmemişti. Ne yapabilirdi "Serçe"? Sonra kamyon yükünü alıp ölüme doğru yola çıktı. Ve sonra, Moncho kasabanın diğer çocukları ile birlikte eline bir taş aldı, kamyonun arkasından koştu... Hem koştu, hem bağırdı, hem ağladı. Kamera ağır çekimdeydi ve yüzünü gösteriyordu. Öfke, kızgınlık, utanç, hepsi vardı... Daha nasıl bir senaryo olabilirdi ki? Daha ne söylemeliydi ki? İç savaşı yaşamış, askeri darbeleri yaşamış ülke sinemacıları unutmazlar yaşanılanları. İspanya, Şili, Arjantin sinemalarının yönetmenleri bıkmadan usanmadan çekmişlerdir. Onların senaryolarında bunlar yaşanmıştır. Bunca acıyı çekmiş bir ülke olarak Türkiye'de kaç film çekilmiştir? Çekileni de yerin dibine sokmak için uğraş veririz (Vizontele Tuuba örneğinde)...