The Others Kent demeye bin şahit ister

Kent demeye bin şahit ister

15.10.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kent demeye bin şahit ister

Kent demeye bin şahit ister

İstanbul her yağmurda olduğu gibi çöktü. Üç kişi hayatını kaybetti. Belediye Başkanı, su baskınlarının nedenini "yapraklar" olarak açıkladı

İSTANBUL, önceki akşam başlayan sağanak yağmura teslim olurken ev ve işyerlerini su bastı. Tophane'de bir bina kısmen çöktü. Şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı. Trafik kazalarda üç kişi öldü, yollar kilitlendi. Vatandaşlar işlerine gidebilmek için saatlerce yollarda bekledi. Elektrik hatları koptu. Cereyana kapılan bir kişi hayatını kaybetti. Yağışın hafta sonuna kadar aralıklarla etkisini sürdüreceği belirtildi.
İtfaiye ve İSKİ ekiplerinin su tahliye, kurtarma çalışmaları Avcılar, Kasımpaşa, Bayrampaşa, Florya, Beşiktaş, Yenibosna, Esenler, Güngören, Merter, Bahçelievler, Bakırköy, Alibeyköy, Gaziosmanpaşa, İstinye, Ümraniye, Kadıköy, Üsküdar, Fatih, Kocasinan, Yeşilköy, Yeşilyurt'ta gün boyunca sürdü.
Şişli Koca Mansur Sokak'ta aşırı yağış nedeniyle asfalt çöktü, iki kamyon devrildi. Kasımpaşa'daki Kuzey Deniz Saha Komutanlığı ve Kasımpaşa Çocuk Yurdu'nu su bastı.

Taşan Haramidere kenarındaki Mehterçeşme Mahallesi Zerrin ve Sema sokak, seli en fazla hisseden bölgeydi. Zerrin Sokak 35 numarada 12 kişinin yaşadığı Ömer Pehlivan'ın evi suyun ortasında kaldı. Sel nedeniyle aileye gece boyunca ulaşılamadı.
Dün sabah etkisini yeniden artıran yağış nedeniyle bu kez evlerinin çatısına çıkmak zorunda kalan Pehlivan Ailesi'ni kurtarmak için itfaiyeden yardım istendi. İtfaiye, bot yardımıyla aileyi kurtardı.
Siyavuşpaşa Deresi taşınca Bakırköy Belediyesi kepçe getirip dereden denize by - pass yaparak kanal açtı. Kadıköy, Maltepe, Kartal, Ümraniye, Pendik, Üsküdar, Sultanbeyli, Beykoz, Adalar'da yüzlerce ev işyerini su bastı.
Tophane Lüleci Hendek Sokak'ta dün saat 05.00 sıralarında meydana gelen olayda, dört katlı bir binanın iç kısmı, aşırı yağış nedeniyle çöktü. Balkonlara kaçan bina sakinleri mahsur kaldı. Biri sekiz aylık bebek, biri yatalak hasta sekiz kişiyi itfaiye kurtardı. Apartman boşaltıldı.

E - 5 Karayolu'nda seyir halindeki kamyon, Avcılar Haramidere'de köprüden dereye uçtu. Kamyondaki, kimliği belirlenemeyen bir kadın boğularak öldü. Kamyon sürücüsü bulunamadı.
Esenler İnönü Caddesi'nde de virajı alamayarak yağmur sularının doldurduğu kanalizasyon çukuruna düşen 34 TCF 23 plakalı taksinin sürücüsü Mehmet Alay yaşamını yitirdi. Araçtaki iki kişi kurtarıldı. Esenler Belediyesi, kazı çalışmalarının Büyükşehir Belediyesi İSTON Genel Müdürlüğü taşeronu Gökyol A.Ş. tarafından yapıldığı belirtilerek "Cadde işaret levhalarıyla trafiğe kapatılmıştır. Olayın meydana geldiği noktanın ikaz işaretleriyle çevrili olduğu polis kayıtlarıyla tespit edilmiştir" açıklamasını yaptı.
Eminönü'nde, bir elektrik direğinin kaçak yapması sonucu su birikintisinde cereyana kapılan Bayram Acar (25) öldü.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, aşırı yağışlarla ilgili olarak, "Olay tabiidir, bunları doğal karşılamamız lazım" dedi. İSKİ'nin su boşaltmada yetersiz kaldığı iddialarını kabul etmeyen Erdoğan, "Sıkıntı sonbahar nedeniyle caddelerdeki aşırı yaprak yığılmasından tıkanan mentezlerden kaynaklanıyor. Yapılanmada bu tür şeylere dikkat edilmediği için, dikkat etmeyenler faturayı ödemek zorunda kalıyor" diye konuştu.
Selden meydana gelen boğulmaları ise "ihmal" diye değerlendiren Erdoğan, bu konuda kendisine ciddi bir bilgi gelmediğini söyledi.

İSTANBUL Emniyet Müdürlüğü'nün açıklamasına göre, yağış nedeniyle trafiğe kapatılan yollar şöyle:
"Okmeydanı Kasımpaşa istikameti, Dolapdere'den İplikçi ve Kasımpaşa istikameti, Çağlayan Kasımpaşa istikameti, Şişhane Kasımpaşa istikameti, Piyalepaşa Caddesi, Bağdat Caddesi (kısmen), Cemil Topuzlu sahil yolu Caddebostan mevkii (kısmen), Kurşunlu köprüaltı, Ümraniye namazgah güzergahı (tek şerit), Paşalimanı Caddesi Fetihpaşa korusu yanı (toprak kayması sonucu tek şerit).

PAZARTESİ günü başlayan yağmur İstanbul'u kendine getirdi. Elektrikler kesildi, dereler taştı, çukur semtlerde olağan sel baskınları oldu. Tabii ki, trafik felç vaziyeti arzetti. İnsanlar evlerine dönebilmek için saatlerce yollarda beklemek zorunda kaldılar.
Herkes ağız tadıyla "İşte İstanbul budur" dedi!
Nazım Hikmet aşağıdaki ünlü dizelerini acaba İstanbul'un bugünleri için mi yazmıştı?
"...Bu cennet, bu cehennem bizim!.."
Cennet İstanbul, yarım saatlik bir sağnakta son derece "başarılı" bir cehennem haline geliveriyordu.
* * *
Kendisini İstanbul'a gelmiş geçmiş "en yatırımcı başkan" ilan eden Tayyip Erdoğan, iç ferahlatıcı açıklamalar yapıyordu:
"Kriz Masası kuruldu. Ekiplerimiz itfaiye, İSKİ ve yol bakım olmak üzere çalışmalarını sabaha kadar sürdürecek. Bütün mazgallar açılacak. Ben de İstanbul'u dolaşarak çalışmaları kontrol ediyorum."
Zaten Belediye Başkanı da bugünler için lazım değil mi?
Yağmur yağacak, seller akacak, belediye başkanı camdan bakacak, değil ya...
* * *
Yağmurları "felakete" dönüştürmek her millete nasip olmaz. Mazgalların tıkalı olduğu ancak yağmur yağınca ortaya çıkıyor. Deniz kenarlarındaki yolların bile dere haline getirmek için mühendislik bilimine takla attırmak gerekiyor. İstanbul bu başarıyı her yağmurda yakalıyor. Bu sefer bir büyük başarıya daha ulaşıldı. Haliç Köprüsü'nün üzerinde de göletler oluştu. Deniz seviyesinden 60 metre yükseklikte böyle bir "tesis" oluşturmayı yabana atmamak gerekiyor.
* * *
Kent yönetimi konusunda yapılan panellerde sık sık şu görüş dile getirilir:
"İstanbul'da yaşamanın bir bedeli olmalı!"
Bu bedelin niteliği ve niceliği konusunda farklı tezler ortaya atılır. Hayat her zaman en doğrusunu gösterir. İstanbul'a yağan olağan bir yağmur bu bedelin ne olduğunu hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak netlikte gözler önüne serer. Aynı zamanda İstanbulluları de yere serer!
İstanbul'da yaşamak için SAT komandolarının eğitim düzeyine ulaşmak gerekiyor. Geceyarısı sel bastırdı mı, hemen şişme botları hazır etmeniz lazım. Eşyaları, sel sularının debisine uygun bir süratte üst katlara taşımak, her modern kent sakininin temel görevi olmalıdır.
* * *
Her an dikkatli olmak, İstanbul'da yaşamanın en önemli bedelidir. Bayram Acar, bu özellikten yoksun olmasının bedelini hayatıyla ödemek zorunda kaldı. Eminönü'nünde bir elektrik direğinde kaçak vardı. Direğin dibindeki su birikintisine elektrik akımı geçiyordu. Bayram Acar, bu suyun içinden dikkatsizce geçince elektrik akımına çarpıldı ve öldü. Su birikitisi içinde yüksek voltajlı elektrik olacağını hesap edemedi. Yağmur yağdığında elektrik kesintisi nedeniyle hastanelerde ameliyatlar yapılamadığı için insan ölebilir. Kaldırım dibindeki su birikintisinde fazla elektrik olduğu için de insanlar vefat edebilir.
Bunlar İstanbul'da yaşamanın bedelidir!
* * *
Şehiriçi otoyollarındaki su birikintileri de ancak yağmur yağdığında kendilerini gösterirler. Yaklaşık 100 km hızla seyreden otomobillerin bir tekerlekleri bu suya daldığında, araç takla atar. Arkadan gelen de haliyle ona vurur. En iyi zincirleme trafik kazaları, yağmurlarda meydana gelir. Yol tesviyesi çavuşların teknik kapasitelerine endeksli olduğundan, buna karşı yapılacak bir şey yoktur. Kent yatırımları, belediyeyi elinde bulunduran partinin delege ağırlığına sahip müteahhitleri tarafından yapıldığından, parti içi demokrasiyle İstanbulluların yakın bir ilintisi bulunmaktadır. Getir delegeni, al ihaleyi... Ondan sonra mazgallar tıkanabilir, yollar çökebilir, seller basabilir. Yağmur kesilip hava açtığında, nasıl olsa herşey güllük gülistanlık olacaktır!
Bir dahaki yağmurda görüşmek üzere...

* İtfaiye 200 personel, 100 motopompayla, Yol Bakım Müdürlüğü 600 personel, 200 araç gereçle, İSKİ 188 personel, 67 araç ve 15 pompayla sorunları çözmeye çalıştı, yani 12 milyonluk bir kentte felaketle boğuşan yalnızca 988 personel vardı.
* 4 kişi hayatını kaybetti
* Rekor sayıda ihbarda bulunuldu. Beş binin üzerindeki ihbardan yaklaşık iki bini değerlendirildi.
* 10 yol trafiğe kapandı, bir asfalt çöktü.
* 30 ilçede su baskınları oldu.
* Metrekareye, Terkos'da 54, Çekmece'de 74, Ömerli'de 94, Darlık'ta 100, Elmalı'da 90, Göztepe'de 76.3, Atatürk Havalimanı'nda 104.1, Florya'da 110, Bahçeköy'de 98.6, Kartal'da 64.6, Sarıyer'de 84, Şile'de 88, Kilyos'ta 64 kilogram yağış düştü.