Kirli boya!

Hazİn bir durum... Ahmet Çakar ile Erman Toroğlu’nun durumu gerçekten üzüntü verici. Yaşını başını almış iki futbol yazarı... Hani "fair play" filan konusunda sorumlular. Hani futbol anarşisinden şikayet edip duruyorlar. Konuştuklarına, söylediklerine bakın. Yazıktır, gerçekten yazıktır. Eşler, çocuklar işin içine girdi. Çakar, "bana bunları söyleyenin dilini değil başka yerini keserim" dedi. Evet artık boya Filli değil, kirli hem de çok kirli!

Serdar Turgut malum, transfer oldu... Habertürk’te Tuluğhan Tekelioğlu’nun programına katıldı. Konuşma sırasında köşe yazarının otobüse binmesi, mazlumun yanında olması gibi durumlar konu edildi. Yazarlar odalarına kapandılar, halktan uzaklaştılar filan dendi. Bir yazar nerede ve ne şekilde yaşıyorsa öyle yazar. Büyükada’da doğmuş, özel Fransız okulunda okumuş, sonra üniversiteyi de dışarıda bitirmiş, hayatı Nişantaşı - Teşvikiye hattı üzerinde geçmiş bir yazarın, soba dumanı kokan mahalleleri yazması abesle iştigal olur. Fırlama bir çocukluk, hırt bir gençlik içinden gelenleri istesen de zaten otobüsten indiremezsin.

ÖzlemİŞtİk, cumartesi gecesi sabaha karşı saat dört civarındaydı, kendilerini STV’de 1989 yılında verdiği vaazlarından birinde gördüm. Uzun zamandır yoklardı. Hoşgelmişler...

GençlerbİrlİĞİ-Galatasaray maçının naklen yayınında, tekrarlar yine pozisyonları yedi. Buna bir türlü çözüm bulunamıyor...

"Magazİn Keyfi"nde bu haftaya damgasını vuran (ne demekse!) Reyhan Gökdeniz (Nam - ı diğer Q Caz’cı hatun) vardı. Kaya Çilingiroğlu ile neler olmuştu? Cankulağı ile dinledik! Özetle; Çilingiroğlu bu eve gitmiş. Gecenin bir yarısı bir hatunun evine gidiliyorsa muhabbet müebbet olur... Olan biten üzerine spekülasyonlar var. Hanım kızımız spermden bahsediyor. Reklam mı değil mi? Bir gerçek var, o da Kaya bey bu eve yalnız başına gecenin bir yarısı gitmiş. "O eve gittiyse, iş bitti" demiş Avşar. O zaman bu iş bitti!