The Others Kırmızı pullu mektup

Kırmızı pullu mektup

10.04.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kırmızı pullu mektup

Kırmızı pullu mektup


       29 Ekim 1923'te alınan nişan, İslamköylü çocuğun "Türkiye Cumhurbaşkanı" olmasıyla hedefi tam ortasından vurmuştu. Peki, 77 yıl sonra Meclis'te yapılan oylamada, aynı ismin bir dönem daha Köşk'te kalmasının önlenmesi ne anlama geliyor?
       Pek çok neden sayılabilir. Ancak tarihten güncelliğe postalanan bir yanıt var ki, "23 Nisan 1920" tarihini taşıyor:
       "Egemenlik ulusundur!"
       * * *
       Demirel ve Ecevit. 12 Eylül 1980'den sonra siyaset sahnesinden silinip, konuşmaları, yazmaları yasaklanmasına karşın 21. yüzyıla Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı olarak girmeyi başarabilen iki lider karşısındayız. "Kendilerine figüran rolü bile verilmeyen o senaryodan bu final nasıl çıktı" derseniz, yalın yanıt, 12 Eylül döneminin kursakta kalan hevesinden ibaret:
       Siparişle lider gelmiyor!
       Ancak Demirel'e Çankaya yolunu kapatan Meclis'teki kırmızı ret pullarının taşıdığı mektup, bu uzun senaryodan sonrasını da haber veriyor. O finalle taçlanan bir dönem artık kapanıyor!
       Demirel'in Çankaya'ya çıkışı ve inişi, Cumhuriyet ve onu kuran TBMM'nin köklerinden bugüne uzanan derslerle anlamını buluyor.
       * * *
       Tarihin güncelle dokuduğu mekikte değişimin dinamizmi var. Gazetemiz de, sayfalarını artırıp her gün iki gazete vererek, 50 yıllık kurumsal tarihiyle bütünleşen ilkelerinin ışığında büyük bir değişimi gerçekleştirdi.
       Siyasetten ekonomiye, spordan kültür - sanata, sayfa düzeninden fotoğrafa, televizyon dünyasından sinemaya iddialı haber, fotoğraf, sayfa düzeni ve yorumlarla Milliyet, ikizi olan Milliyet 2000'le çoğaldı. Fiyatın 100 bin liraya indirilmesi kararı, bu değişimin daha geniş kitlelere ulaşması için alındı.
       İçerikte rekabet edemedikleri Milliyet'in ilan edilen indirimli fiyatını reklam spotlarından kopyalamayı "yenilik" sayanlara gelince... Yönü "gelişme" olan bir değişimi, kıymetsiz paraların sıfırıyla oynamak zannedenlerin dönemi de kapanmıyor mu?
       Yanıtın işaretlerini, ekonomiden fotoğrafa, magazinden spora Milliyet'in her alanda kazandığı ödüller veriyor. Ödül zincirine katılan son halka, ekonomi yazarlarımız arasına katılan Meliha Okur oldu. Okur, genç yaşta noktalanan yaşamının son günlerine kadar Hürriyet gazetesindeki unutulmaz köşesinde haber yazan Gülçin Telci'nin anısına konulan Ekonomi Ödülü'ne değer görüldü.
       * * *
       Eylem Türk'ün Mehmet Nuri Yılmaz'la söyleşisi, değişimin sınır tanımayan boyutlarını sergiliyordu. Diyanet İşleri Başkanı'nın, "Shakespeare ve Dante hayranı; 'Din sadece namaz, oruç değil. Dinin romanı, hikayesi olacak' diyen, enflasyonla mücadele filminde rol almak isteyen bir insan" olarak portresini çizdi Eylem.
       Evet, tarih güncelle mekik dokuyor. Olayların derindeki adresleri tarihte. Ve tarih güncelle yeniden şekilleniyor.
       Maurice Duverger'nin tanımladığı sonuç kaç bin yıldır ortada:
       "Tarih toprağın anası olduğu kadar, kızıdır da!"

       dakin@milliyet.com.tr
       Faks: (212) 505 62 36