Kısa... Kısa...

Basın affından 22 kişi yararlandı

       Kamuoyunda Basın Affı olarak bilinen yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, aralarında Atatürk’e hakaret, bölücülük propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlarından hüküm giyerek cezaevinde giren 22 kişi, özgür kaldı.
       Atatürk’e hakaret suçundan bir yıl altı ay hapis cezasına çarptırılan Yılmaz Odabaşı’nın (yazar) yanı sıra 22 hükümlü, basın affından yararlandı. Yalçın Küçük yasadan yararlanmasına rağmen, bölücülük propagandası yapmak suçundan tevkif müzekkeresi bulunduğu için tahliye edilmedi.

Birdal’dan kitap toplatmaya tepki

       İnsan Hakları Derneği (İHD) eski Genel Başkanı Akın Birdal, 18. Tüyap Kitap Fuarı önündeki basın açıklamasında, Faik Bulut’un Kod Adı Hizbullah, Mehmet Ergüven’in Pusudaki Ten ve Philip Roth’un Portnoyun Feryadı adlı kitaplarının toplatılmasının, basın yayın organları üzerindeki düşünce özgürlüğüne yönelik baskıların sürdüğünü gösterdiğini savundu.
       Birdal “Toplatma kararlarının kaldırılmasını istiyoruz. Demokrasi ve insan hakları için Türkiye’nin yakaladığı önemli fırsatlar var. Değerlendirilmesini umuyoruz" dedi.

Öcalan Yargıtay kararını bekliyor

       İbdullah Öcalan’ın avukatlarından İrfan Dündar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuru için hazırlık yaptıklarını söyledi. Öcalan’ın avukatlarından İrfan Dündar, Aydın Kesmez ve Hamza Yılmaz dün müvekkilleriyle görüşmek için İmralı Adası’na gitti.
       İdam kararının Yargıtay’da bozulmasını beklediklerini söyleyen Dündar, “Gerekçeleri ortaya koyduk. Eğer bunlara karşın idam kararı onaylanırsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağız. Tedbir kararı alınmasını isteyeceğiz" dedi.

Hekimlerden
işkence isyanı

       Türk Tabipleri Birliği (TTB), İskenderun’daki işkence iddialarıyla ilgili tartışmanın, farklı doktor raporları etrafında yoğunlaşmasına, “Rapor düzenleyen hekimleri gerekli soruşturmalar yapılıp tamamlanmadan işkencenin baş sorumlusu olarak göstermek, kişilik haklarına saldıran bir tarzdır" diye tepki gösterdi.
       TTB açıklamasında, “TTB’nin tüm çabalarına karşın adli tıp alanında kişi ve kurumları şaibe altında ve mağdur durumda bırakmayacak arzu edilen bir ortam sağlanmamıştır" denildi.