The Others MAKEDON AİLE İSTANBUL'DA 163 YILDIR FIRIN İŞLETİYOR

MAKEDON AİLE İSTANBUL'DA 163 YILDIR FIRIN İŞLETİYOR

16.05.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Eski pastaya yeni krema

MAKEDON AİLE İSTANBULDA 163 YILDIR FIRIN İŞLETİYOR
İstanbul'da 1836 yılından bu yana, yani tam 163 yıldır fırıncılık yapan bir aile var. Stoyanof soyadlı bu Makedon aile, "Beyaz Fırın" adıyla İstanbullular'a tam dört nesildir hizmet veriyor. İstanbul'daki ünlü Sarıyer Börekçisi'ni kuran; kandil simidi, poğaça, acıbadem ve yaş pasta gibi birçok unlu mamulü bizlere tanıtan ve sevdiren Stoyanof'lar, şimdi ilk kez aileden bir kadını bu fırının başına geçirmek için hazırlıyor.
İstanbul'daki St. Benoit ve Koç Üniversitesi İşletme Bölümü'nden mezun olan 23 yaşındaki Nathalie Stoyanof, fırının başına geçmek ve aileden gelen bilgi ve görgüsünü artırmak için Paris'teki ünlü Cordon Bleu'da mutfak işleri ve pastacılık öğrenimi görüyor. Okulu bitirdikten sonra pastacılık konusunda master yapmak için New York'a gidecek olan Nathalie, boş zamanlarında Beyaz Fırın'da pratik yaparak çeşitli pastalar hazırlıyor.
Amacının dünyadaki tüm lezzetleri Türk insanına tattırmak olduğunu belirten Nathalie, "Yeni ağız tatları hazırlamak ve bu fırını gelecek nesillere daha güçlü bırakmak istiyorum. Pastacılık ve unlu mamuller konusunda dünyadaki son gelişmeleri yakından takip ediyorum. İşletmeyi öğrendim, şimdi de mesleğin inceliklerini öğrenmeye çalışıyorum. Böylece komple bir yönetici olmak arzusundayım. Dedelerimin ve babamın izinden en iyi şekilde gideceğim. Onların bıraktığı bu ata mirasını en iyi şekilde koruyacağım," diyor.
MAKEDON AİLE İSTANBULDA 163 YILDIR FIRIN İŞLETİYOR
Erkeklerin egemenliği bitiyor Nathalie'nin fırının şimdiki idaresini elinde bulunduran babası Dimitri Stoyanof, 3 nesilden sonra devraldığı fırını çağdaş teknolojiyle donatmış. Lezzet ve modern teknoloji için hiçbir masraftan kaçınmamış. En büyük hobisi seyahat sayesinde dünyadaki pastacılık ve unlu mamuller konusunda bilgisini artırmak. Türk pastacılığına yenilebilir etiket, silikon ve yanmayan kalıplar gibi yenilikleri getiren Dimitri Stoyanof, mamullerinde katkı maddelerinden uzak duruyor.
Stoyanof en iyi ürünün kısa sürede tüketilen ürün olduğunu söylüyor. "Gıda maddelerine bayatlamaması için konulan katkı maddeleri bize göre sağlıklı değil. Bizim ürünlerimiz bayatlıyor. Çünkü katkı maddesi yok. Bu yüzden daha güvenilir. Önemli olan taze ürünü en kısa sürede tüketiciye sunmaktır," diyor. Dimitri Stoyanof, fırını kızı Nathalie'ye emanet edeceği için büyük bir gurur duyuyor. Aileden ilk kez bir kadını 163 yıllık bir işletmenin başına geçirmeye hazırlayan Stoyanof, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Nathalie'nin öğrenimi için her türlü özveriyi gösteriyorum. O da gerçekten işin bilincinde. Öğrenimini en iyi şekilde tamamlamaya çalışıyor. 4 nesildir hep erkeklerin yönetiminde olan fırın, birkaç yıl sonra kızımın idaresinde olacak. Bu işin bayraktarlığını yapacak. Bundan büyük bir mutluluk duyuyorum." Web sayfası da var

İnternette bir de web sayfası açan Beyaz Fırın, burada mamullerini tanıtmaya çalışıyor. Fırın Kadıköylüler'i de unutmamış. Kadıköy doğumlu olanlara, doğum günlerinde dört kişilik pasta hediye ediyor. Dimitri Stoyanof, fırının geçmişiyle ilgili olarak şu bilgileri veriyor: "1836 yılında Balat'ta o zaman Osmanlı Devleti'nin eyaleti olan Makedonya'dan İstanbul'a göç eden George Stoyanof'un açtığı simitçi - börekçi dükkanı, bugünkü Beyaz Fırın'ın temelini oluşturuyor. 1864 yılında George'un oğullarından Kozma, Sarıyer Börekçisi'ni açtı. 1900'lü yıllarda fırın Kadıköy'e taşındı. 1938 yılında kardeşler, şirketi kollektif bir hale getirdi. 1955'lere kadar 'Bulgarlar'ın fırını' olarak anıldı. 1942 - 45 yılları arasında un karne ile satıldığından simitçi fırını acıbadem sattı. 1953'te fırına 'Beyaz Fırın' adı verildi. Zaman zaman kardeşler arasında rekabet yaşandı ve ayrılıklar oldu. Bu ayrılıklardan ünlü Baylan pastanesi doğdu. Günümüzde Beyaz Fırın, Kadıköy'de iki ayrı yerde 100'den fazla çalışanıyla hizmet vermeye devam ediyor."