The Others Mecliste cep telefonu var

Mecliste cep telefonu var

08.06.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Mecliste cep telefonu var

Mecliste cep telefonu var


Meclis TV’de halimizi, yani bizim vekillerimizi, bizim kopyalarımızı seyrediyordum. Oturum başkanı "Sayılanlar bi yere gitmesin" diyordu. O sırada biri Saadet, diğeri MHP sırasından iki vekil, cep telefonları ile konuşuyorlardı. Hatta biri ayakta, tam başkanın göreceği açıdaydı. Ne konuşur bu adamlar cep telefonu ile? Otoyolda direksiyondayken genel müdüründen, mimarına müzisyeninden, avukatına, kamyon şoföründen taksicisine cep telefonu açık olmayan var mı? Bir de yaslarlar otomobilin camına kollarını, sankim evdeymiş gibi bir el direksiyonda, öteki el de cep telefonunda, gider gider dururlar. Böyle bir milletin vekilleri de TBMM çatısı altında "aloo Hüsooo" şeklinde oluverirler icabında. Milletin vekili cep telefonu ile fütursuzca konuşup ben kızarken mesela, çok yakın arkadaşımın otomobili sürerken "Aloo n’aber, Mersin’e geliyoruz" diye başlayan ve yaklaşık 15 dakika süren konuşmasına şahit oldum. Hatta muhabbete gülümsememle eşlik bile ettim. Ama işte suretimizi görünce birden celalleniyoruz. Milletin vekili bu yüce çatı altında nasıl olur da cep telefonu ile konuşurmuş? Konuşur işte, senin seçtiğin vekil, seni daha nasıl iyi temsil edebilir? "Kimse ayrılmasın" diye uyaran oturum başkanı da bir okul öğretmeni gibiydi. "Ben sınıftan çıkıyorum kimse ayrılmasın" diyen bir öğretmen gibi. Vekil niye Meclis’teki oturuma katılır? Bizde her an kaçma durumu olabilir. İşten kaçarız, sınıftan kaçarız, vekil de oturumdan kaçabilir. "Vekil vatandaşa örnek olmalı" diye abuk bir de sözümüz vardır. Niye örnek olacak ki? Bak şu kalın kaşlı, yular misali karavatı takmış, peynir tüccarına benzeyen vekilime. Nasıl da örnek olur. Olmayacak efendim vekil vatandaşa örnek olmayacak. Vatandaş kendi kendine adam olup da oraya adam gibi vekil yolladığı zaman sorun çözülmüş olacak. Bu ne zaman olacak? Çıkmaz ayın son perşembesi...

Bir arkadaşımla geyik yaparken ortaya bir konu atıldı; şu Bonus kartı reklamındaki perukla dolaşan "Bonus Aileleri". Onlar mutlu mutlu dolaşıyor değil mi? Kazın ayağı öyle değil. Bir süre sonra Bonus kartı sahiplerinin saçları aynen böyle oluyor. Borçların borçlara eklenmesiyle saçlar dikleşiyor "Alsak alsak ne alsak" diye evde dolanıyorlar. Bonus ailelerini hürmetle selamlıyorum!
O ses...

Söz telefondan açılmışken anlamsız bir telefon faturasının ardından evde dünya ile ilişkimi kesmem kadar zevkli bir şey olamaz. Çünkü pazartesi telefonum kesilecek. Eve gittiğimde akşam sessiz ve huzurlu bir ortamda hissedeceğim kendimi. Üç gündür çöp torbasını dışarı koymadığım için mutfak tarafı kokarken ve salonda ortadaki yuvarlak masada tabaklar dururken telefonda, her zaman tanışmak için can attığım kadın sesi; "borcunuzdan dolayı kapanmıştır" diyecektir. Bu sesi duymak benim için bir keyiftir. Hayal ederim, bu kaydı yapan hanım nasıldır diye? O, binlerce abonenin "borcunuzdan dolayı kapanmıştır" cümlesini dinlerken değişik duygular içinde olduğunu bilmekte midir kendisi? Ben romantik, yumuşak ve hatta sevecen yaklaştığımı biliyorum. Kendisi ile bu yıl tanıştım. Daha önce telefonun "borcundan dolayı" kapanmadığı için de ne kadar büyük bir fırsat kaçırdığıma hep yanmışımdır. Her şeyin zamanı vardır. Bu sesi duymanın zamanı da bu yılmış. Sizinle tanıştığım için çok mutluyum. Acaba bir gün benimle yemeğe çıkar mısınız?