The Others 'Mizah'ın sınırları

'Mizah'ın sınırları

21.07.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Bu haftaki eleştiriler ağırlıklı olarak başlıklarla ilgili. Magazin haberi tipine özgü ironik başlıkların dozu artıyor mu? 'Hat trick' ne demek?

Mizahın sınırları




Bu gazetenin hazırlanması için emek veren yerel muhabirden sayfa operatörüne, servis şefinden üst düzey editörlerine kadar herkes, Milliyet okurlarının da gazetenin "üretiminde" söz sahibi olduğunun bilincinde.
Demokrasinin işleyişini mercek altında tutan bir basın organının kendisini de demokratik denetim sürecinin içine katmasının olumlu farkını sadece Milliyet'te görüyor okurlar.
Türkiye'de gazete okurları arasında çok yaygın olan "Bu gazete bizim lafımıza acaba kulak verir mi?" şüphesinin giderilmesinin, "şimdi telefona sarılsam, filanca hatayla ilgili kime yönelmeliyim?" sorusunun açık yanıtının okurlar tarafından bilinmesinin avantajı da bu.
Bu gazete, zaman zaman hoşuna gitmese de okur şikâyetlerini dikkatle dinliyor, okurlara ait olan bu köşede, hiçbir komplekse kapılmadan, tüm okurlarla paylaşıyor.
Ömer Kürkçüoğlu, "40 yıla yakın bir zamandır" okuduğu gazetesini benzer bir dikkatle her gün gözden geçiren okurlardan biri.
"Milliyet'te son zamanlarda birçok olumlu gelişme var" diye yazıyor, nazik bir dille kaleme aldığı mektubunda. "Sizin yönettiğiniz okur köşesi, eskiye oranla daha çok haber, çocuklar için ayrı bir bölüm vs."
Ve eleştirilerini sıralıyor:
"Bu olumlu gelişmelere karşılık gazetede genel olarak bir 'magazinleşme', haber başlıklarına yansıyan ve dozajı bana göre fazlalaşmakta olan 'mizahi' bir üslup göze çarpmakta. Örnek olsun diye 16 Temmuz tarihli sayıyı alalım. Burada şöyle başlıklar var: 'Müjde! Nurtopu gibi bir gezegenimiz oldu' (s.3), 'Çalıntı cep 'şıp' diye anlaşılacak' (s.4), 'Cennet' ölüyor, herkes bakıyor', 'Bu LPG tüpler çok oluyor!' (s.5)."
Kürkçüoğlu "mizahi" bulduğu bu başlıklara, 'yanıltıcı' diye tanımladığı birkaç örneği eklemiş:
"Aynı gün sayfa 9'da 'Kayıtlar bulunamazsa formül bulunur' başlığı tırnak içinde verildiği halde haber metninde uzman cevapları arasında böyle bir ifadeye rastlamadım. Buna karşılık sayfa 23'teki 'Hedefler için varım' başlığı ise, gerektiği halde, hiç tırnak içine alınmamış. Kimi başlıklar ise haberle çelişkili. Yine aynı gün sayfa 8'deki 'Piyasa kriz öncesinde' şeklindeki ürkütücü başlığı görünce meraklanıp okuduğum haberde 'faizlerin kriz öncesi seviyeye indiğini' görünce şaşırdım."
"Bir de" diye ekliyor Kürkçüoğlu, "sizin evvelce uyarmanıza rağmen, 'milletvekili' için 'vekil' kullanılıyor. Aynı günkü gazetede 'CHP karşı atağa geçti' başlıklı haberde, 'CHP'li vekiller'den bahsediliyor."
Yorum: "Mizahi" başlık katı biçimde reddedilecek bir tür değil. Ama "dozaj" kadar, haberin "kimliği" de belirleyici. Örneğin içinde şoke edici ve üzüntü verici unsurlar (LPG faciaları gibi) taşıyan haberlere "mizahi başlık" kullanmak, bence büyük bir soru işareti.
'Kayıtlar Bulunamazsa Formül Bulunur' başlık ifadesinin karşılığı gerçekten de haberde yok. "Muhakkak çözüm bulunacak ve kimse mağdur edilmeyecek" denmiş, ama "formül"den söz eden olmamış. Piyasalar Kriz Öncesinde başlığını ben de anlayamadım. Ne krizi? Krize mi gidiliyor? Soruşturunca anlaşıldı ki, "kriz" ile kasıt, Süleymaniye olayı sonrasında yaşananlarmış. Ve, aslı "Piyasalar Kriz Öncesine Döndü" olan başlığın son sözcüğü yer darlığı yüzünden çıkarılınca bu sorun çıkmış ortaya.

* www.milliyet.com.tr Türkiye'nin en çok ziyaret edilen haber sitesi.
Gün içinde pek çok kez yenilenen siteye gelen eleştiriler gazeteye gelenler kadar önemseniyor.
Alper Tükel, bir başlıkla ilgili eleştiri göndermiş. milliyet.com.tr'de (17 Temmuz) yer alan haberin başlığı, İmam, 'Bilardo Oynatıyor' Diyen Lokantacıyı Öldürdü şeklinde.
"Haberin anlattığı öyküyle tamamen çelişkili" diyor Tükel.
Hadise, Adana'da otomobil içinde bıçaklanarak öldürülmüş bulunan lokantacının, namaz kıldığı caminin imamı tarafından öldürüldüğünün anlaşılması ile ilgili.
İmam itiraflarında şunu söylüyor:
"..zaman zaman bilardo salonuna giderek bilardo ve domino oynuyordum. Lokantacı Murat Aslan ile karşılaştım... Beni otomobiline aldı. Yolda giderken bana 'sen hocasın ayıp değil mi bilardo domino oynuyorsun?' dedi. Tartıştık. Önce yanımdaki Burhan sonra da ben şahsı bıçakladık.."
Yorum: Tükel haklı. Başlıkla haber metninin söyledikleri birbirinden çok farklı.

* Milliyet web sitesini sürekli okuyan Derya Kahraman, ÖSS'de Hat Trick Yaptı başlığını görünce, sitem etmekten kendini alamamış. "Bu ülkedeki nüfusun hepsi İngilizce biliyor da, benim mi haberim yok? Ne anlama geldiğini kaç kişi anladı acaba? Sitesinden milyonlarca insana ulaşan, dil konusunda herkese rehber olması gereken bir gazete bu şekilde başlık kullanmamalı..."
Yorum: "Hat trick" (sürpriz hareket diye çevirebiliriz) deyimini gerçekten de çok az okur anlayabilir.

* Umut Sezen'in şikâyeti de bir başlıkla ilgili. "Bugünkü (18 Temmuz) gazetenin internet anasayfasındaki 'Gazeteci Dayağı' başlığı bence sadece biçimsel değil, çağrıştırdığı anlam açısından da yanlış. Söz konusu olan, gazetecilere açık bir saldırıdır. Bu saldırı haberleri her nedense son yıllarda dayak veya dövülme gibi küçültücü kelimelerle anlatılıp sanki saldırıyı yapanlar bunda haklıymış havası verilmekte. Saldırganların adeta egoları okşanıyor. Geçen hafta milli basketbolcuların başına gelenler de gazetelerde aynı tür özensizlikle yer almıştı. Belki haber içinde dövülme kelimesi geçebilir ama dayak kelimesinin kullanılmaması lazım. Ben televizyonlardaki bayağılığın gazeteleri de sardığını görüyor, üzülüyorum."
Başlık, sitede 1-2 saat kaldıktan sonra, eleştiriler üzerine değiştirilmiş.