Ne çarşamba ama!

ÇARŞAMBA akşamı tam bir bunalımdı benim için. "Kurtlar Vadisi" tekrarı, izlememiştim geçtiğimiz hafta, onunla başladım. O sırada "Avrupa Yakası" var ATV'de. Sonra TRT 1'de muhteşem bir "Joe Black" başlıyor. Star'da Deportivo ve Milan tarihe geçecek bir maç oynuyorlar. Sonra "Alacakaranlık" başlayacak. Tam tepe sersemi oldum. Bu çarşamba belki özeldi. İzleyicinin gözü ile diyoruz ya, işte böyle denk düşen bir gece herhalde zor olacak. Çarşamba başarılı dizilerin günü, ama bir de bunlara çok iyi bir filmin ya da muhteşem bir maçın eklenmesi ile sanırım bir daha böyle bir çarşamba gecesi yaşanamaz.

"KURTLAR Vadisi"nde roller gerçek hayatta da etkisini gösterdi. Oktay Kaynarca'nın özel hayatında bazı isimlerle yakınlaşmassı rahatsızlık doğurdu bilgisi geldi bana. Bu nedenle ekip "Çakır"ı vurmaya karar vermiş. Bazen roller gerçek ile karışınca böyle durumlar olabiliyor!

"ALACAKARANLIK"ta Sezan Aksu'ya yapılan makyaj biraz abartılmış, bir de buna kullanılan ışık eklenince ortaya "bambaşka bir Sezen Aksu" çıkıvermiş. Bilmem anlatabildim mi?

"AVRUPA Yakası"nda Gazanfer Özcan, Ata Demirer ve Evrim Akın bir başka oynuyorlar. Ya da bu rollere cuk oturdular. Metinleri yazan Gülse Birsel'e okurlardan gelen bir eleştiri var; "Söyleyecek çok şeyi olduğu için hepsini birden vermeye çalışıyor" diyorlar.

En iyi dizi müzikleri de bu çarşamba gecesi biraraya toplanmış. "Kurtlar Vadisi"nde bütünü içeren bir müzik çalışması var. Yani "heyecanlı" sahne için ayrı, "neşeli sahne" için ayrı müzik yapılmamış. Dinlediğiniz zaman "Kurtlar Vadisi"nin o gizemini, karmaşasını, gerginliğini hissediyorsunuz. Etkili oluyor. "Alacakaranlık" jeneriği de ethno - pop tarzında başarılı bir çalışma. "Avrupa Yakası"nın jenerik müziğinde de ethno - pop üzerine biraz rap soslu iyi bir çalışma yer alıyor.

"Bİr İstanbul Masalı' ile "Kurtlar Vadisi"nin saatleri çakıştı. Çok izlenen iki dizi... Ve izleyici bundan şikayetçi. Yani bu şekilde izleyici mi kapacaklar? Ayıptır.