Ne olacak bu bahara?
Şimdilerde "İkinci Bahar" sendromu yaşıyoruz. Bitecek mi, bitmeyecek mi? Taraflarla konuştum. Yayınlayan kanal "Vallahi biz bitirmek istemiyoruz" diyor. Türk toplumun özellikle şu ortamda (ekonomik sıkıntı, anarşi gibi müzmin hastalıklarımızın nüksettiği şu günlerde); aile değerlerine, birbirine sarılmaya ihtiyacı olduğunu ve dizinin bu işlevi çok iyi yerine getirdiğini söylüyorlar. Yani işe "sosyal" cepheden bakıyorlar. Canım, o kadar da abartmayalım, tabii ki reklam gelirleri de memnuniyet verici. Yapımcı cephesinde ise durum farklı. "Kararında bırakalım" diyorlar. Dizi 33 bölüme göre yazılmış. Fazladan iki bölüm daha yayınlandı. Yani daha önce yazılmış olan senaryoda rötuşlar yapıldı. Onlar da "fazla şişirmeyelim"e getiriyorlar lafı. "Her bölüm bir film uzunluğunda neredeyse. Bu çok yorucu bir şey" diyorlar. Yani senaryo işi bitirmiş durumda.
Peki, oyuncu ve izleyici cephesinde durum nasıl? Oyuncular bitmesini istemiyorlar. İzleyici de devam etmesi yönünde görüş bildiriyor. Şimdi 21 Aralık’taki bölüm önemli. Çünkü TV’lerin şu meşhur "parasız" dönemi başlıyor, yani ocak ve şubat ayları. Bu dönemde bazı diziler tatile giriyor. "İkinci Bahar" için de tatil başlıyor. Bu geçici de olabilir, ya da o akşam finali oynarız.
Arkadaş hatlarını bilirsiniz. Hatunlar ve beyler arkadaşlık kurmak için çaba sarfederler. Yalnızlar rıhtımında dolaştıklarını zannedip arada bir uğrarlar buralara. Tabii neyin ne kadar olacağı konusunda yollar açıktır. Bir de bu hatların "muhafazakâr" olanları var. Onların adı; "aile tipi arkadaş hattı". Anonsları da ilginç, "halanızı, dayınızı arayın" diyor. "Halacığım seni çok özledim nasılsın", "Dayı, seninle arkadaş olalım mı" ya da "Bayram değil seyran değil eniştem beni niye aradı" diye sorabilirsiniz bu hatta. Kebapçının, ya da çay bahçesinin "aile salonu" olur da, şu arkadaş hattının neden "aile tipi" olmasın?
Örf ve adetlerimizin globalleşen dünyadan nasibini almaması düşünülemez. Kanal 7’de
iftar, meşhur İsviçre saatleri ile yapılıyor. "Raymond Pia Switz Quartz" yazısını görünce iftarınızı açabilirsiniz. Saat gavur malı. Bizim gazetede izlediğimiz yayın aslında "Kanal 7 int", yani gurbetçilere hitap ediyor. Program, sponsor olarak da İsviçre saati ile anlaşmış. Müslüman mahallesinde salyangoz satmak gibi bir durum olsa da, dedik ya globalleşen dünyada değerler de alt üst oluyor. O zaman orucu da Raymond Pia ile açabiliyoruz.
Öyle vergiler geliyor ki... Tüketim iyice kısılıyor. Bu kesinti, zaten bitmiş olanlardan, bitme sınırına gidenlere, "sırada siz varsınız" takımına uzayacak. 2001’de Türkiye TV’nin başında daha fazla vakit geçirecek. Ortalama 4 saat olan oran 5 - 6 saate çıkacak. Çünkü daha az gezilecek, daha az para harcanacak... Yani hayallerinizi, aşklarınızı, sevgilerinizi ekranın başında düşüneceksiniz.