The Others Nefret söylemi genellikle köşe yazısında üretiliyor

Nefret söylemi genellikle köşe yazısında üretiliyor

26.08.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Dink Vakfı’nın hazırladığı rapora göre yılın ilk dört ayında yazılı basında 104 nefret söylemi üretildi. Grupları hedef gösteren söylemler azaldı. Nefret söylemi, haberden çok köşe yazılarında üretiliyor.

Nefret söylemi genellikle köşe yazısında üretiliyor

Medyada özellikle azınlık gruplarını hedef alan ırkçı, ayrımcı, önyargılı haber ve yazılar azalmakla birlikte, yeniden üretilmesi ve meşrulaştırılması konusunda hâlâ sorunlu bir alana işaret ediyor. Dolayısıyla uluslararası hak örgütleri sadece ırkçı eylemlere karşı değil, söylemine karşı da ortak bir refleks göstermekte. Hrant Dink Vakfı bunlardan biri. “Medyada Nefret Söylemi ve Ayrımcı Dil” konulu raporlarına bir yenisini daha ekledi. Rapora göre; yılın ilk dört ayında yine en çok nefret söylemi köşe yazılarında üretildi. Yine 2013’ün ilk aylarında nefret söylemi artmakla birlikte, hedef gösterilen grup sayısı azaldı. Nefret söylemi ise en çok ulusal basında köşe yazılarında üretildi.
53 sayfalık raporda yazılı basında nefret söylemi özellikle dini ve etnik grupları hedef alan içeriklerin yanı sıra kadın ve LGBT bireyleri ve Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) Karadeniz turu üzerinden değerlendiriliyor.

17 grup hedefte
Rapora göre, 2013’ün ilk dört ayında nefret söylemi içeren yazıların sayısı önceki dönemlere kıyasla az da olsa bir artış gösterdi. Rapora göre 2012’nin ilk döneminde 114, ikinci döneminde 101 ve üçüncü döneminde 97 nefret söylemi üretilirken 2013’ün ilk döneminde 104 nefret söylemi üretildi.
Nefret söylemi üreten haber sayısı artış gösterirken, hedef alınan grup sayısında bir azalma gözlemlendi. Hedef alınan 17 farklı grubun bazıları sadece tek bir yazıyla nefret söyleminin hedefi olurken, hakkında birden fazla içerikte nefret söylemi üretilen grup sayısı ise 12’ydi.

Milli Gazete birinci
Nefret söylemi içerdiği tespit edilen yazıların çoğu ulusal basında yer aldı. Değerlendirilen 104 içerikten 94’ü 13 farklı ulusal yayında, on yazı ise, yedi yerel gazetede yer aldı. Daha önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönem de nefret söyleminin özellikle köşe yazılarında üretildiği gözlemlendi. İncelenen içeriklerin 74’ünü köşe yazıları, 27’sini haberler, birini de kitap tanıtımı oluşturdu. “Basın Arşivi” başlığı altındaysa nefret söylemi içeren iki yazıyla karşılaşıldı.
Nefret söylemine en fazla rastlanan ulusal gazeteler. Bu dönemde de en fazla Ermeniler ve ardından, sırasıyla Yahudiler ve Hıristiyanlar hakkında nefret söylemi üretildi. İçeriklerde asli ya da ikincil unsur olarak en sık hedef gösterilen diğer iki grup ise, Rumlar ve Kürtler oldu. Bu dönemde, ulusal, etnik, dinsel gruplar dışında, kişiler ve kurumlar nefret söylemine daha az maruz kaldı, ancak özellikle BDP üzerinden yürütülen nefret söylemi ağırlık kazandı. Bu dönemde Kürtlere yönelik nefret söyleminde ciddi bir artış görüldü. BDP’nin Karadeniz gezisi, nefret söylemi üreten içeriklerin en önemli hedefi oldu.
Yerel basında bu dönemde de nefret söylemine rastlanan içerikler sayısal olarak daha azdı. Ancak raporda “BDP’nin Karadeniz gezisinde yaşanan olaylar ve söz konusu yayınların muhtemel etkileri düşünüldüğünde bu sayısal azlığın niteliksel olarak önemsiz olmadığı söylenebilir” değerlendirmesi yer aldı. LGBT ve kadınlara yönelik nefret söylemi içerdiği tespit edilen 12 içeriğin, ikisini köşe yazıları, dokuzunu haberler, birini ise okurun yayınlanan içeriği oluşturdu. Yazılarda, eşcinsellik için kullanılan sıfatlar yine değişiklik göstermedi ve eşcinsellik genellikle “sapıklık”, “sapkınlık” gibi ifadelerle tanımlandı. Raporda bu içeriklere dair “LGBT bireylere ve kadına yönelik nefret söyleminin haber diline daha kolaylıkla sızdığı söylenebilir” değerlendirmesi yer aldı.

Ombudsman Görüşü:
Dink Vakfı’nın nefret suçları ve söylemi üzerine yaptığı çalışma; Türkiye’nin sadece nefret profilini ortaya koymuyor. Aynı zaman da yıllar içerisinde nefret söylemi ve suçunun basında yarattığı algı ve nasıl yol aldığı konusunda da önemli bir ‘ipucu’ veriyor. Dolayısıyla ortaya çıkan tablodan umutsuz değiliz... Basın olarak kimseyi hedef haline getirmeden yeni bir dil yaratmayı öğreneceğiz, öğreniyoruz...

Haberin Devamı

Nefret söylemi genellikle köşe yazısında üretiliyor