The Others NİSAN 1 GAZETESİ

NİSAN 1 GAZETESİ

04.04.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Haber Yazma Teknikleri dersinde ‘Düzeltme’ konusunda 1 Nisan Cuma günkü Milliyet’i inceleyen Maçka Akif Tunçel Lisesi Gazetecilik Alanı öğrencileri, üniversite öğrencilerinin gazete okumaktan uzaklaştığı ‘internet çağı’nda Türkçeye duyarlılık ve meslek adına umut veriyor

NİSAN 1 GAZETESİ

Maçka Akif Tunçel Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Gazetecilik Alanı öğrencileri, Haber Yazma Teknikleri dersinde, “Düzeltme (Tashih)” konusu kapsamında Milliyet gazetesinin 1 Nisan Cuma günkü sayısını incelemişler. 11/B Sınıfı öğrencileri adına Eda Çınar, ‘Türkçenin doğru kullanımı’na özen gösterilmesi beklentisiyle bu hataları Okur Temsilcili’ğine geçti.
Duyarlılıkları nedeniyle teşekkür ederek bu titiz çalışmayı Yazıişleri’nin dikkatine sunarız. Üniversite öğrencilerinin bile gazete okumaktan uzaklaştığı internet çağında, Maçka Akif Tuncel Lisesi ‘Gazetecilik Alanı’ öğrencilerini kutlarız. Gazete mutfağının onca iç ve dış haber baskısı altında sayfaları nasıl hazırladığını gençlere göstermek açısından öğrencileri zaman zaman Yazıişleri toplantılarına davette yarar var.
Eda Çınar ve arkadaşları ‘alan’ çalışmasını bir gün Milliyet’te yaparlarsa ‘düzeltme’ sorunu hiç olmazda o gün yaşanmaz! Şaka bir yana, Okur Temsilcisi olarak Milliyet’in bu tür eleştirilere her zaman açık olduğunu belirterek 11/ B Sınıfının yakaladığı hataları aktaralım:
- 12. sayfada ‘En büyük Boyner mağazası’ başlıklı haberin ikinci paragrafında ‘6000’ sayısı 6 bin şeklinde yazılmalıydı. Haberin devamında “kadın-erkek” ikilemesi iki defa yazılmıştır.
- Gazetenin 11. sayfasında “‘Mükemmel’ Türkiye İngiltere ile ‘Harika’ bir ilişki kurdu” başlıklı haberin detayında; “DEİK Türk-İngiliz İş Konseyi’nin” diye başlayan cümlenin son kısmında kullanılan ‘de’ bağlacının gereksiz olduğu gözümüze çarptı.
- Yine aynı alt başlıkta yer alan, “Serbestte hasret olunan dereceyi yaptığım” cümlesinde hasret olunan yerine hasret kalınan ifadesi kullanılmalıdır.
- Spor haberlerinin yer aldığı 26. sayfa en çok hataya rastlanan sayfa olmuştur. Bu sayfada Cem Dizdar’ın, “Gözünü Kahraman’dan ayır!” adlı yazısında “haniyse ona tapınan bir kültürün yarattığı” cümlesinde haniyse kelimesi anlam karmaşasına yol açmaktadır. Bu kelimenin yerine “neredeyse” kelimesinin kullanılmasının daha uygun olacağını düşünüyoruz.
- “Gözünü Kahraman’dan ayır!” ve “Gazeteciye ‘Hakaret Çekmek’ özgürlüğü” yazılarının arasında yer alan fotoğrafın hangi metine ait olduğu anlaşılamamaktadır.
- Cem Dizdar’ın “Domino etkisi kapıyı çalmadan!” başlıklı yazısında, “Mealen aktarıyorum özetle şunları söyledi?” cümlesinde anlam açısından farklılık yaratan iki kelimenin birlikte kullanımı anlam kaymasına yol açmıştır. Yazının ilerleyen satırlarında, “İnönü’ye her maç 30 bin kişi akar.” cümlesindeki “akar” kelimesi yerine “izleyici gelir” veya “taraftar gelir” ifadesi kullanılmalıydı.
- Aynı sayfada “Önce İstanbul sonra Londra!” adlı haberin alt başlığında “Avrupa Şampiyonasında altını kapan Fatih Çakıroğlu” diye başlayan cümlede altını kapan terimi yerine “altın madalyayı kazanan” terimi kullanılmalıdır.
- Gazetenin 15. sayfasında ise “Büyükelçi, TV’de bağırıyordu” başlıklı bölümde tırnakla başlayan Uğur Ziyal’in “Bağıstani’yi iyi tanıyoruz, karanlık bir tiptir.” sözlerinin bitiminde tırnak işareti unutulmuştur.
- 17. sayfada yer alan “Kitap internete düştü, savcı inceleme başlattı” başlıklı haberin ikinci sütununun, “Engin: Kitabın orijinali” adlı ara başlığın altında yer alan ikinci satırında kullanılan fazla boşluk dikkat çekmektedir. Yine aynı sayfadaki haber metinlerinde büyük harfle yazılan bölümler sayfanın estetik görünümünü olumsuz etkilemektedir.
- Politika haberlerinin yer aldığı 19. sayfada Timur Tarlığ imzalı haberde, Zekeriya Beyaz’a ait “Arandım rahatladım” alıntı cümlesinde tırnak işareti kullanılmamıştır. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in görüşlerine yer verilen, Mansur Çelik’e ait haberde “Aramalar bizi de üzüyor” diyen Görmez’in alıntı cümlesi yine tırnak işareti konulmadan yayınlanmıştır.
- 19. sayfanın altında yer alan Ergenekon Sanığı İbrahim Şahin’le ilgili haberde, “Eymür ve Çağlar çatıştı olanlar bize oldu” şeklindeki ana başlığının başında tırnak işareti kullanılmış ancak sonunda unutulmuştur.

Haberin Devamı

‘Özel hayat’ı ihlal
Türk Ceza Kanunu’nun bazı maddelerinde yeni düzenlemelere gidiliyor. TCK değişikliğinde telefon ve ortam dinlemeye ilişkin suçlar ile soruşturmaların gizliliği ve yargıyı etkileme gibi suçlar da bulunuyor. Yeni tasarı kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal ve bunu ifşa edenler, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları bir aletle dinleyip veya ses alma cihazıyla kaydedenler, kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal edenler hakkında verilen para cezaları değişen oranlarda artırıyor.
Ayrıca, suç yalnızca yasadışı telefon dinleme ya da ortam dinlemesini yapan şahıslar ve bunu ilk olarak ifşa eden yayın organıyla sınırlı tutuyor, alıntı yapılmasını ise serbest bırakıyor. Ancak, yasa bu haliyle vatandaşın özel hayatın gizliliğini ve haberleşme özgürlüğünü her türlü ihlale açık hale getiriyor.

Haberin Devamı


Haber sınırı
Bu suçların takibi de şikâyete bağlı olacak. Mağdur edilen kişi bizzat başvurmadıkça savcılar kendiliğinden soruşturma açamıyordu ama yeni düzenlemeye göre savcı mağdura şikâyet hakkını kullanıp kullanmayacağını soracak ve ancak olumlu yanıt alırsa soruşturma başlatacaktır.
Tasarı gazeteciler hakkında “soruşturmaların gizliliği ilkesinin ihlali” ve “adil yargılanmayı etkilemeye teşebbüs” suçlarını düzenleyen maddeleri de yaptırıma bağlıyor. “Soruşturmanın gizliliğini alenen ihlal eden kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmünü, “1 yıldan 3 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır” diyerek yeniden düzenliyor ve “Soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin, haber verme sınırları aşılmaksızın haber konusu yapılması suç oluşturmaz” diyor.


Açık değil
Hukukçulara göre bu muğlak bir durum ve gazetecilerin mağduriyetini önleyebilecek açıklıkta değil. Halen mevcut yasaya göre yargıya yönelik eleştiri içeren haber ve yorumlar, “Adli Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs” gerekçesiyle 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Yeni tasarı ise bu suçu hapis yerine para cezası olarak yeniden düzenliyor ve bu suça ilişkin 50 günden az olmamak üzere adli para cezası yaptırımı öngörülüyor.