The Others O, Ertürk Yöndem...

O, Ertürk Yöndem...

29.11.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

O, Ertürk Yöndem...

O, Ertürk Yöndem...

Ertürk Yöndem yine yollardaydı. Doğuya gitti ve gerçekleri gördü. Bir köy okulunda sınıfta gördük onu. Öğretmen önünü iliklemiş. Çünkü o, Ertürk Yöndem. "Birinci sınıflar el kaldırsın, ikinci sınıflar el kaldırsın, üçüncü sınıflar el kaldırsın"... Sonra Yöndem öğretmene döndü ve sordu, "Üç sınıf bir arada. Hala değişmemiş". Ve ekledi; "Değiştiğini zannetmiştik"... Ertürk Yöndem, önlüğü olmayan bir öğrenciyi görmüştü. Ona yaklaştı, "Baban ne iş yapıyor" diye sordu. Babası çiftçiymiş. Ertürk Yöndem üzgün, yine sordu; "parası yok mu ?" Bilindiği üzere bu, "100 ünlü Türk sorusundan" (bu kafileye kaza geçirmiş vatandaşa sorulan, "bir yerin acıyor mu" sorusu dahildir) biridir. Tüm bunların üzerine yorumunu o davudi sesi ile yaptı, "Bu görüntü yakıştı mı ülkemize?"... İşte Ertürk Yöndem bunları gördü ya... Yeter, içim rahat. Çünkü oooo Ertürk Yöndem, çünkü ooooo, devlet gibi Ertürk Yöndem. Sorun bitmiştir. Çünkü her şeyi Ertürk Yöndem görmüştür. Yakışmıyor bu ülkemize. Onun için zaten siz gittiniz ve gördünüz. Dedim ya artık içim rahat. Trabzonspor başkanı, toplamış teknik direktörü ve futbolcuları, çağırmış gazetecileri de... Takım elbiseli hepsi. Mahcup çocuklar gibi dinliyorlar başkanlarını. Başkan açıldıkça açılıyor. Sanki biraz sonra kalkıp, kılıç kuşanıp Viyana kapılarına gidecekler. Toplantı fırça toplantısı olmaktan çıkıp milliyetçi duyguların sular seller gibi aktığı, gözyaşlarımızı tutamadığımız bir yöne doğru gidiyor. Ve başkan artık son noktayı koyuyor, "Atatürk'ün dediği gibi 'Muhtaç olduğunuz kudret, damarlarınızdaki asil kanda mevcuttuuuur". Sonra? Vallahi bu hafta göreceğiz bakalım! Yeni keşfimiz Mesih Bey Hasan Mezarcı, kanal kanal dolaşıyor. Ben de olsam hiç kalkmam o koltuktan, elimde asam konuşurum. Hatta bu iş için kafa yorar, ne gibi değişiklikler yapmam gerektiğini bulurum. Mesela on gün sonra saçımı kırmızıya boyatırım, bir de anfi ile gitar alırım.