The Others Ölüm orucundan hastaneye

Ölüm orucundan hastaneye

10.01.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ölüm orucundan hastaneye

Ölüm orucundan hastaneye

Erzurum'da başlayan ölüm orucunda üç hükümlü hastaneye kaldırıldı. Grev diğer cezaevlerine yayılırken, Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Cengiz Yaşar, "Yakında ölüm bekliyoruz" dedi

ERZURUM Özel Tip Cezaevi'nde siyasi suçlu 170 mahkumunla, E Tipi Cezaevi'ndeki 300 hükümlüden 20'sinin sürdürdüğü açlık grevinin 51. gününde durumu ağırlaşan üç kişi, Erzurum Cumhuriyet Savcılığı'nın müdahalesiyle Erzurum Numune Hastanesi'ne kaldırıldı. Bartın Özel Tip Cezaevi'ndeki 33 hükümlü de, destek amacıyla dönüşümlü açlık grevi başlattı.
Taviz yok
Erzurum'daki grevi sona erdirmek için Ankara'dan gelen dokuz kişilik heyetin, 13 kişinin ölüm sınırında bulunduğunu belirterek suçladığı Başsavcı Hakkı Köylü, "Ölüm sınırında mahkum yok, taviz vermeyeceğim, bugüne kadar hep itidalli davrandım, yoksa Erzurum'da onların tozunu atarlardı" dedi.
İyi niyet girişimleri ve uzlaşmacı tavırlarının tek yanlı kaldığını söyleyen Cezaevi Savcısı Numan Eroğlu ise, yeniden uzlaşma görüşmelerine başlayacaklarını belirterek, tutuklu ve hükümlülere kendi iradeleriyle hareket etmeleri çağrısında bulundu.

Ölüm orucu tutan muhkumların bir haftadır şekerli su da alamadığını açıklayan Toplumsal Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) üyesi Nuri Özmen ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Yaşar, şu açıklamayı yaptı:
"Ölüm orucu tutan 190 mahkumdan Mustafa Demir, Şerikan Kara, Muhlis Altun, Resul Akol, Aydın Adıyaman, Süleyman Eleftoz, Şevket Aslan, Yasin Aydın, Yusuf Demir, İbrahim Bozay, Ali Mitil, Ahmet Atlı, Nevzat Çelik ve Bülent Akar'ın durumları çok ciddi. Yakında ölüm bekliyoruz. Tedaviyi kabul etmediklerine dair yazı imzaladılar."
Savcılık yetkilileri, dahiliye servisinde tedaviye alınan ölüm sınırına gelen hükümlülere, bilinç kaybı meydana gelmeden, anında müdahale etmeyi uygun bulduklarını, durumlarının ağırlaşması halinde diğer grevcilere de müdahale edilebileceğini belirtti.

Grevi sona erdirmek amacıyla Ankara'dan Erzurum'a gelen THYDER (Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Derneği) Genel Başkanı Medeni Ayhan, Genel Sekreter Nurcan Gülabi, Çağdaş Hukukçular Derneği Yönetim Kurulu üyeleri Cengiz Yaşar, Ahmet Uçar, HADEP Parti Meclisi üyesi Kudret Gözütok, İnsan Hakları Derneği Genel Sekreteri Nazmi Gür ve ÖDP yöneticisi Dr. Bülent Aslanhan'ın girişimleri sonuçsuz kaldı. Cezaevi yönetiminin hiçbir konuda taviz vermediğini belirten heyet üyeleri, "Ölüm olursa, tek sorumlusu Başsavcıdır. Tavizsiz tutumuyla, insanları ölüme sürüklüyor" dedi.
"Sulandırılmış" dediği açlık grevinin, heyetler sayesinde şova dönüştüğünü söyleyen Köylü ise, suçlamaları şöyle yanıtladı:
"Cezaevini ele geçirme planları tutmadı, çamur atmaya başladılar. Grev sürüyor, ama ölüm sınırında kimse yok. Cezaevi doktoru ve Sağlık MÜdürlüğü yetkilileri, hayati tehlike bulunmadığını söyledi. Mahkumların insani ve hukuki dediği istekler, örgütsel faaliyet."

Bartın Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Tanrıkulu, Bartın Cezaevi'ndeki 33 hükümlünün, Erzurum'daki hükümlüleri desteklemek amacıyla başlattığı açlık grevine herhangi bir müdahalede bulunulmadığı belirtti. Tanrıkulu, "Hükümlülerin, cezaevindeki koşullardan şikayeti yok. Yalnızca destek için açlık grevi başlattılar" dedi.