Pazartesi yazıları

SITAR yarışması için bu hafta bizim evde toplanıldı. Duygulu anların yaşandığı hafta bize denk geldi. Rus kızımız elenince matem evine döndü bizim salon. O hanımların halini göreceksiniz, hele bizimki. Epey zaman oldu ben bizim hanımı böyle ağlarken görmemiştim. Alt tarafı yarışma diye düşünüyorsunuz ama yok, sanki canından bir parça gitmiş. Rus kızımız iyi bir müzik eğitimi almış. Diğerlerinde bulunmayan bir müzik terbiyesi var. Ben pek anlamam, bizim komşulardan biri müziğe meraklı, o anlattı. Hatta zamanında bir kulüpte çalışmış. Çatı mı dedi neyse, eski zaman. Arada anlatır İlhan Feyman'ları filan. Yine ondan dinledik akşam, Ruz kızımızın özellikle yabancı parçayı çok güzel okuduğunu. "İlaç almış, tiz seslere fazla çıkmadı. Ama belli ki söylemesini biliyor" dedi. Orkestra ile ilgili olarak da bazı şeyler söyledi. Tabii çoğumuz ne bileceğiz orkestranın nasıl çaldığını. Hayatımızda gazinoyu kapısından görmüşüz, musikiyi de radyodan duymuşuz. Yine o müzikten anlayan komşumuz söyledi, orkestra alaturkaları iyi çalıyormuş. Ama batı musikisi icrasında zayıfmış. Anlayacağınız bu hafta epey hareketli geçti. Hani hanımın yaptığı tuzlu ve tatlıları bile yemek fırsatım olmadı.

HANIMLARA kabahat buluyoruz "abuk sabuk programları, pembe dizileri onlar izler" diye. Yalan efendim. Bir ifşaatta bulunacağım. "Biz Evleniyoruz" yarışmasının tiryakisi oldum. Hanımla birlikte öğleden sonra kaçırmıyoruz. Son hafta kaynanalar vardı. Şu uzun boylu isyankar bir oğlan var, o ve arasının iyi olduğu kızın annesiyle televizyon vesilesiyle tanışmık olduk. Vallahi evlere şenlik. Hanım "Bak" dedi "Bak, kaynanaya bak. Bir de bana bak"... Bu lafı niye söylediğini biliyorum. Malum gelin - kaynana ilişkileri bizim Kıbrıs meselesi gibidir. Hiç bitmez. Zaman zaman bizimki ile gelin arasında da atışmalar oluyor. Hanım torunları görmek için daha çok gitmek istiyor. Gelin "Gelmesin, gelince karışmadığı yer kalmıyor" demeye gelen bir söz söylemiş galiba, bizim oğlan vasıtası ile duyduk. İşte onun üzerine epey bir kırgınlık oldu. Ama bu kızımızın annesi hiç öyle kırgınlık filan dinlemez damadın ümüğünü sıkar. Zaten açık açık söyledi çocuğa, sahiplenmezsen kızımı abileri var dedi. Ben şahsen o çocuğa şimdiden acıdım desem yeridir.