Pazartesi yazıları

EFENDİM pazar günleri malum gündüz saatlerinde magazin programları var. Doğrusunu söylemek gerekirse izlemiyorum desem yalan olur. Merak işte... Hanım tabii ki benden daha iyi biliyor. Kim kimdir, ne yapar, açıklayıcı bilgiler verir. Gençlik günlerini terk edip şöyle orta yaşa doğru gittiğimiz zamanımıza denk geldi Barış Manço. Anma gecesi varmış, oradan görüntüler yer alıyor magazin programlarında. Şu sıralar bizim hanımın pek bir beğenerek izlediği "Zerda" dizisinin baş oyuncusu var, o da katılmış anma törenine. Çıkışta gazeteciler peşinde... Yeni cip almış, haber bunu söylüyor. Adam ne yapsın, tabii yeni cip almışsa binecek. Binecek de, bunun haberini yapmak görgüsüzlük. Ne olmuş yani cip almışsa. Ham insanlarız ham. Bizim oğlanın evi İstanbul’un mutena semtlerinden birindedir. Her taraf cip dolu. Görmemişlik, görgüsüzlük, içine sindirememek bu olsa gerek. Dedim oğlanın kabahati yok, almış cipi. Bu haberleri yapanlara söylüyorum.

"ZERDA" dizisine ısınamadım. Siyah beyaz köy filmleri bile daha güzeldir. Çok izleniyormuş... Hanım dizinin hastası. Ben de bir kere oturdum, "Neymiş bakalım bu işin kerameti?" diye izledim. Zerda evleniyor, adam (yani o türkü söyleyen oyuncu) göğsünü gere gere annesine bunu söylüyor. Ev ahalisi de orada. Yaşlı kadın kötü kötü bakıyor geline. Etrafta bu evliliği istemeyenler alttan alta oymaya çalışıyorlar filan. "Ekmek Teknesi" var mesela, bazen sıkıyor ama oyuncuları iyi, sonra konuşmalar yerinde. Hele o göbeği dışarıda bir haylaz oğlan var. Çok seviyorum onu. Baba rolündeki sanatçımız takdire şayan bir oyun sergiliyor. Beyaz evladımın oynadığı bir dizi var. Orada da oyuncular rollerinin hakkını veriyorlar. Meltem kızım iyi oyuncu. "Yarım Elma" ilk başlarda sarmıştı beni. Köyden gelen, genç kızımızın kardeşi rolündeki hanım oyuncu pek bir başarılı. Ama nasıl diyeyim eski tadında gelmedi bana. Belki zaman içinde tekrar alışırım. Öyle olur. Mesela çıtı pıtı bir şarkıcı kız var, güzel de dans eder, onun bir dizisi vardı... Nasıl da sardı. Ama yayına girdiği zamanlar pek üstünde durmamıştım. Tekrar bölümlerini izlerken "meğer ne kadar sıcak bir diziymiş" dedim içimden. İşte bizim hayatımız da böyle geçiyor.