The Others Pazartesi yazıları

Pazartesi yazıları

20.01.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Pazartesi yazıları

Pazartesi yazıları


HANIM tutturdu "Bu akşam belli oluyor seyredelim" diye. "Ne belli oluyor?" dedim. "Aman sen de hiç ilgilenmezsin zaten, hani var ya gözetlenen ev, işte programda birinci olan belli olacak" dedi. Şu genç çocukların yarıştığı program. Aylarca o evde kalmışlar. Birbirlerini hiç tanımayan bir sürü insan yarışmak için bir araya geliyor. Başından belli, birbirlerini eleyecekler. Hanımla bu evde oturuyoruz, bu bir yarışma olsa benim bütün amacım onu bu evden kaçırtmak olsa... Bizim evde olanları mahalleye yayınlasalar. Ve konu komşu oy verse... Düşünmesi bile bir acayip geldi. Hakan diye temiz yüzlü bir çocuk birinci olmuş. Hanım hepsini ezbere biliyor, "Tam yüz gün o evde kaldı çocuk, kolay iş mi?" dedi. Sahneye çıkan şöyle bir yürüyor. Etrafta birbirinin üstüne binmiş insanlar Hakan’ı seyrediyor. Hakan çocuğum da bayağı büyük laflar ediyor... Türk gencine örnek olduğunu filan söylüyor. Herhalde ben de öyle yüksek bir yere çıksam etrafımda da yüzlerce insan olsa kendimi kral zannedebilirdim... Bu açıdan haklı çocuk. Onlara tepeden bakıyorsun, belli ki önemli bir şahsiyet olmuşsun. Boşuna seni o iskele gibi yere çıkarmazlar. O zaman ne yapacaksın, nutuk çekeceksin. Ne demeli, aferim oğlum Hakan, istediğini yaptın. Bir de tomar tomar para verdiler. Bir de genç bir kız vardı aralarında. Hanım onu tutuyor "Ah evladım ahh, senin hakkını yediler, kurban olsunlar sana güzel kızım" diye gözyaşları akmaya başlamaz mı? "Yahu" dedim "Ne tanırsın ne edersin. Elalemin kızı... "Evladım gibi oldu. Her gün onu seyrettim. Hani şimdi burada olsa sanki yıllardır tanıyormuşum gibi sarılırım" demez mi... Romatizmaları azdı, ağrısı var, olmasa vallahi giderdi. Bana bir şey söylemedi ama seyrederken bakıyorum da kendinden geçmiş, başka dünyalara dalmış. Genç kızımıza da bir araba vermişler. Bizim damadın külüstürünü düşündüm. Okul parası, gelin zaten çalışmıyor mutfak parası, bizim oğlan ha babam de babam para yetiştirmeye çalışıyor, yine iyi bunu buldu da ayağı yerden kesiliyor. "Bari bizim oğlan bu yarışmaya girse dişini sıksa bir araba alsa" diye düşündüm... Vazgeçtim, hayatta yapamaz. İş yerinde vuruyorlar ensesine alıyorlar lokmayı... Ben bunları düşünürken baktım yan koltukta hanım uyuyakalmış. "Kalk kalk, hadi yatalım. Boşver bunları boşveer. Bak havalar soğudu kömür lazım kömür"...