The Others Pazartesi yazıları...

Pazartesi yazıları...

06.01.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Pazartesi yazıları...

Pazartesi yazıları...


Geçen hafta yeni yıla girerken pek bir karamsar tablo çizmiştim. İyi niyetli olmak lazım. Ertesi gün kalktığınızda değişen bir şey olmuyor... Zıplayıp hoplayıp sanki bir şeyleri mi değiştiriyorsunuz? Hayır. Borçlar mı kapanıyor, kömür fiyatı mı düşüyor? Ama öte yandan bunları düşündüğünüz zaman hiç gülmemeniz, hiç zıplamamanız gerekiyor. Eh bu da insan tabiatına aykırı. Biz de işte bu haleti ruhiye içinde, yılbaşı gecesi televizyonun karşısındaydık. Geçtiğimiz hafta yazmıştım, hanım yine çerkez tavuğunu yaptı. Tek lüksümüz bu. Senede bir kere. Çorba gibiydi televizyonlar. TRT 4’ü izledik çoğunlukla. Bize hitap eden Türk Sanat Müziği bir tek bu kanalda var. Bülent hanımı gözlerimiz aradı. Kendi müziğini bu kadar kenara itmek olur mu? Şimdi bakıyorum da assolist diye genç bir kızı gösteriyorlar. Ahh ahh, şu gazinoların kadrolarında kimler yoktu kimler? Kolay mı öyle assolist olmak? Sanat imtihanı var bunun, ses imtihanı var... Hülya Avşar kızımızı da izledik tam yeni yıla girerken. Derli toplu söylemeye çalışıyor, ama o kadar efendim. Biz kimleri dinledik?

UĞur Dündar beyi izledik "Arena" programında. Ne varsa eskilerde var diye boşuna dememişler. Bir kere karşısındakine hakimiyetini kabul ettiriyor. Hiç alışık olmadığımız lakaplar var... Adı Jet Fadıl’mış... Neresi jetse? Neyse onunla ilgili bir dosya hazırlamış. Karşısında da bu Jet Fadıl’ın paraları ile milletvekili olmuş bir şahsiyet. Ülkeye bakın ülkeye? Yoktu böylesi, ne Menderes zamanında, ne de Demirel... Diyeceksiniz ki işte yavaş yavaş başladı, bu hale geldi... Morison Demirel diye haberler yapılırdı... Şimdi maşallah hepsi "Morison" olmuş...

Tamer Karadağlı evladımı biz "Ferhunde Hanım’ın Kızları" dizisinden hatırlarız. Halim selim bir oyuncuydu. Ankaralı, ne de olsa memur kenti, kendi halinde bir kentin oyuncusuydu. Sonra "Çocuklar Duymasınöda seyreder olduk. Şöhret sahibi oldu. Baktık diğer şöhretlerle can ciğer kuzu dolması olmuş. Ne çabuk bu kadar samimi oluyorlar? Güzel kadın her erkeğin başını döndürür... Ama şöhret de öyle bir şeydir ki, bir anda bitiverir, unutulur gidersin. O güzel kadınlar da bir anda etrafından çekip gider. Ne olacak, bu ülkede vallahi bir dakikada ünlü oluyorsun. Sonra? Hadi evladım kendine gel, dikkat et, akıllı ol...