Pop, hop

Popstar" istediği ilgi ve alâkayı fazlasıyla aldı. Vatan gazetesi hafta sonu ilavesi geniş yer ayırmış görüşlere vs... "Popstar kimdir?", "Serkül Popstar olur mu?" filan diye sorular var; ciddi ciddi konuşmuşlar. Malum bizde bakkallar süper market oldu. Sanırım bu "Popstar"lık da öyle bir şey. Sesler aynı tornadan çıkmış, aynı notadan yükseliyor ve aynı hüzünle bitiyor. Erkekler Tarkan, kadınlar da Sezen Aksu şeklinde. Bir Rus hanımın sesi, bir de Ayhan kardeşimizin ses rengi farklıydı. Serkül öyle dediler, böyle dediler, seçilmese bile albümü yapılacak. Bu yarışmanın asıl bombası jürideki Armağan Çağlayan oldu. Bakışları, ses tonu ile "ben popüler olacağım" diyordu. Oldu da... Yakında bir yerde mutlaka yazacaktır.

Şu sıralar taktım "Ben Evleniyorum" yarışmasına... Merak ettim; şimdi evlenen çifte bir daire, bankaya 50 milyar ve ömür boyu bir devre mülk veriliyor. Düğün yapacaklarmış sosyete yerinde, bir de balayı... O kadar olsun yani bunlar artık olmazsa olmaz hediyeler. Ama diğerleri soru işareti olabilir. 50 milyarın kesintisi var mı? Evin tapusunda bir numara çıkabilir mi? Ömür boyu o mülk sende mi kalır? Yarışmada askerlik yapar gibi "mecburi evlilik süresi" vardır. 30 yıl değildir herhalde bu zorunluluk. Peki bu süre sonunda ayrılma sözkonusu olursa o paralar, o evler ne olacak? Hemen çocuk yapılacak mı? Onun da bir süresi var mı? Evlilik mevlilikte, ucu yarışmaya dayanınca ister istemez soruyorsun. Hem sloganı; "Ekranların en aşk kokan programı" olursa bir kere daha soruyorsun; ya kötü kokarsa?

YaŞar Nuri Hocam Star'da konuşuyordu. Çok sinirli, hazmedememiş şu parti işini. Haksız da sayılmaz. Nitekim şu söylediği de ne kadar haklı olduğunu belgeliyor; "40 tane kitap yazdım. Hepsi de basselır oldu"

Bİrİ deve getirir, öteki hâlâ "çi köfte" yoğurur bunun adına da şov derler. Şov şehirli işidir. Bu böyle biline. Diğerleri şov değildir. Türkü-halay arasında sohbet programıdır. Bakın "iyi" ya da "kötü" diye bir laf kullanmadım. "Şov bu değildir" dedim. Hülya Avşar'ın formatı da şov değildir. Arka arkaya sıralanmış fotoğraf kareleridir. Okan Bayülgen'in yaptığı şovdur. Süregiden bir sohbet ön plandadır ve müzikle süslenmiştir. Yalnız şu koltuğu biraz büyütmek ya da konuk sayısını azaltmak lazım. Muayene sırasını bekleyen hasta gibiler...