The Others Pulur ve Selçuk'a fahri doktorluk

Pulur ve Selçuk'a fahri doktorluk

29.09.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Pulur ve Selçuk'a fahri doktorluk

Pulur ve Selçuka fahri doktorluk

       ANADOLU Üniversitesi kuruluşunun 40. yılı münasabetiyle düzenlediği törende gazetemizin yazarı Hasan Pulur ile karikatüristi Turhan Selçuk'a fahri doktora ünvanı verdi. Üniversite Senatosu geçtiğimiz haziran ayında aldığı kararla Pulur ve Selçuk dışında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile basın, bilim, sanat dünyasından 35 kişiyi daha bu ünvana değer gördü.
       Eskişehir'deki tören Saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başladı. Ardından 28 Şubat sonrası "in" olan 10. Yıl marşı söylendi. Cumhuriyetin 75. yılı kutlanıyor, ama elimizde hala 10. yıl Marşı'ndan başka bir melodi bulunmamasının eksikliği Demirel tarafından da dile getirildi:
       "75. yıl için sanatçılardan bir marş istedim. Ama gördüğünüz gibi 10. yıl marşını aşamadık!"
       Yetmişbeşten on çıkartırsak altmışbeş yıllık bir "geri kalmışlık" ortaya çıkıyor ki, bu da yabana atılamaz!
       * * *
       Yeni ders yılının açılışının da yapıldığı törenlerde öğrenciler adına Serbülent Akkaya, öğretim üyeleri adına Doç. Dr. Mete Koçkar birer konuşma yaptılar. Ardından Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Engin Ataç ve YÖK Başkanı Kemal Gürüz mikrofona geldiler.
       Konuşmalarda altı çizilen en önemli eğitim sorunu olarak "laik"liğin altı özenle çizildi.
       Kemal Gürüş çok alkış alan konuşması sırasında "müthiş" bir tespit yaptı:
       "Bu ülkenin tek bayrağı, tek dili vardır. Ve sonsuza kadar da öyle kalacaktır!"
       Doç. Dr. Mete Koçkar da ilkokul sıralarındaki heyacanından hiç bir şey kaybetmedeğini gösterircesine eliyle panodaki Atatürk'ü işaret ederek enfes bir cümleyle konuşmasını bitirdi:
       "Atam izindeyiz!"
       Bu sözler de büyük alkış aldı.
       * * *
       Törenin finalinde sahneye Cumhurbaşkanı çıktı. Önce doktorluk beratını aldı. Sonra Rektör tarafından cübbesi giydirildi. Demirel şimdiye kadar sayısız doktorluk ünvanı almıştı. Töreni izleyen öğretim üyeleri bu olgunun altını çizerek dediler ki:
       "Tek başına fatülte açabilir!"
       Baba, gördüğü ilgiyi konuşmasına katık ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
       "Ben neyi aradığımı söyleyeyim de içimi dökeyim. Bugün okullarına başlayan gençler Atatürk'ün yaktığı eğitim meşalesini gelecek kuşaklara devredeceklerdir. Peki böyle olunca n'olacak? Ay yıldızlı bayrağımız sonsuza kadar dalgalanacaktır!"
       Uzun ve gür alkışlar burada da patladı...
       * * *
       Öğleden sonraki bölümde diğer doktora ünvanı alacak olanlar sahneye çağırıldı. Bu törenin gazetemiz Milliyet açasından ayrı bir önemi vardı. Çünkü basına yıllarını vermiş iki değerli ağabeyimiz Hasan Pulur ve Turhan Selçuk Eskişehir Anadolu Üniversitesi tarafından doktora ünvanıyla onurlandırılıyorlardı.
       Hasan Pulur ünvanını alırken şöyle dedi:
       "Ödüller kişilere veriliyor. Oysa biz ait olduğmuz kurumlar sayesinde bu yerlere geldik. Ödülü içinden yetiştiğim basın camiası adına alıyorum."
       Bütün adaylar ödüllerini alınca topluca fotoğraf çektirilerek tören sona erdi.

       Hasan Pulur, Turhan Selçuk, Sabiha Gökçen, A. Rıza Berkem, Mübeccel Kıray, Adalet Ağaoğlu, Lükfi Akad, Turhan Baytop, Betül Mardin, Aybah Ulubelen, Adnan Turani, Atıf Şengül, Neşet Çağlayan, Yekta Güngör Özden, Erdal İnönü, Ali Fuat Güven, Dinçer Sümer, Orhan Birgit, Suna Kan, Hayrettin Karaca, İdil Biret, Cevat Alkan, Rahmi Koç, Ergin Orbey, Ahmet Cemal, John Daniel, Turgut Özakman, Ali Erdemir, Hacim Kamoy, Sinan Erdem, Koral Çalgan, İzzet Baysal, Yavuz Zeytinoğlu, Çiğdem Atvur.