The Others RENKLİ VE KOKULU PREZERVATİFLERE İLGİ BÜYÜK

RENKLİ VE KOKULU PREZERVATİFLERE İLGİ BÜYÜK

02.05.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Elastik jimnastik

RENKLİ VE KOKULU PREZERVATİFLERE İLGİ BÜYÜK



RENKLİ VE KOKULU PREZERVATİFLERE İLGİ BÜYÜK
Ali Eyüboğlu Dünya prezervatif pazarının yüzde 22'si Durex'in elinde. Şirketin yeni ürünlerle pazar payını artırmayı hedeflediğini belirten Durex Türkiye Genel Müdürü Erdinç Nuray, "Çilekli, muzlu, naneli ve tırtırlı prezervatifler Türkiye'de çok tuttu. Şu anda en yüksek satış, bu ürünlerde," diyor. Prezervatifle ilgili fıkra da, hikaye de çok. Ama bunlardan "yazılabilir" olanların sayısı çok az. İşte bir örnek:
Temel'le Fadime, 5 çocuktan sonra, "Bu kadar yeter," deyip, doktora gider. Fadime'yle Temel'in daha fazla çocuk yapmama kararını "iyi fikir" diye karşılayan doktor, çifte önce korunma yöntemlerini anlatır. Sonra da, "En sağlıklı yöntem," deyip, prezervatif önerir. Çift eczaneye gidip, bir düzine prezervatif alır. Bitince yeni bir düzine derken, Fadime Temel'e ilginç bir öneride bulunur:
"Temel, yeni prezervatif almana gerek yok. Ben modelini çıkardım, yünden bir tane örerim," der ve öyle de yapar.
Ancak, birkaç ay geçer ve Fadime hamile kalır. Sonunda nur topu gibi bir Temel daha dünyaya gelir. Ancak bu Temel, diğer 5 Temel'den farklıdır. Bu fark, "tekne kazıntısı" Temel'in öğrenime başlamasıyla daha da belirginleşir.
Günün birinde okulun öğretmenleri toplanıp, baba Temel'in evine gelirler. Öğretmenler Temel'e; "Senin okulda okuyan 5 çocuğun daha var. Ama hiçbiri ufaklık kadar, yetenekli ve zeki değil, neden?" diye sorarlar.
Temel de, şu yanıtı verir:
"Süzmedir o, süzme..."
Gerçek olduğu söylenen bir başka öykü de Anadolu'dan.
Bir üniversite, devletin nüfus planlaması kampanyası kapsamında Anadolu'nun bir köyünü pilot bölge olarak seçer. Üniversite bir grup öğretim görevlisini ve öğrenciyi köye gönderir.
Erkek öğrenciler, köyün erkeklerini bir kahvede toplayıp, bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olmaları gerektiğini, bunun için de prezervatif kullanmaları gerektiğini anlatırlar.
Köylünün biri, "Tamam da bunu nasıl kullanacağız?" diye sorunca, zorda kalan öğretim görevlisinin imdadına, köşede duran bir süpürge yetişir.
Görevli, prezervatifi alır, süpürgenin sapına geçirir, "İşte böyle kullanacaksınız," der.
Devletin verdiği prezervatifleri köylüye dağıtır ve üniversiteye dönerler.
Aradan 1 yıl geçtikten sonra ekip, "Acaba nasihatlarımız bir işi yaradı mı?" diye köye gider.
Ama öğrendikleri karşısında şaşkına dönerler.
Çünkü, aradan geçen sürede evli erkeklerin yeni çocukları dünyaya gelir.
Öğretim görevlisi sorar: "Nasıl olur? Prezervatifleri kullanmadınız mı?"
Köylünün biri atılır ve şu yanıtı verir: "Hocam. Siz nasıl tarif ettiyseniz, biz de onu yaptık. Verdiğiniz prezervatifleri her gece süpürgenin sapına geçirdik ama yine de eşlerimiz hamile kaldı." Prezervatif sektörünün ünlü markalarından Durex'in Barcelona'daki fabrikasına gidiş yolunda, bunlara benzer bir hayli fıkra - olay dinliyoruz.
Sonra ver elini Barcelona.
RENKLİ VE KOKULU PREZERVATİFLERE İLGİ BÜYÜK
Bir grup gazeteciyle birlikte dolaştığımız Durex'in fabrikasında ise ciddi ciddi bilgiler alıyoruz. Çünkü Durex'ciler, prezervatife, "geliştirilmiş balon" olarak değil, "sağlık açısından" yaklaşıyor. Dünyanın 136 ülkesine sattığı prezervatifle, pazarın yüzde 22'sini elinde bulunduran Durex'ciler, "Ya sağlık açısından doğurması sakıncalı bir kadın hamile kalırsa" korkusuyla üretim yapıyor, o nedenle de, her ürettikleri prezervatifi "test"ten geçiriyorlar.
Durex Türkiye Genel Müdürü Erdinç Nuray ise Türkiye'de prezervatif kullanma alışkanlığının çok düşük düzeyde olduğunu söylüyor. Nuray, "Türkiye'de yılda satılan prezervatif 40 milyon. Bu sayının 200 milyona ulaşması lazım," diyor. Kokulusu gözde
Prezervatifin hammaddesi kauçuk. Kauçuğun anavatanı ise Malezya. 1 kilo kauçuktan 800 prezervatif çıkıyor. Ürettiği prezervatifleri, "Hissedebilmek her şeydir" sloganıyla pazarlayan Durex, müşterilerden gelen talepler doğrultusunda kauçuğun yanı sıra poliüretandan da üretim yapmaya başladı. Fiyatının yüksek olması nedeniyle henüz Türkiye'de satışa sunulmayan bu prezervatifin özelliği, yok denecek kadar ince, şeffaf ve de dayanıklı olması.
Durex'in yakında Türkiye'de de satmaya başlayacağı bir başka prezervatif de, "Comfort". Tam anatomik bir prezervatif bu. Bulunduğu ortama en iyi uyum sağlayan bu model, diğer prezervatiflere oranla biraz uzun. Prezervatiflerde dünya standartı; 17 cm boy, 5.4 cm genişlik. Comfort'un boyu ise 20.5 cm. "Elite", "Ekstra safe" modelleriyle girdikleri Türkiye'de, renkli ve kokulu ürünlerin bulunduğu karma ambalajla pazar paylarını artırdıklarına dikkat çeken Nuray, "Çilekli, muzlu, naneli ve tırtırlı prezervatifler Türkiye'de çok tuttu. Şu anda en yüksek oranda satış, bu ürünlerde," diyor. AIDS'ten sonra prezervatif satışlarında büyük bir artışın olduğuna dikkat çeken Nuray, "Prezervatif, en sağlıklı korunma yöntemi. Ama bu bilinç toplumumuzda henüz yerleşmedi. Prezervatif kullananlar arasında bile yeterince bilinç oluşmuş değil. O nedenle hala prezervatiflerin üzerine, nasıl kullanılacağını yazıyoruz," diyor.
Barcelona'daki fabrikada öğrendiğimiz bir başka ilginç bilgi de; Uzak Doğu ülkeleri için prezervatif boylarının 3 cm kısaltılarak üretildiği oldu. Anketlerin dili
Erdinç Nuray şirketlerinin dünya çapında yaptırdığı bir araştırmanın ortaya ilginç sonuçlar çıkardığını söylüyor.
Bu araştırmaya göre, Türkler "sevişmeye en fazla zaman ayıranlar"da 30 dakika ile bir numara. Türkleri 28 dakika ile Amerikalılar, 21 dakika ile İngilizler, 16 dakika ile de Fransızlar izliyor.
Araştırmaya göre Türklerin yüzde 19'unun sevişmeye ayırdığı zaman 1 saatten bile fazla.
Aynı araştırmadan ortaya çıkan bir başka bulgu da şu:
Dünyada, kendinden çok partnerinin tatminine önem verenlerin oranı yüzde 43 iken, araştırmaya katılan Türklerin yarıdan fazlası, kendi tatmininin daha önemli olduğunu belirtti.
Durex'in Piar - Gallup'a yaptırdığı bir başka araştırma ise Türklerin cinsel birliktelik için çoğunlukla özel birini beklediği, yüzde 40'tan fazlasının ise ilk cinsel deneyimini evlilik gecesi yaşadıklarını ortaya çıkardı.
Türkler cinsel eğitim konusunda bilgiyi arkadaşlarından alıyor. Araştırmaya katılan her 100 kadından 41'i, seks hakkındaki ilk bilgileri partnerinden öğreniyor.
Ankete katılanların verdiği bilgiler, her üç kişiden birinin hayatında hiç prezervatif kullanmadığını da ortaya koyuyor.