The Others Sanıktı dışarı kaçtı döndü, tanık oldu

Sanıktı dışarı kaçtı döndü, tanık oldu

13.11.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sanıktı dışarı kaçtı döndü, tanık oldu

Sanıktı dışarı kaçtı döndü, tanık oldu


Abdi İpekçi suikastının bir numaralı sanığı Mehmet Ali Ağca 21 yıl sonra yeniden açılan davada bu kez tanık olarak dinlenecek


       Yeniden görülmeye başlanacak Abdi İpekçi suikastı davasında, cinayetin bir numaralı sanığı Mehmet Ali Ağca tanık olarak dinlenecek. 1983’teki sorgusunda “İpekçi’ye fiilen ateş eden Yalçın Özbey’dir" diyen Ağca’nın duruşmada ne ifade vereceği merak konusu.

       İtiraf mektubu
       Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve başyazarı Abdi İpekçi suikastıyla ilgili dava, Ünye Kapalı Cezaevi’nde çeşitli suçlardan hükümlü Yusuf Çelikkaya’nın itiraf mektubuyla, davanın 21 yıl sonra yeniden açılmasına neden olmuştu. İstanbul 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, Çelikkaya ile birlikte ülkücü Yalçın Özbey hakkına cinayete iştirak ve yardımcı oldukları iddiasıyla 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi. Mahkeme, 21 Ocak 2001’e görülecek ilk duruşmada, İpekçi ve Papa 2.Jean Paul suikastlarının sanığı Mehmet Ali Ağca’nın tanık olarak dinlenmesine karar karar verdi. Ağca, 1983 yılında hakim binbaşı Önder Ayhan, askeri savcı yardımcısı Tevfik Tunç Onat ile İtalyan savcı İlario Martella’nın da hazır bulunduğu sorgusunda, Özbey’i suçlayan şu ifadeyi verdi:
       “İpekçi’nin arabası ve evi konusunda bilgileri Özbey temin etti. İpekçi’ye fiilen ateş eden Yalçın Özbey olmuştur. Olay yeri polis karakolunun yakınında bulunduğundan Oral Çelik gözcülük yapmıştır, Yavuz Caylan da arabanın başında kalmıştır. Daha doğrusu her ihtimale karşı elinde bir silahla arabanın dışında beklemiştir."

       ‘Dışişleri takip etti’
       Dava dosyasında, suikastta iştirak ve yardımcı olmak suçundan sanık olan Özbey’in Dışişleri Bakanlığı tarafından tüm hareketlerinin izlendiği ve Türkiye’ye rapor edildiği ortaya çıktı. Brüksel Büyükelçiliği Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği “Gizli" ibareli 10 Kasım 1999’da gönderdiği evrakında, Özbey’in ikamet adresini bildirilirken, “Özbey’in yukarıda kayıtlı adreste bulunduğu sürece güvenliğinin tam olarak sağlanabilmesi için binanın giriş kısmında kamera cihazı yerleştirilmiş olduğu, bir veya iki kişinin girişi devamlı denetlediği, yaklaşık bir sene önce evlendiği şahsın açık kimliğinin bilinmemekle birlikte PKK sempatizanı ve Türkiye’den gelme bir şahıs olduğu öğrenilmiştir" denildi.

       ‘Özbey’in eşi PKK’lı’
       Bu yazıdan iki gün sonra 12 Kasım 1999’da gönderilen konsolosluk yazısında, Özbey’in evlendiği Şengül Demir adlı kadının eski eşinin PKK militanı olduğu ve PKK’ya yataklık yaptığı, Şengül Demir’in kocasından boşandıktan sonra Türk sağcı gruplarla yakın temas içine girdiği belirtildi. Yalçın Özbey’in amcasının kızı Şengül Özbey’in ise PKK’nın sözde “Sürgünde Kürt Parlamentosu" üyesi olduğu, Özbey ve Demir’in kaldıkları yeri daha önce PKK’nın uzun süre kullandığı kaydedildi.