Saplantı örnekleri

Saplantı örnekleri
DİgİtÜrk’te Lig TV’de perşembe sabah canlı yayını; "Şansal Büyüka ve diğerleri" şeklinde... Tabii Show’da daha çok Erman Hoca konuşuyor. Şansal Büyüka için de gündüz kuşağında Lig TV iyi bir fırsat. Vallahi efendi Toranaga gibi...

"Ava giderken avlanmak" buna denir. Norveç-Türkiye maçını hiç bir TV kanalı almamış. 150 bin doları kimse vermemiş. Niye? Çünkü maçın "reyting"i yok. Ve bu ortamda dolar üzerinden tek kuruş verecek hal ve takat yok. Ama bu milli maç! Boşver. Biz işte bu kadar milliyetçiyiz. Ya da anlamsız milliyetçilik tabusunun altında ezilirken, böyle yaramaz çocuklar gibi evden kaçarız. İzleyici tepki göstermiş... Parayı da izleyici versin bakalım.

Vatan Şaşmaz, Destan’ın bir şarkısı için "Heavy Metal" deyince, "baba yapma" tepkisini gördü. Müzikle içli dışlı olmak başka, uzaktan izlemek başka. Her gitarı duyduğunda "metal" zannetmenin kolaycılığındayız. Her alanda böyle ama. Kulaktan dolma bilgilerle yaşıyoruz.

ŞanlIurfa Telekom Başmüdürlüğü’nde sinyal müziği olarak "Ölürüm Türkiyem" olarak kullanılıyormuş telefonlarda. MHP’nin sevdiği şarkı. Başmüdür eleştirilere; "Mozart’tan daha iyi" demiş. İşte bizdeki aşağılık kompleksi bu. Düşüncede, siyasette, futbolda, ekonomide, yani yaşamın her alanında altta kalmamak için başvurulan referanslar vardır. Milliyetçilik, entel düşmanlığı, halkını sevmek, halkın seviyesinde olmak bunlardan bir kaçıdır. Müdür Bey de bu referanslarda en önemlisi "milliyetçi müzik dinleyeceğiz, gavurun müziğini mi dinleyelim"e yaslanmıştır.

"Bİr Yudum İnsanöda Cem Yılmaz vardı. Magazinden başımızı kaldıramadığımız için, bu programda adamın birçok özelliğini, yaşamındaki ayrıntıları öğrenme fırsatımız oldu. Siyasete bu kadar uzak olduğunu söyleyip, aslında siyaset yapan komedyen görmedim. Siyaseti Ankara ile özdeşleştirmek ya da ideolojik yaklaşımlarla bir görmek yanlışı bizde hastalıktır. Mesela eğitim sistemini "havuz problemleri"yle eleştirmek (ki Cem Yılmaz’ın gerçekten muhteşem gözlemlerinden biridir) siyasettir.