Saraylı seçmen fena şaşırtacak

MİLLİYET MİNİBÜS YAZILARI - 2 SARAY


TEKİRDAĞ'ın uç ilçesi Saray son yıllarda "hapishane turizmi"yle şöhrete ulaştı. Sendikacı Münir Ceylan, futbolcu Tanju Çolak, gazeteci Işık Yurtçu ve son olarak da gazeteci Ragıp Duran'ın "konuk olduğu" küçük cezaevi sayesinde Saray'ın reytingi yükseldi. Hapisteki meslektaşları ziyaret amacıyla buraya kaç kez geldiğimizi hatırlamak mümkün değil. Ama önemli olan kaç kez daha geleceğimiz. Bu defa 18 Nisan'daki "sandık sıkıntıları"yla ilgili olarak Saray'dayız...
* * *
Aracımızı Çarıkçı Kıraathanesi önüne park ediyoruz. Saray'ın neredeyse yarısıyla tanışlığımız var. Bizi Saray'da görenlerin aklına ilk önce "basın özgürlüğü" geliyor:
"Hayrola yine bir gazeteciyi mi hapse attılar?"
"Hayır, seçimlerle ilgili olarak geldik."
"İyi, o zaman oturun bi çayımızı için."
Demli çaylarla birlikte birikmiş dertler de geliyor. Bağ - Kur emeklisi Halil Fırat, çok partili demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarına karşı olan "güvenini" açıklarken diyor ki:
"Bu partilerin yaptıklarına şaşırıp kalıyoruz. Bu sefer sandık başında biz onları şaşırtacağız!"
* * *
Emekli öğretmen İrfan Akalın, seçim meydanlarında "temiz toplum" mesajları verenlerin kulaklarını çınlatıyor:
"Toplum zaten temiz. Önemli olan liderlerin temiz olmasıdır! Kara para tüccarlarıyla banka pazarlıklarını biz mi yapıyoruz? İhale zarflarını biz mi açıyoruz? Temiz toplum nutuklarını aynalara atsınlar. Belki bir işe yarar."
Emekli astsubay Cengiz Akkan, "Bizim için yerel seçimler önemli, seçtiğimiz adam her Allah'ın günü karşımızda, hesap sorabiliriz ondan" dedikten sonra ekliyor:
"Ankara'ya gidecek olanlar bu seçimde bizden umudu kessinler!"
* * *
Saraylılar şimdiye kadar seçim dönemleri dışında ilçede hiç milletvekili görmemişler. Tekirdağ'ın "Yenikanlı - Delikanlı" milletvekili Hasan Peker spor salonu temeli atmak için 1994'te Saray'a gelmiş. Temeli atıp gitmiş. O günden sonra inşaata tek tuğla konulmamış.
Lokantacı Ali Özen, basını iyi takip eden bir seçmen olarak diyor ki:
"Gazetede okudum, adı yolsuzluklara karışmış pek çok milletvekili yine birinci sıraları paylaşmışlar. Demek ki, liderler de onlarla suç ortağı..."
* **
Saraylılar yalnızca siyasal İslam konusunda teselli buluyorlar. Mustafa Durmuşoğlu, büyük bir keyifle şöyle diyor:
"Bir tek bu konuda huzurluyuz: Fazilet korkumuz yok! Bu bölgede örgütlenemiyorlar."
Hayata pozitif gözlüklerle bakınca kahvedekilerin ufukları açılıyor:
"Bir de Tekirdağ rakımız var... Bizim rakı taklit edilemiyor, buralarda rakıdan zehirlenip ölen olmadı!"
Onca olumsuzluk içinde bu da bir şey tabii...