The Others Sayıların dili

Sayıların dili

09.09.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sayıların dili

Sayıların dili



Sayıların dili
2 Eylül tarihli haberde DSP lideri Ecevit’in Tekirdağ ziyareti ve mitingine ilişkin ayrıntılar vardı. Pek çok okur, haklı bir davranış biçimi sergileyerek, önemli iki ayrıntıya takılmış. Bu ayrıntılar ileride pek çok haberde yer alacağı için buraya altını çizerek aktarıyorum.
Şükrü Güner diyor ki: "Ecevit’in 1000 kişiye 15 dakika konuştuğu haberi, gerçeği yansıtmıyor. Saygıdeğer gazetenizin güvenilirliği zedelenmektedir. Yoğun bir yağmur başlayıncaya kadar tıklım tıklım dolu olan miting alanı şiddetli yağmura rağmen çok az etkilenmiştir. Ecevit’in konuşması bu koşullarda 40 dakikanın üzerindedir. Kardeş gazete Hürriyet’e bakılacak olursa, Ecevit 5 bin kişiye hitap etmiştir. Milliyet okuru olarak buna çok üzüldüm. Objektif olmanızı istiyorum."
Suat Bozkürk’ün benzer yakınmayla dolu notu: "İlkeler yayımladınız, ama hala yönlendirmeli haber yapıyorsunuz. Ecevit haberi örnektir. 15 dakikanın çok üzerinde konuştu. En az iki - üç bin kişi vardı alanda. Bir haberin böyle çarpıtılmasını istemiyorum. Meslek ilkelerine uymanız dileğiyle."
Yorum: Edirne DHA Büro Şefi Lütfü Karakaş, mitingi izleyenlerden biriydi. Ona danıştım. verdiği yanıt şöyle: "Ecevit yaklaşık 45 dakika konuştu. O alanı iyi bilirim, 4 bine yakın insan vardı."
Bir önemli noktayı da buna ekleyelim:
3 Kasım’a kadar - bir engel çıkmazsa - seçim kampanyaları birbirini izleyecek. Muhabirler o meydan senin, bu şehir benim dolaşacaklar. Alanlarda coşku, katılım; konuşma süresi ve içeriği önemli haber unsurları olacak. Bu unsurlar arasında izleyici sayısı ve konuşma süresini doğru vermek ötekiler kadar önemli. Süreyi doğru aktarmak kolay. Ama izleyici sayısı? Bu konuda çok az gazetecinin uzman olduğunu biliyoruz. Bence gazeteci bu konuda şahsi tahminlerini habere katmamalı. Doğru gazeteciliğe önem verilen Batı’da uygulama çok açıktır: "Meydanda kaç kişi toplanmıştı?’ sorusunun yanıtı, bu tür konularda tecrübeli olan polise sorularak, ona atfen verilir. "Polise göre sekiz bin kişinin katıldığı mitingde..." gibi.
Sorunu böyle çözmek gerek. Tabii, ombudsmana akacak - haklı veya haksız - şikayetlerin önünü kesmek istiyorsak.

Okur Temsilcisi tatildeyken de şikayetlerin ardı arkası kesilmemiş.
Bilge Albayrak’ın dikkatini çektiği konular, 31 Temmuz tarihli gazeteden. Eski de olsa düzeltme kaydını tarihe geçelim.
Sayfa 5’te yer alan İlkyardım Değil Resmen Zulüm başlıklı haberde, bir kazada bacağı kırılan bir sürücünün yardım etme çabaları yüzünden sıkıntıya düşmesi anlatılıyordu. İtiraz, bir cümleyle ilgili: Haberin ikinci paragrafında, "26 yaşındaki Ümit Karadağ, Neyzen Tevfik Caddesi’nde Serkan Yuluk’un kullandığı motosiklete arkadan çarptı" deniyor.
"Bu cümleden, Karadağ’ın yaya olarak motosiklete çarptığı anlaşılmıyor mu?" diye soruyor okurumuz.
"Ama daha sonraki cümlelerden Karadağ’ın araç sürücüsü olduğunu anlıyoruz" diye ekliyor.

Onur Bahçecik, 7 Ağustos günü Milliyet’in internet sitesinde yer alan bir Son Dakika haberi ile ilgili notunu göndermiş.
Haberin giriş başlığında "NTV kameramanını düğünde öldüren katil mahkemeye çıktı" denmekte.
"Oysa" diye yazıyor Bahçecik, "haber metninde söz konusu kişiden daha sonra sanık diye bahsedilmiş. Çok iyi anlaşılıyor ki, sanığın suçu henüz kesinleşmemiş. Süren bir davanın sanığı hakkında ‘katil’ sözcüğü nasıl hemen kullanılıyor? İşinizin sürat gerektirdiği belli, ama artık bu tür hatalara sıfır tolerans göstermenizi de kesin olarak istiyorum."
Yorum: NTV kameramanının katil zanlısı denmeliydi elbette. İlke çok net: "Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez." (DMG Yayın İlkeleri, Madde 8)

22 Ağustos tarihli gazetede, futbolcu Christian Karembeu’nün manken eşi Adriana ile ilgili haberde, Adriana’dan "Çek model" diye söz edilmekteydi.
Cem Nedim Yıldırım düzeltiyor: "Adriana Karembeu Çek değil, Slovak’tır. Çek ve Slovak ülkeleri birbirinden ayrı. Bu yanlışlığa bir daha düşmemeniz için yazıyorum."

Onur Tezcan, sıkı bir spor sayfası okuru. Bilgi hatasından arındırılmış sayfalar talep ediyor. Dünya Basketbol Şampiyonası’nı Milliyet’ten izlemiş.
"Her gün tam sayfa olarak vermenizden ötürü sizi kutlarım" diyor. Ve "ancak" bölümüne geçiyor. Dikkatimize sunduğu başlıca hatalar:
• 27 Ağustos tarihli sayfada, Kanadalı NBA oyuncusu Magloire, takımın yıldız adayı olarak gösterilmiş. Oysa Indianapolis’e gelmedi bile.
• Divac’ın Yugoslav takımına katılacağı epey önceden belli olmuştu. Ama bu takım kadrosunda, 27 Ağustos tarihli gazetede yok.
• 28 Ağustos tarihinde, Jason Kidd ve Ray Allen’ın ABD kadrosunda gösterilmiş. Oysa bu oyuncular milli takımdan aflarını haftalar önce istemişti.
• Sean Marks, aynı tarihli sayfada bir alt bölümde Yeni Zelanda’nın yıldızı olarak gösteriliyor, ama hemen üstteki listede yok. Üstelik bu listede 12 değil 10 oyuncunun ismi var.
• 29 Ağustos tarihli sayfada, sol tarafta turnuva formatı ve eşleşmeler var. Çeyrek final eşleşmeleri E1 - F4, E2 - F3, öteki ayakta da E3 - F2 ve E4 - F1 olarak verilmiş. Yanlış. Doğru eşleşmeler E1 - F4 ve E3 - F2, öteki ayakta da E2 - F3 ve E4 - F1 şeklinde olmalıydı.