The Others Sayım memurunu pişirip yemişler!

Sayım memurunu pişirip yemişler!

22.10.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sayım memurunu pişirip yemişler!

Sayım memurunu pişirip yemişler


Tarihten sayım manzaraları


       Askeri birliklerde akşam yoklamaları aşağıdaki komutla yapılır:
       “Sağdan saaay, çök!"
       “Bir, iki, üç... 835 sondur komutanım!
       Herkesin evlere kapıtılıp sayıldığı 2000’li yıllardaki nüfus sayımı tekniğiyle, askeri içtimalar arasında şaşırtıcı tarihi bağlar bulunuyor.
       Tarihte yapılan ilk nüfus sayımlarının amacı savaşacak insan sayısını saptamaktı. Sonradan “alınacak vergi" miktarı da buna ekleniyor.
       Devletin vatandaşlarını “adam yerine" saydığı alan genişliyor. Ziraat sahası, sanayi alanları da sayıma dahil ediliyor. Daha sonra “nitelikli insan" sayısı da devletin ilgisini çekiyor.
       İlk nüfus sayımları için tarih kitapları Çin, İran ve Mısır’ı gösteriyor. Sonradan Eski Yunan, Roma ve Bizans’ta nüfus sayımları gerçekleşiyor. Bunların iki “yüce amacı" var: Asker ve vergi almak!
       Netayicül Vukuat yazıcısı Mustafa Paşa’ya göre Osmanlı’da ilk sayım 2. Selim zamanında (1566 - 1574) yapılıyor.
       Fatih Sultan Mehmet’in bundan önce yaptırdığı bir nüfus sayımı var. Fatih, saltanat yıllarında Dursun isimli bir memurunu tek başına imparatorluğu sayması için görevlendiriyor. Memur Dursun’un kapı kapı dolaşarak yaptığı, bugünkünden biracık daha ilkel sayım, açıklanmıyor.
       * * *
       Padişah 2. Mahmut’un yaptırdığı nüfus sayımında bazı “ufak tefek" eksiklikler dışında mükemmel bir çalışma ortaya çıkıyor. Kadınlar sayım dışı tutuluyor. Bir de; Hamiteli ve Priştine’de sayım memurları halkı “sakallı" ve “sakalsız" diye iki ana gruba ayırdıktan sonra, şu alt gruplarda tasnif ediyorlar:
       “Karasakal, aksakal, kırsakal, topsakal..."
       28 Ekim 1927’de Cumhuriyet’in ilk sayımında Türkiye’nin nüfusu 13 milyon 648 bin 270 kişi olarak tarihe geçiyor. 1933’te nüfus 15 milyona çıkınca sevinç yurdumuzu dalgası kaplıyor:
       “On beş milyon nüfus yarattııık, her yaştan!"
       * * *
       Eski Mısır’da Firavun Amenofis, sayımda doğru bilgi vermeyenlere çok bozuluyormuş. O nedenle nüfus sayımını halkın ciddiye alması için şu emri vermiş: “Doğru bilgi vermeyenler dillerinden asılacak!"
       Sayımlarda nüfus memurlarının işleri de kolay değil... 1930’lu yılların başında Güney Afrika’da yerli kabilelerini saymaya giden sayım memurlarından bir daha haber alınamıyor. Yapılan araştırmalar sonunda öğreniliyor ki, yerliler memurları pişirip yemişler.
       Artık 2000 yılındayız... Ancak sayım tekniği bakımından milattan önceki yıllarla yarışıyoruz. Sadece nüfus sayımı yasakları Firavun Amenofis’inki kadar zalim değil... Kuzu kuzu evinde oturmayanlar için hapis cezası var.