Siberuzayda herkes travesti

Geçen gece internette "chat" yaparken tanıştığım biri, adımı sordu, "Atılgan," diye cevap verdim normal olarak. ":)" dedi. "Tabii, ben de He-man'im." Sonra yaşımı sordu. "29" diye cevapladım. "En fazla 20'sindir," dedi. İyice sinirlendirmeye başlamıştı beni. Ne iş yapıyorsun sorusuna da "Siyasi danışmanlık, ya sen," diye cevap verdim. "Ben de astronotum :) :) :)" dedi, siberalemdeki gülme işaretlerinden de yardım alarak. Karşımda tuhaf, hatta terbiyesiz biri vardı. Hem genel chat odasından bana mesaj göndermiş, yani kapımı kendisi çalmıştı ve benimle konuşmak istiyordu, hem de birbiri ardına sorular sorup verdiğim cevapların hiçbirine inanmıyordu.
"Peki," dedim, "cevaplarımdan hiçbirine inanmayacaksan, neden soruyorsun?" Ekranımda cevabı aynen şöyle belirdi: "?.. ... ..."
Tuhaftı. Daha doğrusu, chat yapmaya devam ettikçe tuhaf olanın ben olduğumu fark ettim. Siberuzayda hemen hemen hiç kimse kendi kimliğini, adını, cinsiyetini, tabiyetini kullanmıyordu. Sonradan siberuzayda uydurulan bu kişiliklere "avatar" denildiğini ögrendim. Herkes kurgulanmış bir kişilikle dolaşıyor, sosyalleşiyordu. Her gün üçer saatten, üç günlük siberuzay turum sonucunda ne tuhaf avatarlarla karşılaştım inanamazsınız... Kendini 16 yaşında New Jersey'li bir kız öğrenci olarak tanıtan ve çelişkili cevaplarıyla bir köşeye sıkıştırdıktan sonra aslında 42 yaşında erkek ve Pakistanlı olduğunu itiraf edenlerden, Amerikalı taklidi yapan abaza Türk erkeklerine kadar türlü çeşitli insan ortalıkta dolaşıyordu.
Eğlenceli bir şey keşfettiğimi itiraf etmeliyim. İnsanların yalanlara, daha doğrusu yalan olduğunu bildikleri şeylere karşı niye bu kadar hevesli olduklarını bulmak "toplum (ilişki) ajanı" ruhumu, tahminlerimin de ötesinde kışkırtmıştı. Kendime derhal bir "avatar" dizayn etmek için chat odalarının en popüler karakterlerine baktım. Doğrusunu söylemek gerekirse en popüler şahsiyetler 14 - 18 arasındaki kızlardı. Ama erkeklerin davranış biçimleri çok fazla ilgimi çekmediğinden, "genç kız" avatarından vazgeçtim. Nasıl olsa kimse söylediklerime inanmıyordu. O yüzden gerçek kişiliğimi kullanarak devam ettim.
Açıkçası benim gibi insanların ne söylediğiyle değil de, neyi niçin, hangi amaçla söylediğini, bunu söylerken nelerden etkilendiğini merak eden biriyseniz internetin chat odaları bulunmaz nimet.
Yani şunu söylemeye çalışıyorum; internette geçirdiğim saatler boyunca insanların söylediği yalanlara bakarak gerçeklikte nasıl birileri olduklarını bulma oyununa diğer "dil altı meraklıları" gibi ben de katıldım. Onlar "avatar"larını uzun uzun kişiselleştirdikten sonra, durup aniden tahminlerimi söylüyordum. Çoğu zaman gerçeğe çok yaklaştığımı övünerek söyleyebilirim.
"22 yaşındaki sanat ögrencisi" Manet'nin mi yoksa Monet'nin mi empresyonist olduğunu bilmiyordu. Bu ortaya çıkınca iki yıldır üniversite sınavlarına hazırlandığını ama bir türlü kazanamadığını itiraf etti.
Kendini yazar Orhan Pamuk olarak tanıtan biri daha ilk iki cümlede yakalandı. De ve da'ları doğru yazamıyordu. En çabuk ortaya çıkanlar ise kendilerini erkek olarak tanıtan kadınlar. Hangi erkek favori seks aktivitesinin "öpüşmek" oldugunu söyler ki?
İstanbul'un köklü ailelerinden birinden geldiğini iddia eden bir kıza aniden İzmir'li olduğunu söylediğim zaman derhal chat odasını terk etti. Beş dakika sonra bana özel olarak bağlanıp nereden bildiğimi sordu. Ben de "ki"leri kullanım biçiminden yakaladığımı söyledim.
Fakat her zaman çok başarılı olamadım (Ya da öyle zannediyorum. Siberuzayda hiçbir şeyden emin olamazsınız). Kapımı çalan "Muhittin46" nickname'li (takma isim) birisi 46 yaşında bir gazeteci ve gizli eşcinsel olduğunu iddia etti. Eşcinsellikten anlamam ama gazetecilikten biraz anladığım için 10 dakikalık konuşmamızda bazı tuzak sorular sordum. Üslubu gazeteci üslubuna çok yakındı. Terminolojiyi biliyordu. Yani "sayfa toplamak", "resim açmak" gibi deyimleri doğru biliyordu. Ancak konuşmamızın sonunda aslında 30 yaşında ve kadın bir gazeteci olduğunu iddia etti. Bu sefer üslubu değişmişti. Mesela, "Bak şimdi kapı çaldı, iki dakika sonra dönerim," diyordu. "Bak" şu işe?
Neyse... Bu işin içinden çıkamadım. Ya biri erkek biri kadın iki kişiyle chat yapıyordum ya da karşımda çok zeki bir kadın veya erkek vardı. Muhittin46 vakasını çözmeyi bir başka chat oturumuna bıraktım. Bu chat macerası böyle bir şey işte. İnsanların hayallerini, olmak istediklerini ortaya seriyor. Chatroom'dakiler de bu gizlilik ve güvenlik ortamından yararlanıp bir travesti gibi kişilik, kimlik değiştirebiliyorlar.
Travestizm, kılık kıyafet devriminden sonra internet sayesinde bir dil devrimi de yapıyor şimdi. Gündelik hayattaki 'straight heterolar' (düzcinseller) internet üzerinde gece çıkarken kıyafet değiştirir gibi dillerini değiştiriyorlar. Üstelik dillerinin sadece cinsiyetini değiştirmekle kalmıyorlar, mesela "sert erkekler" siberuzayda kimliklerini travestileştirirken "Canım", "Kedimin adı Minnoş" gibi kelimeleri giyinirken, kendilerinden uzak terminolojilere de uzanıyorlar.
Kadınlar ise genellikle "bekar" olmak istiyorlar.
Sokakta veya gece Millenium, 2019 gibi yarı karanlık kulüplerde gördüğünüz afetlerin "aslında" travesti olduğunu sesinden, ayakkabı numaralarından, kemik yapılarından anlamaz mısınız? İnternette iş biraz daha değişiyor, deyim yerindeyse biraz entellektüelleşiyor. Dile bakıyorsunuz, kelime seçimlerine, üsluba, sentaksa. Bir de hayalet arkadaşlarınızın empati yeteneklerine... İşte böyle.
Küçük not: Yine de benim bir avantajım var. Yurtsan Atakan ve Ceyhun Canbazoglu gibi internet uzmanı iki arkadaşım sayesinde hangi nick'in kime ait olduğunu çoğu zaman tespit edebiliyorum. Yine de şu Muhittin46 meselesini hala çözemedim.
Küçük not 2: Şermin Güneş, Ankaralı kız, Nilay Ballıca, Atilla Ateş... Mail'leriniz için teşekkürler. Memnuniyetinizi editöre (eakoz@milliyet.com.tr) şikayetlerinizi bana bildiriniz.

e-mail: atilganb@hotmail.com