The Others Şimdi haberler

Şimdi haberler

08.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Olaylara "haber değeri" kazandıran ölçütler; önemlilik, ilginçlik, yakınlık ve zamanlılık. Komutanlar ve Denktaş haberleri, bu ölçütlerin tamamını içeriyor

Şimdi haberler






Bazı mesleklerin tuhaf yazgısı, uzaktan "hobi" gibi görülmesidir. Gazetecilik de öyledir.
Eleştirilirken, binlerce olay ve uzun bir zamanda sınanmış bir birikimin, yıllara yayılmış bir emeğin sahibi olarak görülmezsiniz. Birikim, eğitim, ehliyet gerektiren bir meslek değil de, sanki boş zamanı dolduran bir hobi sahibisinizdir.
O deneyimin kazanıldığı yıllar boyunca duyduğunuz eleştiriler genellikle "Bu da haber mi" diye başlarken, siz bir kez daha aynı soruyu atarsınız içinize:
"Hakkında böylesine bir cesaret ve emin bir edayla fikir yürütülen başka meslek var mıdır?"

Bu da haber mi?
Aslında bir tebliğ sorusudur bu. Soranın, profesyonel olarak yaptığınız haberciliği sanki sizden daha iyi bildiği hükmünü bildirir!
Selim Soykan ile Ümit Uzun'un yazılarında da, aynı tepki var. Bir dizi imzasız mesajın içeriğini de yansıtan yazılarda, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komuta kademesinin Ankara'da katıldığı toplantı ile ertesi gün KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın çıkışına ilişkin haberler eleştiriliyor.
"Ön sıraya dikkat" başlığıyla 4 Mart'ta yayımlanan haberde, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin (ADD) çok sayıda üniversite, sendika ve gönüllü kuruluşla birlikte, hilafetin kaldırılışının 80. yıldönümü nedeniyle düzenlediği toplantıya altı orgeneralin katılmasına dikkat çekiliyor.
5 Mart Cuma günü manşetten yayımlanan "Vuruşarak çekiliyor" başlıklı haberde de, Denktaş'ın, "istediklerini alamazsa masadan çekilerek Annan Planı'nın referandumda kabul edilmemesi için çalışacağı" yönündeki sözleri yansıtılıyor. Haberde, Denktaş'ın, Ankara'da geniş bir partiler koalisyonu tarafından karşılandığına da işaret ediliyor.

Generaller ve Denktaş'a itiraz
Soykan'ın mektubu ile imzasız mesajlarda, komutanların katıldığı toplantı haberinin büyütülmesi eleştiriliyor:
"Sizce generallerin bir toplantıya katılması bu kadar önemi haiz mi? Ülkeyi gerilime sürükleyecek bu tür haberlerden kaçınmak gerekiyor. Anayasa'da görevleri ülke savunması çerçevesinde çizilmiş generallerin herhangi bir toplantıya katılması önemli bir haber değil. Bu olay haber değeri taşısa bile, birinci sayfada bu kadar büyük puntolarla verilmesi ne anlam taşıyor?"
Ümit Uzun da, benzer bir eleştiriyi, Denktaş haberi için dile getiriyor:
"Birinci sayfanın önemli bir bölümünü kaplayan 'Vuruşarak çekiliyor' başlıklı haberi, Milliyet'in objektif tutumuna pek yakıştıramadım. Denktaş kaçıncı kez masaya oturuyor ve yine planı eleştiriyor. Haklı olduğu noktalar vardır, ancak Ankara'da karşılanma haberini bu kadar büyütmek objektifliğe halel getirmiyor mu? Denktaş'ı destekleyenlerin büyük bölümünün marjinal gruplar olduğu gerçeği karşısında, sanki tüm Türkiye'nin Denktaş'a sonuna kadar destek verdiği izlenimini yaratacak haberler yapmak ne kadar doğru?"

Olay hem önemli, hem ilginç
Olaylara "haber değeri" kazandıran temel ölçütleri, "önemlilik", "ilginçlik", "zamanlılık", "yakınlık" diye sıralayabiliriz. Pek tartışma konusu olmayan ölçütlerden "zamanlılık", haber verilen olayın yeni ortaya çıkmasını; "yakınlık" olayın coğrafya ve konu açısından insanları ilgilendirecek mesafede olmasını ifade ediyor.
İki habere yöneltilen eleştirileri, birbirini tamamlayan "önemlilik" ile "ilginçlik" ölçütlerini dikkate alarak değerlendirebiliriz.
Önemlİlİk ve komutanlar: Toplam mevcudu yarım milyon kişiyi aşan TSK'da "orgeneral" sayısı 15'tir. Sayının daha aşağı düştüğü yıllar da var. Tartışılan toplantıya, kıta görevinde (Ege Ordu, 1. Ordu, 3. Ordu komutanları gibi) olmayan bütün orgeneraller katılıyor. Merkezden katılmayan iki isim; bir gece önce düşen iki F - 4 uçağı nedeniyle Konya'ya gitmek zorunda kalan Hava Kuvvetleri Komutanı ile resmi bir ziyaret için İsveç'te bulunan Genelkurmay Başkanı. Ancak Genelkurmay Başkanı'nın vekili Kara Kuvvetleri Komutanı ile Genelkurmay İkinci Başkanı'nın da katıldığı toplantıda TSK'nın yüksek komuta kademesinin neredeyse "tam kadro" temsil edildiği açık. Hükümetin eleştirildiği bir toplantıya bu düzeyde katılımı ve sembollerin büyük önem taşıdığı TSK'dan verilmek istenen mesajları "önemsiz" sayabilir misiniz?
Yüksek komuta kademesinin gönüllü kuruluşlarca organize edilen muhalif bir toplantıya katılımı, üç orgeneralin eşleriyle birlikte gelmesi benzeri görülmemiş tutumlar olarak ilginç. Toplantıya katılan kesimlerin üniversite rektörlerinden gençlere, işadamlarından zıt siyasi görüşlere uzanan çeşitliliği de "ilginç" ve "önem" taşıyor.
Önemlİlİk ve DenktaŞ: KKTC Cumhurbaşkanı, hayati önem taşıyan bir müzakere sürecinde Türk tarafını temsil ederken "istediklerini alamazsa masadan çekilerek Annan Planı'nın reddedilmesi için çalışacağını" açıklıyor. Devletin "vali yardımcısı" ile temsil edildiği Esenboğa'da sekiz siyasi parti ve büyük bir konvoy tarafından karşılanıyor. Konuşmasını dinleyenler arasında Kıbrıs Harekâtı'na karar veren hükümetin Başbakanı Bülent Ecevit ile 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de yer alıyor. "Denktaş koalisyonu" nitelemesini hak ettirecek genişlikteki siyasi görüş yelpazesinde hemen hemen hiç yanyana gelmeyen CHP ve DSP, biri diğerinden kopmuş MHP ve BBP, merkez sağ için rekabet eden DYP ve GP, 28 Şubat sürecinde, deyim yerindeyse göğüs göğüse çarpışmış SP ve İP aynı karede buluşuyor. "Kıbrıs haberlerine sansür uygulayın" talebiyle diliniz tutulmamış, ideolojik önyargılarınız da habercilik yapmanıza engel olmamışsa, bütün bu gelişmeleri önemsiz, görüntüyü de sıradan sayabilir misiniz?