The Others Son 'umut' Özmen

Son 'umut' Özmen

09.06.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Son 'umut' Özmen

Son umut Özmen


Mumcu sanıklarından Yusuf Karakuş'un polise yalan söylediği ortaya çıktı. Polise göre asıl katil Ferhan Özmen


       Ankara Emniyet Müdürü Kemal İskender, Uğur Mumcu'ya suikastına yönelik başlatılan "Umut Operasyonu"nda gözaltına alınan Abdülhamit Çelik ve Yusuf Karakuş'un bu cinayetle bağlantıları olmadığının belirlendiğini söyledi. İskender, "Karakuş bizi aldattı" dedi.
       İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın Bakü gezisine katılan İskender, kamuoyunun sonuçlarını merakla beklediği ve bazı çelişkiler bulunduğu öne sürülen "Umut Operasyonu"yla ilgili şu açıklamaları yaptı:
       KARAKUŞ YANILTTI: Mumcu'nun katil zanlıları olarak yakalanan Karakuş ve Çelik'in hiçbir suikastta rolü olmadığı ortaya çıktı. Maalesef öyle. İkisi de sadece İranlı Ali Ekber Gorbani ve Hizbullah'ın Menzil kanadının lideri Fidan Güngör'ün kaçırılmasında görev yapmış. Fidan Güngör'ü, Ali olarak tanıdıkları İranlılar'a teslim etmişler. Karakuş hepimizi yanılttı. Niye böyle yaptı, öğrenilecek. Dava açıldığında hesabı sorulacak.
       BİRBİRLERİNİ TANIMADILAR: Ankara DGM Savcısı Sayın Hamza Keleş'in Eskişehir'deki yüzleştirmesi sırasında Karakuş ile Ferhan Özmen birbirini tanımadı. Dolaylı tanışıyorlar. Ama Mumcu olayında birlikte değiller. Bizi nasıl yanılttı, anlayamadım.
       ÜÇ KİŞİ ARANIYOR: Biri Türk, ikisi İranlı üç kişiyi arıyoruz. Selam yazarı Selahattin Eş, İran'ın Sesi Radyosu'nda çalışıyormuş. Şu anda Almanya'da olduğunu belirledik. "Çakırgil" soyadını da kullanıyor. 1994'e kadar Türkiye'deki gruplara "Nafiz" kod adlı Takızade, daha sonra Muhammed Behari adlı İranlı'nın talimatlar verdiğini belirledik. Ayrıca bu tür küçük örgütler başka ülkelerde de var. Görünmeyen yüzleriyse çok büyük ve zor.
       CİNAYETTEN SONRA ÇALIŞMALARI İZLEDİLER: Özmen, Mumcu suikastını Necdet Yüksel ve Oğuz Demir ile yapıyor. Eylem gecesi sokağa geliyorlar. Soğuk hava nedeniyle polis kulübesi ve taksi durağının camları buğuluymuş. Yani içerdekilerin dışarıyı görmesi mümkün değil. Bu keşiften sonra hemen bombayı koymaya karar veriyor. Özmen, Aydınlıkevler'deki evine gidiyor, daha önce hazırladığı bombayı alıp geliyor ve gece saat 21.00 - 21.30 sıralarında Mumcu'nun arabasına bombayı yerleştiriyor. Bombanın patladığını öğrenince, Özmen ile Yüksel olay yerine gelerek çalışmaları izliyor.
       SİLAH KARMAŞASI: Özmen, Muammer Aksoy'u tek başına öldürüyor. Aksoy'u öldüren silah Sincan'da cephanelikte bulunuyor. Olayda şüphe yok. Otopsi raporları, Özmen'in söylediklerini aynen tutuyor. İşin ilginci, olayda kullanılan silahla olay yerinde bulunan silah birbirini tutmuyor. Bu doğru. Ancak Özmen, suikasttan sonra olay yerine bir başka silahı bırakıyor.
       ÖZMEN ÜÇ GÜN SUSTU: Karakuş yakalanınca hemen konuşmaya başladı ve operasyonun genişlemesine yardımcı oldu. Özmen ise üç gün sustu. Sabırla bekledik. Konuşmaya ikna ettik. Ağlayarak başladı. "Bunun vatan hainliği olduğunu bilmiyorduk. İslam'a hizmet ettiğimizi düşünüyorduk" dedi.
       19 OLAY ÇÖZÜLDÜ: Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok dahil 19 olay net olarak çözüldü.
       HATEMİ GELİNCE YARDIM KESİLDİ: Zanlılarla İran arasındaki para trafiği belgelerle tespit edildi. Hatemi gelince bu kesilmiş.
       İSRAİLLİLER ŞAŞIRDI: Ehud Sedan'ın öldürülmesi nedeniyle İsrail de soruşturmayı yakından takip ediyor. Özmen'in bomba tekniğine ve bulunan malzemelere İsrailliler çok şaşırdı.

DGM: Zamansız açıklama

       Ankara DGM Başsavcılığı, İskender'in Karakuş'un emniyeti yanılttığına yönelik beyanlarını "talihsiz" olarak değerlendirdi. Savcı Hamza Keleş, "Çok güçlü delillerle ilerliyoruz. İddianamede herhangi bir çelişkiye yer vermeyeceğiz. İddianame ile herşey ortaya çıkar. Şu anda arşivleri inceliyoruz. Çalışmamız bu şekilde devam ediyor" diye konuştu.
       Keleş'e yakın kaynaklar ise savcının İskender'in açıklamalarından çok rahatsız olduğunu ve "Bu tür bir konuşma yapılmamalıydı. Zamansız bir konuşma. Soruşturma sürüyor. Herşeyin olması mümkün" diye konuştuğunu belirttiler.
       Başbakan Bülent Ecevit, İskender'in açıklamalarıyla ilgili olarak, kendisine bu konuda bilgi ulaşmadığını söyledi.

Karakuş'un sahte itirafı

       * Çorum'da iki sendikacının öldürülmesi nedeniyle aldığı hapis cezasının infazından sonra Nurettin Şirin, Mehmet Şahin ve Mehmet Ali Tekin aracılığıyla İstanbul'daki Akademi Yayınevi'ne gittiğini anlatan Yusuf Karakuş, polisteki ifadelerinde Mumcu cinayetinde gözcülük yaptığını söyledi.
       * Karakuş, Mumcu'nun öldürüldüğü tarihten birkaç gün önce Şahin'in isteği üzerine Ankara'ya gittiğini, Abdülhamit Çelik ile birlikte üç İranlı'yla Ankara Terminali'ndeki camide buluştuklarını söyledi.
       * Karakuş, Ankara Emniyet Müdürü Kemal İskender'in suikasttan bir gece önce koyulduğunu açıkladığı bombanın İranlılar tarafından sabah konulduğunu öne sürerken şöyle konuştu: "Üç İranlı arabadan indi, birisinin elinde beyaz renkli, büyük çanta tipli bir poşet vardı. Ben önden gidip, binanın önünde nöbetçi kulübesinde bulunan bekçiyle konuşarak oyalamaya ve dikkatini dağıtmaya başladım, bu sırada İranlı bu üç şahıs bahçeden içeri girdiler, bir dakika sonra geri çıktılar ve geldikleri arabaya binerek oradan ayrıldılar. Ben de Abdülhamit Çelik'in yanına gittim, birlikte bir ticari taksiye binerek otogara geldik ve yine şehirlerarası otobüsle İstanbul'a döndük."
       * Karakuş, Mumcu'nun evinin önündeki tatbikatta, açıklamalarının doğru olup olmadığını test etmek için yanlış park edilmiş otomobilin doğru istikamette olmadığını söyleyince ifadelerinde inandırıcı bulunmuştu.
       * Umut Operasyonu'nda yakalanan önemli isimlerden Abdülhamit Çelik'in 1996'da gözaltında verdiği ifadede, SAVAMA tarafından Tahran'da kendisine eğitim verildiğini anlatırken, topladığı bilgileri Mumcu soruşturmasında ismi geçen İranlı Muhsin Karger Azad'a aktardığını söyledi.
       * Karakuş'un ifadelerinde, Mumcu cinayetinde birlikte hareket ettiklerini söylediği Çelik'in eşi Hülya Tuğba, olay günü evlendiklerini ispatlamaya çalıştı. Eşi, Mumcu'nun öldürüldüğü 24 Ocak 1993 tarihini taşıyan düğün davetiyelerini kanıt olarak gösterirken Abdülhamit Çelik düğün tarihini farklı söyledi, resmi nikah kayıtları da davetiye ile çelişti.
       * Umut Operasyonunu yöneten Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş, Ferhan Özmen ile Yusuf Karakuş'u Eskişehir Cezaevi'nde yüzleştirdi. Keleş'in, iki zanlının birbirini tanımadığı kanısına vardığı belirtilirken, "yalan beyan" gerekçesiyle de dava açılması gündeme geldi.

Umut'u karartan çelişkiler

Ankara Emniyet Müdürü Kemal İskender'in "Bizi yanılttı" dediği Yusuf Karakuş ile faili meçhul cinayetlerin birçoğunu üstlenen Ferhan Özmen'in ifadeleri "Umut Operasyonu"nun başından beri çelişti. Karakuş, ısrarla olayda üç İranlı'nın olduğunu söylerken Özmen bombayı kendisinin koyduğunu iddia etti.
       Umut Operasyonu'nu tartışma konusu yapan bazı çelişkiler ve diğer gelişmeler şöyle:
       * Necdet Yüksel ile birlikte Kudüs Savaşçıları'nın askeri kanadında olduğu belirlenen Özmen için Karakuş ifadelerinde, "Kimliğini bilmediğim İranlılar" diye söz etti. Ancak Özmen, İranlı olarak bilinen kişinin kendisi olduğunu söyledi.
       * Özmen, tatbikatta ve ifadelerinde, Mumcu'nun aracına bombayı kendisinin koyduğunu anlattı. Özmen'i Necdet Yüksel de doğruladı ve tatbikat sırasında, "Araba duvara yaslanmış durumdaydı. Bir kişinin girebileceği kadar boşluk vardı. Özmen arabanın altına yatarak bombayı koydu ve olması gereken şekilde olay yerinden uzaklaştık. Sokakta kimse yoktu" dedi. Özmen de ifadelerinde talimatı İran'dan aldıklarını anlattı.
       * Özmen ve Yüksel, Mumcu'nun evinin bulunduğu sokağa, binanın cephesine göre sağ taraftan girip sokağı sol taraftan terk ettiklerini söylediler.
       * Özmen, Prof. Dr. Muammer Aksoy'u da, susturuculu silahla ve ensesinden tek kurşunla öldürdüğünü iddia etti. Otopsi raporlarında ise Aksoy'un cepheden açılan ateşle öldürüldüğü belirtildi. Aksoy'un ailesi de, susturucu kullanılmadığını silah seslerinin duyulduğunu açıkladı.
       * Özmen, Aksoy cinayetinde kullandığı silahı kanalizasyon çukuruna attığını söyledi, emniyet ise silahın Sincan'da bulunan "cephanelik"ten çıktığını bildirdi. Emniyetin açıklamayı silahların balistik incelemesi tamamlanmadan yapması çelişkili bulundu. Ancak emniyet, daha sonra Özmen'in başka bir silahı attığını, Aksoy cinayetinde kullandığını ise sakladığını söyleyerek çelişkinin giderildiğini açıkladı.
       * Necdet Yüksel, Ahmet Taner Kışlalı cinayetinde kullanılan bombanın Özmen tarafından hazırlandığını kaydetti. Bu olayda soru işaretleri yaratan gelişme ise, sanıklara atfen basına yansıyan "Öldürmek değil gözünü korkutmak istedik" ve "Denemek için otomobilinin üzerine çöp torbaları koyduk. Hiç kuşkulanmadan alıp attığını görünce bombalı poşeti koyduk" ifadeleri arasındaki çelişki oldu.

Karakuş'un sahte itirafı

       * Çorum'da iki sendikacının öldürülmesi nedeniyle aldığı hapis cezasının infazından sonra Nurettin Şirin, Mehmet Şahin ve Mehmet Ali Tekin aracılığıyla İstanbul'daki Akademi Yayınevi'ne gittiğini anlatan Yusuf Karakuş, polisteki ifadelerinde Mumcu cinayetinde gözcülük yaptığını söyledi.
       * Karakuş, Mumcu'nun öldürüldüğü tarihten birkaç gün önce Şahin'in isteği üzerine Ankara'ya gittiğini, Abdülhamit Çelik ile birlikte üç İranlı'yla Ankara Terminali'ndeki camide buluştuklarını söyledi.
       * Karakuş, Ankara Emniyet Müdürü Kemal İskender'in suikasttan bir gece önce koyulduğunu açıkladığı bombanın İranlılar tarafından sabah konulduğunu öne sürerken şöyle konuştu: "Üç İranlı arabadan indi, birisinin elinde beyaz renkli, büyük çanta tipli bir poşet vardı. Ben önden gidip, binanın önünde nöbetçi kulübesinde bulunan bekçiyle konuşarak oyalamaya ve dikkatini dağıtmaya başladım, bu sırada İranlı bu üç şahıs bahçeden içeri girdiler, bir dakika sonra geri çıktılar ve geldikleri arabaya binerek oradan ayrıldılar. Ben de Abdülhamit Çelik'in yanına gittim, birlikte bir ticari taksiye binerek otogara geldik ve yine şehirlerarası otobüsle İstanbul'a döndük."
       * Karakuş, Mumcu'nun evinin önündeki tatbikatta, açıklamalarının doğru olup olmadığını test etmek için yanlış park edilmiş otomobilin doğru istikamette olmadığını söyleyince ifadelerinde inandırıcı bulunmuştu.
       * Umut Operasyonu'nda yakalanan önemli isimlerden Abdülhamit Çelik'in 1996'da gözaltında verdiği ifadede, SAVAMA tarafından Tahran'da kendisine eğitim verildiğini anlatırken, topladığı bilgileri Mumcu soruşturmasında ismi geçen İranlı Muhsin Karger Azad'a aktardığını söyledi.
       * Karakuş'un ifadelerinde, Mumcu cinayetinde birlikte hareket ettiklerini söylediği Çelik'in eşi Hülya Tuğba, olay günü evlendiklerini ispatlamaya çalıştı. Eşi, Mumcu'nun öldürüldüğü 24 Ocak 1993 tarihini taşıyan düğün davetiyelerini kanıt olarak gösterirken Abdülhamit Çelik düğün tarihini farklı söyledi, resmi nikah kayıtları da davetiye ile çelişti.
       * Umut Operasyonunu yöneten Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş, Ferhan Özmen ile Yusuf Karakuş'u Eskişehir Cezaevi'nde yüzleştirdi. Keleş'in, iki zanlının birbirini tanımadığı kanısına vardığı belirtilirken, "yalan beyan" gerekçesiyle de dava açılması gündeme geldi.

Yanıt bekleyen sorular

       Ankara Emniyet Müdürü Kemal İskender'in açıklamalarının ardından Umut Operasyonu'na ilişkin olarak gündeme gelen sorulardan bazıları şunlar:

       * Mumcu'nun aracına bomba koyan kişiler arasında İranlı kimseler de var mı?
       * Polis, Karakuş'un yalan ifade verdiğinin farkına ne zaman vardı?
       * Ankara DGM Savcısı Hamza Keleş, Karakuş'un yalan söylediği tespiti üzerine mi yüzleştirme yapmaya gerek gördü?
       * Karakuş ile Özmen'in herhangi bir ilişkileri var mı?
       * İtirafçılık Yasası'ndan yararlanmak isteyen Karakuş polisi neden yanıltmaya çalıştı?