The Others Tatlıses’e gözaltı

Tatlıses’e gözaltı

18.08.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Tatlıses’in eski eşi Tuna’yı öldürmeye azmettirmekten gözaltına alındığı başlıklarına karşın, ertesi gün ‘serbest’ olduğunun ortaya çıkması, ‘son dakika’ haberciliğinin gerçekte nasıl işlemesi gerektiğine somut örnek niteliğinde

Tatlıses’e gözaltı

Gazeteler 8 Ağustos tarihli birinci sayfalarında ‘ünlü’ türkücü İbrahim Tatlıses’in gözaltına alındığı haberine yer verdiler.
Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltıların ‘rutin’ hale geldiği bir ortamda, saat 23.00’ten sonra TV ekranlarından altyazıyla duyurulan, ‘Tatlıses’e gözaltı’ haberlerinin fazla heyecan verici tarafı yoktu.
Tatlıses, bir süredir ‘Sauna çetesi’ davasından yargılanıyordu.
Davanın sanıklarından Hüseyin Bozan adlı kişi, Tatlıses’in eski eşi Derya Tuna’ya yönelik saldırıyı düzenlemesi karşılığında kendisine para teklif edildiğini açıklamıştı.
Ankara’ya ifade vermeyen giden Tatlıses’in İstanbul’a dönüşünde gözaltına alındığı haberleri, haber ajanslarınca da geçilince gazeteler kendi kaynakları ve muhabirleri üzerinden gece yarısı ‘haberi doğrulatmaya’ çalıştı.
Milliyet, 8 Ağustos günü ‘Tatlıses’e gözaltı’ başlıklı haberi birinci sayfada hayli görünür bir biçimde vermişti.
Haberde, İbrahim Tatlıses’in, eski eşi Derya Tuna’yı 6 yıl önce Şişli’deki Günay Restoran çıkışında bacağından vuran Hüseyin Bozan’ın ifadeleri nedeniyle dün gözaltına alındığı bildiriliyordu.
‘Sauna çetesi’ davasına da gönderme yapılan haberde şöyle deniliyordu:
“18 kişinin yargılandığı davanın sanıklarından Tatlıses, dün Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ifade verdi. Dava kapsamında bir önceki celsede dinlenen ve Tatlıses’in 500 bin dolar karşılığında kendisinden Derya Tuna’yı öldürmesini istediğini öne süren Hüseyin Bozan’ın iddialarını yalanlayan Tatlıses, ‘Ben ne kendisini tanırım, ne de konuşmuşluğum vardır. Bana cezaevinden tehdit mektupları gönderdi. İbo Show’da şunu, bunu söyleyeceksin diye. Ben, kendisiyle anlaşmışsam, neden bana tehdit mektupları göndersin? Anlattıkları tamamen yalandır. Hüseyin Bozan’ın amacı para sızdırmaktır’ dedi. 

Savcılık emriyle alındı

Tutuksuz yargılandığı duruşmanın ardından İstanbul’a dönen Tatlıses, Derya Tuna’nın vurulmasıyla ilgili soruşturmayı yürüten Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Tatlıses’in Hüseyin Bozan’ın ifadeleri doğrultusunda gözaltına alındığı ve gözaltı emrinin savcılık tarafından verildiği öne sürüldü.
Küre Operasyonu davasında geçtiğimiz mayıs ayında ifade veren Hüseyin Bozan, şu iddialarda bulunmuştu:
‘Tatlıses, 2002’de Derya Tuna’yı öldürmemi istedi ve ‘Karşılığında 500 bin dolar vereceğim’ dedi. Ben de kabul ettim. Ancak, olay günü kendi kafamdan kadına acıyıp ‘Öldürmeyeyim, sadece korkutup bir el ateş edeyim’ dedim.
Cezaevindeyken Tatlıses’e mektup yazdım. Ancak, bana bakmadı ve hiç para vermedi. Cezaevinden çıktıktan sonra Tatlıses’i aradım ama, bana dönmedi. Ardından Tatlıses beni arayıp tehdit etti.”

Zamanında niye yalanlamadı?

İbrahim Tatlıses’in, ‘gözaltına alındı’ haberlerine karşın ‘gözaltına alınmadığını’ açıklaması ve bunu televizyon kanallarında ‘reyting’ aracı haline getirmesi üzerine, konuyu soruşturduk.
Gazeteleri, bu kesinlikte bir haber yazmaya iten gelişmeler nelerdi?
Milliyet Haber Araştırma Servisi Müdür Yardımcısı İhsan Yılmaz, Okur Temsilcisi’ne şu bilgiyi verdi:
“Akşam geç saatlerde İbrahim Tatlıses’in gözaltına alındığı yönünde magazin çevreleri kaynaklı bir istihbarat geldi. Bunun üzerine emniyet muhabirimiz olayı araştırmaya başladı. Bu sırada bütün gazeteciler, bu iddiayı doğrulatmaya çalışıyordu.
Bazı televizyonlar da altyazılarla Tatlıses’in gözaltına alındığını duyuruyordu. Emniyet kaynaklarından ve Tatlıses tarafından bu iddiayla ilgili olarak bir yalanlama gelmedi. Bunun üzerine, bütün önemli gazeteler gibi biz de Tatlıses’in İstanbul polisi tarafından gözaltına alındığı haberini verdik.”

Haberin Devamı

Ombudsman’ın görüşü:
Tatlıses’in adı kadına dayaktan ‘çete’ davasına, eski eşini öldürme/ yaralamaya azmettirmekten pek çok skandalda geçiyor olsa bile, ‘Tatlıses gözaltında’ haberini verirken kesin bilgiye ulaşmak gerekiyor.
Habercilerin zorluğu o gece, Tatlıses’in kendisine, avukatı ve menajerine ulaşamayışları olmuş.
Televizyonlarda altyazı geçtiği sırada İbrahim Tatlıses’in ortaya çıkmayışı da gözaltı şüphelerini artırmış.
Ancak, yine de gazetelerin ekrandaki ‘son dakika’ haberciliğinden kendilerini koruyacak kadar zamana sahip olduklarını düşünüyorum. Son baskıya geçilmeden ‘gözaltı’ haberi doğrulanmıyorsa, gelişmenin hangi saati içerdiği konusunda habere bir not düşülebilirdi.
Gözaltındaki ‘ünlü’, bugün bir türkücü, yarın sıradan bir vatandaş, bir siyasetçi ya da emekli asker, akademisyen gazeteci olabilir. Ergenekon nedeniyle artık ‘dışardakiler’in haber değeri taşıdığı günümüzde, ‘içerdekiler’le ilgili haberlere de gereken özen ve titizlik gösterilmelidir.