The Others Tavşan kaç bilim tut

Tavşan kaç bilim tut

05.05.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Tavşan kaç bilim tut

Tavşan kaç bilim tut


Alman bilimciler, dünyada nesilleri gittikçe tükenen yaban tavşanlarını, termal kamera ile takibe aldı


       Alman Focus Dergisi’nde yer alan bir habere göre, Almanya’da ve tüm Avrupa’da sevimli tavşanların sayısı azalıyor. Bonn Av Bilimleri ve Yabani Hayvanları Koruma Birliği tarafından yapılan araştırmalarda tavşanların sayısındaki bu ani düşüşün nedeni hakkında kesin bir karara varılamıyor.
       Tavşanların geceleyin tilkiler tarafından mı kapıldığı, yoksa yırtıcı kuşlar tarafından mı parçalandığı ya da doğal ortamlarının yok olması nedeniyle mi ortadan kalktığı belirlenemiyor
       Tavşan sayısındaki bu düşüşü ilk avcılar fark etti. 1930’lu yıllarda yılda üç milyon, 70’lerde bir milyon tavşan avlanırdı. Şimdilerde ise rakam yılda 400 bin tavşana kadar düştü. Bu, tavşan sayısının azaldığı doğrultusunda da bir kanıt oluşturyor. Alarma geçen yeşil ceketli avcılar bilimcilerin dikkatini de bu konuya çekiyor.

Sperm tahlili yapıldı

       Berlin Hayvan ve Yabani Hayvanları Araştırma Enstitüsü (IZW) veterinerlerinden Kai Frölich ve Thomas Hildebrandt, insan türünden de önce ortaya çıkan tavşanlarla ilgili bir araştırmanın şimdiye kadar yapılmamasını hayretle karşılıyor. Araştırmacılar, üç yıl önce tüm dünyada bir bilgi bankası oluşturdular. Böylelikle sevimli uzun kulaklıların anatomisi ile ilgili daha derin bilgi elde ediliyor. IZW, Bonn Av Bilimleri, Yabani Hayvanları Koruma Birliği ve Berlin Üniversitesi işbirliği ile yapılan geniş araştırma tavşanların üremesinde bazı tehditler olduğunu ortaya koyuyor.
       300’den fazla hayvan üzerine yapılan araştırmada tavşanlar ağla yakalandı, gerekli narkoz verildi ve son teknolojiyle muayene edildi. Bebek tavşanlar daha anne karnında ultrasonla izlendi. Kan tahlilleri yapılırken spermler de herhangi bir hastalık ihtimaline karşı incelendi. Hatta gen analizleri bile yapıldı. Eldeki bulgular bir araya getirildiğinde veterinerlerden gelen açıklama şöyleydi: ‘Üremeyi engelleyici hiçbir faktöre rastlanmadı. İnceleme altındaki tavşanların tümü sağlıklı ve güçlü belirtiler gösterdi.’

Yılda dört kez hamile

       Tavşanların sayısının garip bir biçimde azalması doğal başka sebepleri akla getiriyor. Ancak yetişkin bir yaban tavşanının ağırlığı beş kilograma kadar ulaşabiliyor. Saatte 80 kilometre hızla koşabilen tavşanın tilki gibi bazı hayvanlar tarafından yenilip yutulması pek mümkün görünmüyor. Bebek tavşanın kendi ayağı üzerinde durabilmesi için üçdört haftaya ihtiyacı var. Anne tavşan yavrusunu her akşam bir kere emziriyor. Bu arada büyük ihtimalle anne bir kere daha hamile kalıyor. Tavşanlar, yılda dört kez hamile kalma kapasitesine sahipler.
       Tavşanların sayılarının azalmasında onların doğalarına ilişkin bir hastalığın ya da üreme engelinin söz konusu olmadığı açık. Fakat endüstriyel büyümenin onların yaşam alanlarını da tahrip ettiği bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.

Doğal ortam bozuldu

       Avrupadaki endüstriyelleşmenin ne kadar hızlı olduğunu düşünürsek bu hayvanlar için gittikçe daha az doğal ortam kaldığını söyleyebiliriz. Tarım alanlarının yüzde 10’u her yıl yerini fabrika veya alışveriş merkezlerine bırakıyor. Böylece hayvanlar için yiyecek bulunacak alan kısıtlanmış oluyor.
       Veteriner Kai Frölich, `Bu garip azalmanın ardında birçok faktörün bir araya geldiğini düşünüyorum’ diyor ve ekliyor ‘Hayvan tıbbındaki araştırmaların başarılı sonuçlar verebilmesi için bütün hayvan sayısının bilinmesi gerek.’
       Bahar gecelerinin karanlığında bebek tavşanların nasıl ortadan kaybolduğunu öğrenmek için bilimciler şimdi teknolojinin olanaklarını kullanıyorlar. Bu amaçla yeni bir yöntem deneyecekler. Tavşanların yaşadığı alanlar kontrol altına alınıyor. Tarlalar termal kameralarla gözlenecek! Thomas Hildebrand bu işin oldukça heyecanlı olacağını düşünüyor ve şöyle konuşuyor: ‘Birçok şey mümkün belki de yavrular gerçekten başka hayvanlarca yeniliyor ya da çevrede oluşan tahribat neticesinde bünyeleri o kadar hasta veya zayıf kaldı ki yuvadan uzaklaşıyor ve sonunda ölüp gidiyorlar.’

Çiftçi dostu

       Avrupalı yaban tavşanı (Lepus europaeus) yaklaşık 6000 yıldır buralarda yaşıyor. İnsanların ormanlardan tarla yaptığı her alanda ideal yaşama koşullarını sağlamış. İ.Ö 4500’de Avrupa üzerinden Asya’ya, oradan da Arjantin, Şili, Kuzey Amerika ve Avustralya’ya yayıldı.

Üretken ve çabuk olgunlaşıyor

       Tavşanın birçok düşmanı var. Vücudu kaçış ve üretkenliğe programlandığı için hayatta kalabiliyor.
       Uzunluğu: 76 cm.
       Ağırlığı: dört-beş kg.
       Hız: Saatte 80 km. hızla koşabiliyor.
       Yaşam süresi: Doğada yaklaşık beş yıl
       Zıplama mesafesi: Üç metre.
       Cinsel olgunluk süresi: Yedi aydan itibaren
       Çiftleşme dönemi: Ocaktan ağustosa kadar. Bebeğini 42 gün karnında taşıyor.
       Yavru sayısı: Bir defada 1-5 yavruya kadar çıkabiliyor
       Almanya’da avlanan tavşan sayısı: 400 bin/yıl
       Otobanda ölen tavşan sayısı (tahmini): 200 bin,
       Orman Bakanlığı’ndan alınan bilgilere göre; Türkiye’ de de yaban tavşanlarının sayısında belirgin azalma var. Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün koruma altına aldığı alanlarında yaban tavşanlarının sayısında artma var. Koruma statüsü olmayan yerlerde belirgin bir azalma söz konusu. Azalmanın temel sebebi ise tavşanların yaşam ortamlarının tahrip edilmesi ve usulsüz avcılık. Orman Bakanlığı’nın açıklamasına göre, çakal sayısının artması da yaban tavşanlarının azalmasında bir etken.